 |
Didem Madak |
- Şair.
- 8 Nisan 1970'te İzmir'de doğdu.
- İlk çocukluk yılları, öğretmen olan anne ve babasının görevi nedeniyle Amasya ve Burdur'da geçti.
- Babası 12 Eylül sürecinde Uşak'a sürgün edildi. Annesinin tayini çıkmayınca ailenin geri kalanı ile Burdur'da kaldı. Bu, şair için hayatındaki zor yılların başlangıcı olacaktı.
- Birçok şiirinde özlemle andığı annesi Füsun Hanım, 38 yaşında öldüğünde Madak 13, kız kardeşi ise 7 yaşındaydı.
- O yıllarda hep birlikte gittikleri Burdur Gölü ise yıllar sonra yazdığı bir şiirde annesinin ölümünü hatırlatan acılı bir mekâna dönüşecekti:
"Hatırlar mısın?
Mavi saçlı bir Tanrı gibi severdim Burdur Gölü'nü
O göl şimdi içimde kocaman bir anne ölüsü" (Grapon Kâğıtları, s. 17)
- Ortaöğrenimini İzmir'de tamamladı.
- İlk şiiri 1995 yılında Sombahar dergisinde çıktı.
- Şiirleri Ludingirra, Adam Sanat gibi dönemin önemli dergilerinde yayımlandı.
- Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu (2000).
- Öğrencilik yıllarında tezgâhtarlık, anketörlük, sekreterlik gibi işlerde çalıştı.
- Dört yıl süren ilk evliliğinin ardından bir süre tasavvufa yöneldi. İzmir'de üç yıl yaşadığı rutubetli bir bodrum katında yazdıklarını Ah'lar Ağacı adlı kitapta topladı.
- Grapon Kâğıtları adlı eseri ile 2000 İnkılap Kitapevi Şiir Ödülü'nü kazandı.
- 2002 yılında İstanbul'a taşınan şair, İstanbul Eczacılar Odasının avukatlığını yapmaya başladı.
- 2006'da Timur Çelik ile evlendi. Annesinin adını verdiği kızı (Füsun) dünyaya geldikten sonra da şiir yazmayı bıraktı (2008).
- 2010 yılında kolon kanserine yakalanan şair, 24 Temmuz 2011 tarihinde henüz 41 yaşında iken hayata veda etti.
- Kızını çok küçük yaşta öksüz bırakacağını bilmeden yazdığı mektupta "cahillikten" ve "annesizlikten" şair olduğunu söyleyen Didem Madak, kızına yazdığı bu kısa mektubunu "Sen sakın şair olma!" dileği ile bitirmiştir:
Kızına Yazdığı O Mektup
"Canım Kızım, sana mektup yazacağım. Çünkü artık başka bir şey yazamıyorum. Bu konuda pek dertli de değilim doğrusunu istersen. Sen bana belki bugüne kadar yazdığımdan başka türlü bir yazı yazmayı öğretirsin. Kendimi bir sonbahar ağacı gibi hissediyorum. Mutlu bir sonbahar ağacıyım ben. Yere düşen yapraklarımı eğilip topluyorum. Saçımı tutuyorum. Bakın yakışmış mı diye soruyorum. Sonra yaprakları havaya savuruyorum. Ben iki kişilik bir kabilenin me isimli kölesiyim. Çünkü sen acıktığında me diye ağlıyorsun ve ben bu ismimi seviyorum reis! Canım kızım, cehaletimden şair oldum... Annesizlikten. Sen sakın şair olma!"
Şiir Anlayışı
- 1990 sonrası Türk edebiyatının önemli şairlerinden biridir.
- Dünya edebiyatında "itirafçı / giz dökümcü şiir" olarak adlandırılan bir üsluba sahiptir. Bu nedenle şairin imge dağarcığını besleyen en önemli kaynak da kendi hayatıdır.
- Onun için şiir yazmak, yaşadığı hayatın acılarına
gösterdiği bir tepkidir.
