Hoca Mesut (?-?)

  • 14. yüzyıl divan şairi.
  • Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur.
  • Devrinin önemli ilim adamlarından biridir.
  • Eserlerinden İran edebiyatını yakından tanıdığı, Farsça ve Arapçayı iyi bildiği anlaşılmaktadır.
  • 14. yüzyılda din dışı mesnevi edebiyatının önde gelen ismidir.
  • En önemli eseri Süheyl ü Nevbahar adlı mesnevidir.
  • Eserleri: Süheyl ü Nevbahar, Ferhengnâme-i Sadi
Süheyl ü Nevbahar
  • Eski Anadolu Türkçesiyle yazılan eser 1350'de tamamlanmıştır. 
  • Eser, Farsçadan Türkçeye serbest tercümedir.
  • 5703 beyitten oluşan eserin ilk 1000 beyti Hoca Mesut'un yeğeni İzzettin Ahmet tarafından yazılmıştır. 
  • Eser, Türk edebiyatında beşerî aşkı konu alan ilk mesnevi olması bakımından önemlidir. Eserde Yemen padişahının oğlu Süheyl ile Çin hükümdarının kızı Nevbahar arasındaki aşk macerası anlatılır. 
  • Eser devrine göre oldukça sade bir Türkçeyle yazılmıştır.
  • Eser tercüme olmasına karşın deyim ve atasözü yönünden oldukça zengindir. 
  • Dinî, ahlâki nasihatlerin de yer aldığı eser, didaktik özellik gösterir. 
Ferhengnâme-i Sadi
  • Eser, Sadi-i Şirazi'nin Farsça "Bostân" adlı eserinden seçilmiş şiirlerin tercümesidir. 
  • 1354'te yazılan eser 1073 beyitlik bir mesnevidir.
Süheyl ü Nevbahar'dan...
Dil anlayanun dili çürimeye
Sözi düzenün agzı kurımaya
(Sözü anlayanın dili çürümesin, sözü yazan kişi söz söyleyemez duruma gelmesin)
Didügüm kitâb aşnugı Pârsį
Dilince düzilmiş Ĥak'un yârisi
(Dediğim kitabın başlangıcı Hakk’ın yardımıyla Farsça yazılmıştır.)
Bana yâri olursa ola genez
Ki külli hikâyetleri işbu kez
Şunun bigi şerh eyleyem Türkice
Ki Tat u Mogal eyde şâbâş u ce
(Allah bana yardımcı olursa bu defa bütün hikâyeleri öyle Türkçe açıklayayım ki Tacik ve Moğol hepsi pek güzel desin.)
İşit saŋa bir hoş hikâyet ķılam
Eger Tangrı'dan uş inâyet bulam
(Allah’tan yardım bulursam sana hoş bir hikâye anlatayım dinle)
Ki saglık bagışlaya fursat vire
Tamam eylemeklige ruhsat vire
(Allah sağlık bağışlayıp fırsat versin, bu hikâyeyi tamamlamak için izin versin.)
Yemen'de ulu pâdişâh var imiş
Ki aķl ile devlet ana yâr imiş
(Yemen’de ulu padişah varmış, akıllı ve talihli biriymiş.)
Sarayında kırh avreti var idi
Ki her biri anun ile yâr idi
(Sarayında kırk eşi vardı, her biri onunla yâr idi.)
Bu kamusıla oglanı yogıdı
Anun gussası fikri key çogıdı
(Bunların hiç birinden oğlu yoktu, onun için düşüncesi ve kaygısı pek çoktu.)
İlgili Sayfalar
Yararlanılan Kaynaklar
  • Süheyl ü Nevbahar, Özkan Ciğa
  • TDV İslam Ansiklopedisi, Hoca Mesud Maddesi, Mustafa Erkan-Mustafa Özkan

1 yorum:

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.