Ana Sayfa
(Taşı…)
Ana Sayfa
TYT Türkçe
AYT Edebiyat
Şair/Yazar
Dönemler
Şiir Bilgisi
Çıkmış Sorular
Eser Özetleri
Konu Testleri
Hakkımda
▼
Sümmani (1860? - 1915?)
Narmanlı Sümmânî
Bâdeli âşık, saz şairi.
Erzurum'un Narman ilçesinin Sâmikale köyünde doğdu.
Sümmani Baba, Narmanlı Sümmani ya da Erzurumlu Âşık Sümmani olarak anılmaktadır.
Ası adı Hüseyin'dir.
Bâdeli bir âşıktır . Bir koşmasında rüyasında pir elinden bâde içtiğini söyler:
Okudum harfini zihnim bulandı Yaralarım göz göz oldu sulandı Baktım çar etrafa kadeh dolandı Nûş ettim pîrlerin bâdesin tek tek
Şiirlerini kendine özgü bir tavırla ve oldukça ritmik söylemiştir.
Bu çalıp söyleyiş biçimi, halk müziğinde Sümmani ağzı adıyla bilinmekte ve icra edilmektedir.
Şiirlerinin büyük bir bölümünü koşmalar oluşturur.
Şiirlerinde çeşitli atasözü ve deyimlerin yanı
sıra edebi sanatları da ustaca kullanmıştır.
Divan şiirinden ve tasavvuftan etkilenmiştir.
Şiirlerinde daha çok hece ölçüsünü kullanmıştır.
Aruz vezniyle yazdığı az sayıdaki şiirde başarılı sayılmaz.
Divan şiiri nazım şekillerinden gazel, murabba, müstezat, muhammes türlerinde de şiirleri
de vardır.
Dili Karacaoğlan ya da Dadaloğlu kadar olmasa da sadedir.
Şiirlerinde daha çok aşk, ayrılık, hasret, ölüm, tabiat, din, zamandan şikayet, bazı tarihî ve mahallî olayları işlemiştir.
Özellikle aşk temasını işlediği koşmalarında oldukça başarılıdır.
Sümmânî aynı zamanda kendi adıyla anılan bir âşık kolunun kurucusudur.
Şiirlerinden Örnekler
Koşma
Ervâh-ı
ezelde levh ü kalemde Bu benim bahtımı
kara yazdılar Gönül
perişandır devr-i âlemde Bir günümü
yüz bin zâre yazdılar
Bulmadık
şâdlığın irâdesini Çekerim bu
gamın ziyâdesini Herkes
dosta verdi ifâdesini Bizimkini
rûzigâra yazdılar
Aşk
benimle eyler dâim kalmakâl Dahi
sabretmeye kalmadı mecâl Derdim
taksimdâra kıldım arzuhâl Dedi
neynim bahtın kara yazdılar
Gönlüm
gülşeninde hâr oldu diye Hasretlik
cismimde var oldu diye Sevdiğim
sevdiğim pîr oldu diye Erbâb-ı
garazlar yâre yazdılar
Ne var bu
sevdânın nihâyetinde Gönül
gezer yârin vilâyetinde Herkes
diyârında muhabbetinde Bilmem
bizi ne civâra yazdılar
Döner mi
kavlinden sıdk-ı sadıklar Dostunan
dost oldu bağrı yanıklar Aşk
kaydına geçti bunca âşıklar Sümmânî'yi
bir kenâra yazdılar
Müstezat
Kazâ-i Narman’dır bize dünyalık mekân Tenhâya diken Bunca müddet geçirdiğim Samikale’dir Kal’a ibâredir Sabâvetim Hüseyin’dir mahlasım Sümmân Pederim Hasan Tevellüdüm seksen yedi andan sonradır Meslek şuarâdır
Koşma
Tersine mi döndü devrân biz için Firkatli mâtemli zamâna kaldık Bundan böyle âh u figân biz için Hâinler elinden amâna kaldık Her ne yana baksam işler harâbât Var mı dertten anlar sâhib-i Ferhât Yetişin imdâda yıkıldı millet Büsbütün ten mecrûh hicrâna kaldık Yaralı sînemiz vatan derdinden Gönül parça parça vatan derdinden Sümmânî mecnûndur vatan derdinden Onun için böyle figâne geldik
İlgili Sayfalar
Yararlanılan Kaynaklar
Aşıklık Geleneğinde Sümmani Tesiri, Halil İbrahim Şahin
TDV İslam Ansiklopedisi, Sümmani Maddesi, Nurettin Albayrak
Aşıkların Telinde Sümmani Türküleri, Hasan Tahsin Sümbüllü
Aşık Sümmani'de Aşkın Metafiziği, Cengiz Gündoğdu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.