Tanınmış bir kişinin hayatının bir başkası tarafından anlatılmasıdır.
Bu kişiler genellikle siyaset, bilim, sanat, spor gibi alanlarda başarılı olmuş, topluma örnek olabilecek insanlardır.
Biyografi, kişisel hayatı konu alan öğretici metin türlerinden biridir.
Diğer öğretici metinlerde olduğu gibi biyografilerde de anlatıcı kurmaca bir kişi değil, yazarın kendisidir.
Biyografi; uzun bir hazırlık, araştırma dönemi gerektirir.
Bu yazı türünde yazar; sağlam belgelere, varsa ele aldığı kişinin mektuplarına, anılarına, günlüklerine ya da yakınlarına başvurur.
Biyografi yazarı, eserinde objektif bir tavır sergilemek zorundadır.
Biyografiler açık ve sade bir dille yazılır.
Bu tür eserlerde genellikle kronolojik bir
sıra izlenir.Bu sıra genellikle doğumu, çocukluk ve eğitim devresi, iş ve uğraşı varsa eserleri ve ölümü şeklindedir.
Yazarın işi, kişinin yaşamıyla ilgili bilgileri art arda sıralamak değildir. Biyografi yazarı, ele aldığı kişinin yaşamını bütün canlılığıyla sunan kişidir.
Amaç; tanınmış, alanında başarılı olmuş kişileri yakından tanıtmaktır. Bu sayede okuyucu, başarılı kişilerin karşılaştıkları zorluklara rağmen nasıl başarılı olduklarına şahitlik eder.
Başlangıçta tarih kitapları içinde yer alan bu tür, zaman içinde gelişerek
bağımsız bir tür hâline gelmiştir.
Eski edebiyatımızda biyografinin yerini tutan türlere genel olarak tercüme-i hal (hal tercümesi) denir.
Eski edebiyatımızda biyografi türünün yerini tutan ya da ona yakın türler şunlardır: siyer, tezkire, menakıpname, şairnâme.
Siyer
Hz. Peygamber'in hayatını ve savaşlarını anlatan eserlerdir.
Siyer, İslam tarih yazıcılığının temelini oluşturur.
Lirik bir söyleyiş ile yazılan siyerler, tarihi gerçeklere dayalıdır.
Veysi (ö.1628) tarafından yazılan Siyer-i Veysi bu türün en bilinen eseridir.
Tezkire
Klasik edebiyatta önemli kişilerin hayatı hakkında kısa bilgiler içeren çalışmaların genel adıdır.
Tezkirelerin önemli bir kısmını şuara tezkireleri oluşturur. Şuara, "şair" sözcüğünün çoğuludur. Şuara tezkirelerinde daha çok, divan şairleri anlatılır.
Şuara tezkirelerinde divan şairlerinin hayatı (doğum yeri, mahlası, mesleği ya da resmî görevi, hayatındaki önemli değişiklikler, ölümü, mezarının bulunduğu yer...), sanat anlayışı ve şiirlerinden örnekler verilir.
Genellikle on birli hece ölçüsü ve destan nazım şekli ile yazılır.
Bu tür eserlerde saz şairi, çağdaşı ya da kendisinden önce yaşamış şairlerin birtakım özelliklerine yer verir.
Şairnâmeler, divan şairlerinden bahseden şuarâ tezkirelerine benzer. Onlar kadar olmasa da şairlerin memleketi, tarikatı, fiziki özellikleri ve kişiliklerini anlatmaları bakımından önemlidir.
Menakıpname
Menkıbe (menkabe), din ulularının ya da din uğrunda savaşan yiğit kimselerin olağanüstü yanlarını anlatan, dilden dile yayılıp gelen öyküdür.
Menâkıb ise menkıbe sözcüğünün çoğuludur.
Menkıbeler, halka hitap etmesi nedeniyle sade bir Türkçeyle yazılmıştır.
Türün bizdeki ilk
örneği Satuk Buğra Han adlı eserdir.
Menkıbe geleneği 15. yüzyıl ve sonrasında büyük bir gelişme göstermiş ve tekkelerin kapatılmasına kadar yaygın bir
şekilde devam etmiştir.
Türün mensur örnekleri yanında manzum olanları da vardır.
Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam, İkinci Adam, Menderes’in Dramı, Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa
Biyografiye Yakın Türler
Biyografik Roman
Ünlü bir kişinin biyografisini roman türünün imkanlarından yararlanarak ele alan eserlerdir.
Biyografik romanlar, roman formunun özelliklerini kullandıkları için kurmaca özellik de gösterir.
Türk edebiyatında biyografik roman türünün ilk örnekleri Cumhuriyet Dönemi'nde verilmiştir. Bu eserlerden öne çıkanlar şunlardır:
Mehmet Emin Erişirgil - Bir Fikir Adamının Romanı: Ziya Gökalp Mehmet Emin Erişirgil - İslamcı Bir Yazarın Romanı: Mehmet Akif Tahir Alangu - Ömer Seyfettin Ülkücü Bir Yazarın Romanı Yusuf Ziya Ortaç - İsmet İnönü Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı (Prof. Dr. Mustafa İnan)
Nekroloji
Ölmüş birinin anısına yazılan yazılardır.
"Ölüm ardı yazılar" da denen bu metinler, tanınmış kişilerin ya da yazarın kendi yakınındaki özel bir insanın ölümünü konu edinir.
Bu yazılar genelde kişinin ölümünün hemen ardından kaleme alınır.
Dolayısıyla daha günceldir ve yazarın tanıklığı söz konusudur.
Nekrolojik yazılarda amaç salt anma değil, güncel bir ölüm olayı üzerine düşüncelerin, duyguların öznel bir yaklaşımla paylaşımıdır.
Monografi
Tek bir yazı anlamına gelir.
Ünlü bir kimsenin yaşamını, eserlerini ya da herhangi bir alanda tek bir konuyu özgün ve ayrıntılı bir şekilde ele alan eser / uzun yazıdır.
Portre
İnsanın iç ve dış özelliklerini betimleyen yazı türüdür.
Kişinin boyu, yüzü, ten rengi, giyinişi gibi dış özelliklerini tanıtan yazılara fiziksel (tensel) portre denir.
Duygu, düşünce, huy, beğeni ve alışkanlıklar gibi kişinin iç dünyasını tanıtan yazılara ise ruhsal (tinsel) portre denir.
Özellikle olay çevresinde gelişen edebi metinlerde kişiler, portre aracılığıyla tanıtılır.
Kişilerin fiziki ve ruhsal yanları ayrı ayrı tanıtılabileceği gibi aynı yazıda iç içe de anlatılabilir.
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.