Enderun’da yetiştiği için “Enderunlu” ya da "Enderunî" olarak anılır.
Ömrünün büyük bir bölümünü sarayda geçiren şair, sırasıyla III. Mustafa, I. Abdülhamit, III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmut'un saltanatlarına tanık oldu.
1824 yılında İstanbul'da öldü.
Kaynaklarda iri cüsseli, hoş sohbet, eğlenceyi seven, yemeye içmeye düşkün ve biraz da umursamaz bir kişiliği olduğu yazmaktadır.
Sanat Anlayışı
Şöhretini daha çok gazel ve şarkılarına borçludur.
Edebiyatımızın şarkı nazım şekliyle en fazla eser veren şairidir (211 şarkı).
Şarkılarında İstanbul'daki sosyal hayata dair birçok unsur vardır.
Şiirlerinde Nedim'in etkisi açıktır ancak Nedim'deki derinlik ve hayal inceliği onda yoktur.
Şiirlerinde halk zevkini ve halkın gündelik dilini kullanmıştır.
Kimi şiirlerinde tasavvufî etkiler görülür.
Ömrünün sonlarına doğru tasavvufa yönelen şair, şiirlerini gözden geçirmiş, açık saçık ve değersiz bulduklarını yakmıştır.
Aruzun pek az kullanılan kalıplarını başarıyla kullanmıştır.
Tek eseri Divanı'dır. Divanı, hemen bütün nazım şekillerinden örnekler barındıran oldukça zengin bir divandır.
Şiirlerinden Örnekler
Muhammes
Ne arar ey gül-i zîbende yanında o kedi Görüben anun ile cilveni yağım eridi Niye karışdı benim sohbetime ol zibidi O merâk ile işitdim mi efendim ne dedi Vaadiniz bûse mi vuslat mı efendim ne idi (1.bent) Kanı ey mâh geçen şeb Yeniköy’den beride Bir kayıkda iki meh var idi bizden geride O vesileyle söz açdım sana geldi yeri de O sözi yazmış idim kalmış öbür enteride Vaadiniz bûse mi vuslat mı efendim ne idi (2.bent) Takınıp bâğçede mahfî ruhına yâsemeni Garazun neydi küşâd eylemeden gül-bedeni Ne didindi kulun ol hâl ile gördükde seni Aslı var sorduğumun söyle kuzum üzme beni Vaadiniz bûse mi vuslat mı efendim ne idi (5.bent)
Murabba
Ben izinsiz sarılıp nâfile söz işitemem Lâkin öyle kuru vaad ile dönüp boş gidemem Böyle bir bûseye ben îde kadar sabredemem (îd: bayram) Şimdicek öpsem usûluyle aceb olmaz mı (3.bent)
Ben tehî çekmişem ol nahl-i cefânun bârın (tehî:boş, bâr: ağırlık) Herkes alıp kayığa bu gice gitdi yârın Yeniden bir dahi tacîze ne hâcet yarın Şimdicek öpsem usûliyle aceb olmaz mı (4.bent)
Şarkı (Beste Tanburi Ali Efendi)
Dîl harâb-ı aşkınım sensin sebep berbâdıma Bir teselli ver gelip bâri dîl-i naşâdıma Taş mıdır bağrın ki gelmezsin benim imdâdıma Dîni ayrı kâfir olsa rahm eder feryâdıma
Yararlanılan Kaynaklar
TDV İslam Ansiklopedisi, Enderunlu Vasıf Maddesi, Abdulkadir Karahan
Enderunlu Vasıf Divanı'nda Mizah, İsmail Avcı
Enderunlu Vasıf'ın "Gönlümdeki" Redifli Gazelinde Tasavvufî Söylem, Ahmet Doğan
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.