14 yaşında babasını kaybeden İzzet Molla, güç şartlar altında medrese tahsilini tamamlayıp müderris olur.
1809 yılında Bursa müfettişliğine,1820'de ise Galata Kadılığına getirilir.
1822'de idam edilen Saray KethüdasıHalet Efendi'ye olan yakınlığı nedeniyle Keşan'a sürgüne gönderilir. Burada yaklaşık bir yıl kalan şair, affedilerek İstanbul'a dönmüştür.
1825'te Mekke Kadısı, 1826'da Haremeyn Müfettişi olur.
Uzak görüşlü ve sağduyulu bir devlet adamı olan İzzet Molla, Rusya'ya karşı savaş açılmasına karşı çıktığı için 1828'de Sivas'a sürülür.
Henüz 43 yaşında iken sürgünde vefat eder (1829).
Karşı çıktığı savaşın yenilgiyle sonuçlanması üzerine affedilmiş ancak ilgili ferman ancak ölümünden sonra Sivas'a ulaşabilmiştir.
Sanat Anlayışı
Divan şiirinde yeni söyleyişlerin kapısını aralamış ve bunda da kısmen başarılı olmuştur.
Sürgüne gönderildiği Keşan ile ilgili izlenimlerini anlattığı Mihnet Keşan adlı mesnevisiyle ünlüdür.
Fuat Köprülü'ye göre klasik şiirimizin son üstadıdır.
Mevlevi olan İzzet Molla, olgun ve nüktedan bir şairdir.
Dili dönemine göre oldukça sadedir.
Mevlana'ya büyük hayranlık duyan şair, hemen her gazelinin makta beytinde onun adını zikretmiştir.
Divan-ı Bahar-ı Efkâr:1825 yılında tertip edilen ve şairin gençlik yıllarına ait şiirlerinin bulunduğu divanıdır.
Hâzân-ı Âsâr: İkinci divanıdır. İlk divanından sonra söylediği şiirleri ile eski şiirlerinin bir araya toplandığı bu eser, şairin ölümünden sonra basılmıştır.
Mihnet-Keşan:
Sosyal hiciv türünde bir mesnevidir.
Eserde yer yer mizahi anlatım dikkat çeker.
Eserde kaside, gazel, tahmis, kıta ve rubai gibi değişik nazım şekillerine de yer verilmiştir.
Eserde Keşan’a sürgün gitmesine neden olan olayları, sürgüne gidişini,
yolculuk sırasında gördüğü yerleri, karşılaştığı ilginç tipleri ve bir yıl
boyunca orada çektiklerini anlatmıştır.
Eser, gerçeklikle olan sıkı bağı nedeniyle otobiyografik özellik de gösterir.
Klasik şiirimizde, "bireysellik" ilk defa bu eserle ön plana çıkmıştır.
Eserdeki gerçekçi mekan ve insan tasvirleri de dönemi için önemli bir yeniliktir.
Mihnet-Keşan, bu açılardan klasik edebiyattan Tanzimat dönemi Türk edebiyatına geçişte bir köprü vazifesi görmüştür.
Gülşen-i Aşk:
Şeyh Galip'in Hüsn-ü Aşk adlı mesnevisini örnek alarak yazdığı alegorik mesnevidir.
290 beyitten meydana gelen eser, ilahî aşkı konu alır.
Mevlevî olan şair, bu eserle Mevlana'ya bağlılığını ifade etmiştir.
Eserlerinden...
Bir mevsim-i bahârına geldik ki âlemin Bülbül hamûş havz tehî gülsitân harâb(hamûş: suskun, tehi:boş)
Yeniçeri Ocağının kaldırılması nedeniyle söylediği beyit:
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.