Şiirlerinde daha çok beşeri aşkı (rindane ve âşıkane konular) işlemiştir.
Zevk ve eğlenceyi kalenderane bir üslupla şiirlerine yansıtmıştır. (kalender:sade yaşamaktan hoşlanan, alçak gönüllü)
Divanındaki kısa bir naat ile tasavvufî içerikli Sâkînâme'si dışında dinî şiirler yazmamıştır.
Şeyhülislam olmasına karşın şiirlerinde şaraptan, meyhaneden sıkça söz etmesi tutucu çevrelerce hoş karşılanmamıştır.
Şiirlerinde riyakâr din adamlarına karşı hoşgörüyü, alçak gönüllüğü, içtenliği savundu.
Keder ve sıkıntıya mümkün olduğunca yer vermedi.
Özellikle gazellerinde deyim, atasözü ve halk deyişlerini sıkça kullandı.
Söz sanatlarına, sözcük oyunlarına pek düşkün değildir.
Eserlerinde İstanbul'un günlük hayatına dair ipuçları verir.
Hayatın içinden seçtiği sahneleri anlatmada başarılıdır.
Dönemi için sade sayılan bir İstanbul Türkçesi kullandı.
Şairin, “Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur” mısrasındaki sadelik, Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından “bizim Türkçemiz” şeklinde ifade edilmiştir.
Şiirlerinde sergilediği tavır, kullandığı dil, yararlandığı yerli unsurlar onu mahallîleşme akımının önemli temsilcilerinden biri yapmıştır.
Şiir anlayışı açısından 16.yy şairi Baki ile 18.yy şairi Nedim arasında köprü vazifesi görevi görür.
Eserleri
Divan
Sakiname
Gazel Örneği
Cihânda âşık-ı mehcûra sanma râhat olur Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur
Ölünce demreni kalsun çıkarmanuz dilden Tahammül eyleyemem olda bir cerâhat olur
Bu rûzgârda bir berg-i ayş girmez ele Felek müsâade itmezse bi-mürüvvet olur
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.