Tanzimat Fermanı'nın ilan edilmesinde aktif rol alan Mustafa Reşit Paşa, Sultan Abdülmecit döneminde toplam yedi yıl sadrazamlık yapmıştır.
Şinasi iki padişah zamanında yaşamasına rağmen, sadece Reşit Paşa için kaside yazmıştır. Şair, Tanzimat'ın mimarı olarak gördüğü Reşit Paşa için dört kaside yazmıştır. Şairin kasidelerinde Reşit Paşa’yı övmesinin nedeni onun Batılı anlayışı getirerek devlet yönetiminde yeni bir dönemi başlatmış olmasıdır.
Aşağıya şairin Reşit Paşa için yazdığı dördüncü kaside alınmıştır. Şairin kendi ifadesine göre aslında 21 beyitten oluşan kasidenin ilk beş beyti sansüre uğrayarak çıkarılmıştır.
Kaside
Gelelim zât-ı Reşid'in şerefi mebhasine Söz mü var devleti ihyaya olan meb'asine
Sensin ol fahr-ı cihân-ı medeniyyet ki heman Ahdini Vakt-ı Saadet bilir ebnâ-yı zemân
Ne aceb nâtık-ı icaz hikemdir dehenin Âyet-i beyyinedir âleme her bir suhanin
Kalb-i millette vücudun ulu bir mucizedir Bunu fehm eylemeyen müdrike-yi âcizedir
Adl ü ihsânını ölçüp biçemez Nevtonlar Akl ü irfanını derk eylemez Eflatunlar
Âleme mûris-i cân adl ile ihsân olmuş Âdeme bâis-i şân akl ile irfân olmuş
Şem'idir kalbimizin cân ile mâl ü nâmus Hıfz için bâd-ı sitemden olur adlin fânûs
Ettin âzâd bizi olmuş iken zulme esir Cehlimiz sanki idi kendimize bir zencir
Bir ıtıknâmedir insana senin kanunun Bildirir haddini sultana senin kanunun
Sen gibi âkil olan kan dökerek gün mü sürer Vech-i namusuna ol kan ile düzgün mü sürer
Olmuş insana taassub bir onulmaz bir illet Hüsn-ü tedbirin ile kurtulur andan millet
Andırırsın o tabibi ki ne dem verse ilac Iztırabından anı hastası eyler iz'ac
İncedir gerçi bu fikrim kaba düştü tabir Eyledim sanki mürekkeb ile hûri tasvir
Fi'le çıktıkça zamirindeki hayr-i niyyet Buldu bir başka şeref âlem-i insaniyyet
Vakf eden Tanrı mıdır mahkeme-yi vicdanın Bitirir hâkim-i reyin işinin dünyanın
Bin yaşa devlet ü ikbâl-i fahimânen ile Mülkü tedvir ederek akl-i hakîmânen
Gelelim zât-ı Reşid'in şerefi mebhasine Söz mü var devleti ihyaya olan meb'asine
(Reşid Paşa'nın şerefi konusuna gelelim. [Onun] devleti canlandırmak için Tanrı tarafından gönderildiğine şüphe mi var?)
2.Beyit Sensin ol fahr-ı cihân-ı medeniyyet ki heman Ahdini Vakt-ı Saadet bilir ebnâ-yı zemân (Medeniyet dünyasının övündüğü kişi sensin. [Bu yüzden] zamanın insanları senin devrini saadet devri [Hz. Muhammed’in devri] gibi bir mutluluk zamanı olarak bilirler.) 3.Beyit Ne aceb nâtık-ı icaz hikemdir dehenin Âyet-i beyyinedir âleme her bir suhanin (Senin ağzın bilginlere mahsus manâ dolu sözler söyleyerek [herkesi] şaşırtır. Senin her bir sözün insanlık için şüpheye yer vermeyen bir ayettir.) 4.Beyit Kalb-i millette vücudun ulu bir mucizedir Bunu fehm eylemeyen müdrike-yi âcizedir (Senin varlığın milletin sinesinde büyük bir mucizedir. Bunu anlamayanlar ise anlayışı kıt insanlardır.) 5.Beyit Adl ü ihsânını ölçüp biçemez Nevtonlar Akl ü irfanını derk eylemez Eflatunlar (Senin adalet ve iyiliğini Nevtonlar [bile] ölçüp biçemez. Aklını ve bilgini Eflatunlar [bile] anlayamaz.) 6.Beyit Âleme mûris-i cân adl ile ihsân olmuş Âdeme bâis-i şân akl ile irfân olmuş (Dünyada herkese can veren, adalet, ihsan ve insana şeref veren [de] akıl ile irfan olmuştur.) 7.Beyit Şem'idir kalbimizin cân ile mâl ü nâmus Hıfz için bâd-ı sitemden olur adlin fânûs (Can ile mal ve namus kalbimizin mumudur. [Onları] haksızlık rüzgarından korumak için senin adaletin fener olur.) 8.Beyit Ettin âzâd bizi olmuş iken zulme esir Cehlimiz sanki idi kendimize bir zencir (Bizler zulme esir olmuşken bizi hürriyetimize kavuşturdun. Bilgisizliğimiz, kendimize sanki bir zincirdi.) 9.Beyit Bir ıtıknâmedir insana senin kanunun Bildirir haddini Sultana senin kanunun (Senin kanunun insan için bir özgürlük belgesidir. Senin kanunun sultana (bile) haddini-sınırlarını bildirir.) 10.Beyit Sen gibi âkil olan kan dökerek gün mü sürer Vech-i namusuna ol kan ile düzgün mü sürer
(Senin gibi akıllı olan [bir kimse], [hiç] kan dökerek gün sürer mi [memleketi idare eder mi?] Namusunun yüzüne de o kan ile düzgün [boya] sürer mi?) 11.Beyit Olmuş insana taassub bir onulmaz bir illet Hüsn-ü tedbirin ile kurtulur andan millet (Taassup, insan için şifa bulmaz bir hastalıktır; [ama senin] aldığı güzel tedbirlerle millet ondan [da] kurtulur.) 12.Beyit Andırırsın o tabibi ki ne dem verse ilac Iztırabından anı hastası eyler iz'ac ([Sen] İyileşmesi için ilaç verdiğin vakit, o ilacın acılığı yüzünden hastası tarafından bunaltılan bir doktora benziyorsun.) 13.Beyit
İncedir gerçi bu fikrim kaba düştü tabir Eyledim sanki mürekkeb ile hûri tasvir (Bu düşüncem, her ne kadar inceyse de, söyleyişim biraz kaba düştü. Sanki, mürekkeple bir huri tasvir etmeye kalktım.) 14.Beyit Fi'le çıktıkça zamirindeki hayr-i niyyet Buldu bir başka şeref âlem-i insaniyyet (Gönlündeki iyi niyetler zamanla gerçekleştikçe insanlık alemi de bir başka türlü şeref buldu.) 15.Beyit Vakf eden Tanrı mıdır mahkeme-yi vicdanın Bitirir hâkim-i reyin işinin dünyanın (Vicdan mahkemesini -böyle memleket hayrı için- vakfeden yahut vakfetmeye sebep olan Tanrı mıdır? Senin düşüncenin hâkimi, bütün dünyanın işini bitirecek güçtedir.) 16.Beyit Bin yaşa devlet ü ikbâl-i fahimânen ile Mülkü tedvir ederek akl-i hakîmânen (Yüksek mevkiin, yüce talihin ve her şeyde yüksek bilgili insanlara yaraşan aklınla memleketin işlerini [de] iyi ve doğru idare ederek bin yaşa.)
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.