- Metinlerarasılık, fantastik biçem, parodi gibi postmodern anlayışın getirdiği teknikleri de kullanmıştır.
- Şiirlerinde anne özlemi, yalnızlık, çocukluk anıları, sistem eleştirisi, kadının toplumdaki yeri gibi konular öne çıkar.
- Şiirleriyle eril dil anlayışının karşısında durmaya çalışmıştır.
- Eşyaları, mekânları, mutfağı özneleştirip şiirine yerleştirerek dönemin şiir bilincine uygun ürünler ortaya koymuştur.
- Annesizlik Didem Madak'ın şiirlerindeki en önemli izlektir:
"13 yaşımdayken annem öldü. Hani bazı insanlara isimleri çok yakışır ya, işte annem o insanlardandı. İsmi Füsun’du. Annemden bana kalan tek miras bir sihirdir. Onu ne zaman özlesem hep bir şiir yazdım."
- Grapon Kağıtları (2000)
- Ah’lar Ağacı (2002)
- Pulbiber Mahallesi (2007)
Şiirlerinden....
Ah'lar Ağacı Şiirinden...
...
İlk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç
Annem sevindiydi hatırlarım.
Ah demişti.
Ah!
Üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı.
Bazen sevinince annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı,
Sıcak yemeklerin.
Başına diktikleri o taş,
Ne zaman dokunsam soğuktur oysa.
...
Vasiyetimdir:
En güçlülerinden seçilsin
Beni taşıyacak olanlar.
Ahtım olsun,
Yükleri ağırlaşsın diye iyice,
Tabutumun içinde tepineceğim.
...
Büyümüş Çocuk Şiiri
Artık büyü diyorlar bana
Ekmeğini salatanın suyuna banma
Ben artık büyüyüm Füsun
Zengin evlerinde Harry Potter oldum bu yaştan sonra
İstanbul’un kargaları İstanbul kadar kocaman
Bağırmak denen bir adam saltanatını kurmuş burada
Birçok şarkının ortasında yürürken İstiklal Caddesi
Tomtom Mahallesine taşıyor beni
Ben yürümüyorum Füsun cadde yürüyor
Bir cadı olduğumu buradan anlıyorum
Hiçbir takım tutmuyorum, yıldızların takımından başka
Bilirsin işte erkekler büyükayı, kadınlar küçük cezve
Bugün bir harf girdi atmosferime, tutuştu ve yandı
Siyah bir gelinliğe benzeyecek bu şiir
Uzun kuyruklusundan
İmgelerle yer değiştiriyorum Füsun
Şiirin bir odasına üç yüz milyon vereceğim
Durmadan mazmunlara sürgün gidiyorum olmuyor böyle.
Cümle kapıların önünde kelimelerle beş-taş oynuyorum.
Karanlık sokaklardan biraz korkuyorum
Ama korkmuyorum da esasında.
Pardon diyorum ayağıma bastığında dünya
Saçlarımın ucundan başlıyor artık kırılma
Kelimelerin tadına bakıyorum
Zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla.
Kahverengi bir delik açıyor sayfanın ortasında
Elimde tuttuğum sigara
Ucu olmayan dize yakışıyor şiire
Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım Şiirinden...
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
...
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
Evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
...
İlgili Sayfa
👉 Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı
Yararlanılan Kaynaklar
- Ah'lar Ağacı, Didem Madak, Metis Yayınları
- Pulbiber Mahallesi, Didem Madak, Metis Yayınları
- Grapon Kâğıtları, Didem Madak, Metis Yayınları
- Kaybetmenin Zarafeti: “Ah’lar Ağacı” Şiirinde Didem Madak’ın Poetikasının İzlerini Sürmek, Aybala Selcen Doymuş, Sevinç Yıldız
- Didem Madak Şiirlerinde Kadın Duyarlığı, Kadriye Keskin
- Didem Madak’ın Hayatı ve Şiirleri Üzerine Bir Çalışma, Gülşah Ak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.