Açıklama: Yunus Emre'den alınan bu dizelerde dünyanın en güzel insanı olarak bilinen Yusuf Peygamber'in kıssasına telmih yapılmış.
İsmail'e çaldım bıçak, bıçak bana kâr etmedi, Hak beni azat eyledi, koç ile kurbanda idim.
Açıklama: İbrahim Peygamber'in, oğlu İsmail'i adağını yerine getirmek için kurban etmek istemesi sırasında bıçağın İsmail'i kesmemesi ve o esnada Tanrı tarafından gökten bir koç indirilerek koçun kurban edilmesi olayına telmih yapılmış.
Hayret ilen barmağın dişler kim itse istima Barmağından verdiği şiddet günü Ensâr’e su (istima: kulak verenler)
Açıklama: Fuzuli'nin Su Kasidesi'nden alınan bu beyitte Hz. Muhammed’in Tebük gazasında, Müslümanların susuz kaldıkları bir zamanda parmağından su akıtması mucizesine telmih vardır.
Ey dost senin yoluna Canım vereyim canım Aşkını koymayayım Oda gireyim canım (Eşrefoğlu Rumi)
Açıklama: Dörtlüğün son dizesindeki ateş anlamına gelen od sözcüğü ile Hz. İbrahim'in ateşe atılmasına ve ateşin gül bahçesine dönmesini olayına telmih yapılmış.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. (tevhit: Allah'ın birliği)
Açıklama: Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitlerine adlı şiirinden alınan bu dizelerde müşriklerle yapılan ilk savaş olan Bedir Savaşı'na telmih yapılmıştır. Şair böylece Çanakkale Savaşı'ndaki askere bir kutsiyet yüklemiştir.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Açıklama: Dizelerde geçen "yırtarım dağları" ifadesi ile Türklerin Ergenekon Destanı'nda demirden dağı eriterek Ergenekon'dan çıkışlarına telmih yapılmıştır.
Gör daima önünde esatir-i evvelin Gökten deha-yı nârı çalan kahramânını
Açıklama: Tevfik Fikret'in Promete şiirinden alınan dizelerdePrometheus'un Zeus’un insandan esirgediği ateşi çalıp insanlara vermesine telmih yapılmış. (nâr: ateş, esatir-i evvel: eski masallar)
Sana sığınmışım kime gideyim Aşkına düşmüşüm nasıl edeyim Veysel değilim ki deve güdeyim Âlemin penâhı sana sığındım (penâh: sığınak)
Açıklama: Aciz bir kulun samimi yakarışıyla Allah’a seslenen şair, üçüncü dizede Veysel Karani’ye gönderme yapar. Hz. Peygamber zamanında Yemen’de deve çobanlığı yapan Veysel Karani, Hz. Peygamber’i ziyaret etme arzusuyla Medine’ye gelmiş ancak onu göremeden yaşlı annesinin yanına dönmek zorunda kalmıştır.
Diğer Örnekler
"Gökyüzünde İsa ile Tur dağında Musa ile Elindeki asa ile Çağırayım Mevla'm seni" (Yunus Emre)
"Şûh Şîrinler yüzünden dağ delen Ferhâdlar Aslıhanlardan yanan Âşık Keremler görmüşüz" (Yahya Kemal Beyatlı)
"O gece o müthiş deniz durgundu Ömründe susmayan rüzgar yorgundu En kara gönüller aya vurgundu Leyla'yı içinde bulan er gibi "(Hüseyin Nihal Atsız)
"İnsanız, en şerefli mahlûkuz!.. Deyip de pek fazla Övünmemiz haksız: Atamız elma çaldı cennetten. Biz o hırsızların çocuklarıyız!" (Orhan Seyfi Orhon)
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.