Şiirlerinde daha çok Tevfik Fikret’in etkisi altındadır.
Şiirlerinde sosyal ve millî konulara da yer vermiştir.
Girit'in ilhak edilmesinden dolayı 1910'da yazdığı "Kin" adlı şiiri ona büyük bir ün kazandırmıştır. Emin Bülent, bu şiiri Victor Hugo’nun "Mavi Gözlü Yunan Çocuğu" şiirine karşılık olarak yazmıştır.
Kin, Hisarlara Karşı, Arslan'ın Ölümü, İstanbul, Bir Destan'dan, Hatay'a Selam, Dev Şarkısı gibi milliyetçi bir anlayışla yazdığı şiirleriyle Milli Edebiyat anlayışına yakınlaşmıştır.
Özellikle milliyetçi duygularla yazdığı şiirlerinde sade bir Türkçe kullanmıştır.
Şair buna rağmen aruz ölçüsünden vazgeçmemiştir.
Şiirleri ancak ölümünden sonra "Emin Bülent’in Şiirleri" adıyla kitaplaşmıştır.
Şiirlerinden...
Kin
-Girit Müslümanlarına-
Göster semâ-yı mağribe yüksel de alnını, Dök kalb-i sâf-ı millete feyz-i beyânını... Al bayrağınla çık yürü, sağken zafer-nümâ, Bir gün şehit olunca da olsun kefen sana...
Ey makber-i muazzam-ı ecdadı titreten Düşman sadâsı, sus, yine yükselme gölgeden. Düşman! Hilâl-i râyet-i İslam'a hürmet et! Hoplar boğar hitabım dağlarda akıbet
Dağlar lisana gelse de anlatsa hepsini; Binlerce can dirilse de anlatsa geçmişi; Garbın cebin-i zalimi affetmedim seni Türk’üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!
Ben şurezâr-ı kalbimi kinimle süslerim, Kalbimde bir silâh ile ferdayı beklerim. Kabrinde müsterih uyu ey namdar atam Evladının bugünkü adı sade intikam!
"Dev Şarkısı" adlı şiirinden...
Türk'üm ben Oğuz nesli benim nesl-i vakurum Altaylara bağlar beni alnımdaki nurum
Hakkında Söylenenler
Türk şiirinin üstünden bir kuyruklu yıldız gibi geçti. Ondan ağzımızda tamamlanmamış bir lezzet kaldı. (Ahmet Haşim)
Bu manzume (Kin), herkes bilir bütün Meşrutiyet gençliğinin millî duyguları üzerinde bir bomba tesiri ile patlamıştı. Hepimiz, bir dua okur gibi gece gündüz tekrarlıyorduk. (Halit Fahri Ozansoy)
Balkan Harbi’ne gönüllü gitti ve yıkılan Rumeli ile içinde bir dünya yıkıldı. Birinci Dünya Savaşı’nda onu süvari zabiti olarak görüyoruz. Bu korkunç kıyamete katılmamızı hiç istememişti. Ama silah patlayınca kafasındaki bütün çekingen düşünceleri sildi. Gitti ve cephe cephe dövüştükten sonra yurda döndü. Sağdı ama etiyle kemiğiyle sağdı. Bu canlı kalıp içinde bir şehit kalbi yatıyordu. (Yusuf Ziya Ortaç)
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.