Mesnevi
- Divan şiirinde her beyti kendi arasında (aa/bb/cc/...) kafiyeli olan nazım şekli.
- Kafiye bulmada sağladığı kolaylık nedeniyle, genellikle hikâye niteliği taşıyan uzun eserlerin yazılmasında kullanılmıştır.
- Mesnevi ile genellikle klasik aşk hikayeleri, cenk destanları ya da dini-tasavvufî eserler yazılır.
- Mesnevilerde bir beyit sınırlaması yoktur. Mevlana'nın nazım şekli gibi adı da Mesnevi olan eseri, yaklaşık 26.000 beyit iken Şeyhi'nin bir hiciv örneği olan Harname adlı eseri sadece 126 beyittir.
- Aruzun kısa kalıplarıyla yazılır.
- Türk edebiyatının mesnevi ile yazılan ilk eseri Kutadgu Bilig'dir.
- Baki ve Nedim mesnevi nazım şekli ile eser vermemiştir.
- Mesneviler genellikle şu bölümlerden oluşur: dibace (ön söz), tevhit (Allah'ın birliği), münacat (Allah'a yakarma ve af dileme), naat (Hz. Peygamber'e övgü), miraciye (Miraç hadisesi), methiye, sebeb-i telif (eserin yazılma nedeni), asıl konu ve hatime (sonuç, son söz)
Hamse
- Bir
şairin beş mesnevisinden oluşan yapıtına hamse denir.
- Türk edebiyatında, Fars edebiyatının etkisiyle 14.
yüzyıldan itibaren hamse yazılmaya başlanmıştır.
- Türk edebiyatındaki mesneviler
genellikle nazire, tercüme ya da bu eserlerden alınan konuların zenginleştirilmesi
yoluyla yazılmıştır.
- Farsça ve Türkçe hamselerde en çok tekrar edilen konu “Leylâ ve Mecnûn” kıssasıdır.
- Türk edebiyatında hamse yazan ilk şair Ali Şîr Nevâî’dir (öl.1501).
- Anadolu’da yazılan ilk hamse ise Hamdullah Hamdi’ye (öl.1503) aittir.
- Öte yandan hamse sahibi şairlerimizden Taşlıcalı Yahyâ ile Nevizade Atai yerli ve orijinal mesnevileri ile dikkat çeker.
Not: Sınavda verilen beyitlerin mesneviden alınıp alınmadığını anlamanın en kolay yolu uyak şemasına (aa/bb/cc/...) bakmaktır. Diğer belirleyici özellikleri mısraların kısa olması ve bir olay anlatmasıdır (olay çevresinde gelişen edebî metin).
Şeyhî'nin Harname adlı eserinden:
Bir eşek var idi zâif ü nizâr — a
Yük elinde katı şikeste vü zâr — a
Gâh odunda vü gâh suda idi — b
Dün ü gün kahr ile kısuda idi — b
Ol kadar çeker idi yükler ağır — c
Ki teninde tü komamışdı yağır — c
Nice tü kalmamışdı et ü deri — d
Yükler altında kana batdı deri — d
Eydür idi gören bu sûretlu — e
Tan degül mi yürür sünük çatlu — e
Dudağı sarkmış u düşmiş enek — f
Yorılur arkasına konsa sinek — f
...
Günümüz Türkçesi
- Zayıf-nahif (cılız, geberik) bir eşek vardı, yük çekmekten anası ağlardı.
- Bazen odun çekmeye, bazen su taşımaya giderdi. Gece ve gündüz, (sahibinin zorla iş gördürmesinden) üzüntüde ve sıkıntı da idi.
- O kadar ağır yükler taşırdı ki yaralar teninde tüy bırakmamıştı.
- Tüy de ne ki? Et ve derisi dahi kalmamıştı. Teri, yükler altında kana belenmişti.
- Onu bu şekilde gören: “Şaşılacak şey; birbirine çatılmış kemikler (iskelet) yürüyor” derdi.
- Dudağı sarkmış, çenesi düşmüştü, arkasına sinek konsa yorulurdu.
... eserin devamı için tıklayınız
Edebiyatımızın ünlü mesnevileri:
- Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hâcib) 11.yy.
- Mesnevi (Mevlana - Farsça) 13.yy.
- Risaletü'n Nushiye (Yunus Emre) 13.yy.
- Mantıku't Tayr (Gülşehri - tercüme) 14.yy.
- Garipnâme (Âşık Paşa) 14.yy.
- İskendernâme (Ahmedî) 14.yy.
- Yusuf ile Zeliha (Şeyyad Hamza) 14.yy.
- Vesiletü'n Necât (Süleyman Çelebi) 15.yy.
- Leyla ile Mecnun (Ali Şir Nevai) 15.yy.
- Leyla ile Mecnun (Fuzuli) 16.yy.
- Beng ü Bâde (Fuzuli) 16.yy.
- Hefthân (Nevizade Atai) 17.yy.
- Hüsn ü Âşk (Şeyh Galip) 18.yy.
- Mihnet-Keşan (Keçecizade İzzet Molla) 19.yy.
Yararlanılan Kaynaklar için Kaynakça sayfasına bakınız.
İlgili Sayfalar
Konu Anlatımı İndir 👇

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.