Yedi Meşale topluluğun kurucularından biridir. Adını ilk kez lise yıllarında altı arkadaşıyla çıkardığı Yedi Meşale adlı kitapla duyurdu. Kitabın yayımlanmasından birkaç ay sonra Meş'ale (1928) adıyla bir de dergi çıkardılar.
Şiir, hikâye, roman, oyun, makale, deneme gibi birçok türde eser verdi.
1933'te "Varlık" adıyla bir dergi çıkarmaya başladı. Derginin yayımını ölümüne kadar sürdürdü.
Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çevirmen ve yazar olarak görev yaptı (1934-1940). Bir süre de Türk Dil Kurumunda çalışan Nayır, 1946'da Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosundaki görevinden ayrılarak Varlık Yayınevini kurdu.
1946'dan sonra daha çok makale ve deneme yazmıştır.
Yazılarıyla Balkan edebiyatlarının Türkiye'de tanınmasını sağladı.
Balkan ülkelerine yaptığı gezilerin izlenimlerini "Balkanlar ve Türklük" adlı kitabında paylaştı.
1979'da Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'ne layık görüldü.
15 Mart 1981'de öldü.
Eserleri
Şiir Kitapları:Kahramanlar, Onar Mısra
Roman:Bir Kadın Söylüyor, Âdem ile Havva
Öykü:Bu da Bir Hikâyedir, Sevi Çıkmazı
Oyun:Mete, İnkılâp Çocukları, Beş Devir, Köyün Namusu
İnceleme-Deneme:Balkanlar ve Türklük, Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri, Nereye Gidiyoruz
Şiirlerinden...
Bekliyorum
En güzel rüyaları andıran enginlere En geniş ümitlerle açılmak istiyorum. Güzlerinin içinde bilmediğim bir yere Günlerce gitsem, gitsem ve dönmesem diyorum.
Fakat ufuklarını, ne gün ne ay aşıyor, Dalgalar bulutlardan inmiyor bu denizde. Bekliyorum, fırtına dinmiyor bu denizde, Bu denizde en ıssız karanlıklar yaşıyor
Ve ben şimdi aydınlık sabahlar bekliyorum. Ümidi yelken gibi açarak bir gemiye Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye Bir güzel gün, bir sükûn, bir bahar bekliyorum.
Onar Mısra
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam, Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak. Gözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam. Göklerin ateşini kalbime boşaltarak Benim içimde yaktı sanki gurubu akşam, Senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam. Gündüzden, gürültüden ve kainattan ırak, Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak, Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam, Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.
Yeşil çamlar altında uyuyor şimdi ada, Şimdi kımıldamıyor zaman bile yerinden. Ve apaçık gözlerin en derin bir rüyada, Ve güneş pırıl pırıl akıyor gözlerinden, Bilsen duracak gibi nasıl yavaş vurmada Kalbin öyle muntazam, kalbin öyle derinden. Yüzünü ipek bir tül gibi saran terinden Güneşi yudum yudum içtiğim şu lahzada Ruhumuz yıkanıyor yanan sonsuz semada Fırtınalı karanlık günlerin kederinden.
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.