Milli Edebiyat Dönemine Giriş

Genç Kalemler
  • II. Meşrutiyet'in (1908) ilanından sonra Türk aydınlarını düşündüren en önemli iş, zor durumda olan devlete yön verecek doğru siyasi ideolojiyi bulabilmektir. 
  • Osmanlı Devleti'nin siyasi birliğini sürdürebilmek düşüncesiyle öne çıkan Osmanlıcılık fikri Balkan Savaşları sonunda iflas eder. İslamcılık fikri etrafında da büyük bir toplanma görülmez. 
  • Milliyetçilik hareketi ise 1908'den sonra Türkçülük adı altında kurulan dernek ve yayın organları ile teşkilatlanmaya başlar. 
  • Bu sayede Tanzimat döneminden bu yana sürdürülen Türk dili çalışmaları ile bir milli bilinç oluşturma çabaları sistemleşmeye başlar. 
  • 1908’de "Türk kavimlerinin eserlerini, işlerini ve niteliklerini öğrenme ve öğretmeye çalışma" amacıyla "Türk Derneği" kurulur. 
  • Türk Derneğinin 1911'de kapanmasından sonra aynı yıl "Türk Yurdu" derneği kurulmuş ve aynı adla bir de dergi yayımlanmaya başlanmıştır. Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Yusuf Akçura gibi sanatçılar tarafından kurulan bu dernek önemli çalışmalar yapar.
Genç Kalemler
  • İşte bu sıralarda Selanik’te Ali Canip Yöntem ve Ömer Seyfettin, Genç Kalemler adıyla bir dergi çıkarmaya başlar.
  • 11 Nisan 1911’de Genç Kalemler dergisinde yer alan “Yeni Lisan” makalesi ile başlayıp 1923’te Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süre Millî Edebiyat Devri olarak kabul edilecektir. 
  • Yeni Lisan makalesi, Türkçenin sadeleştirilmesi konusunda bir devrimdir. 
  • Bu makale ve devamında aynı isimle yazılan diğer makaleler Millî Edebiyat Dönemi’nin ilkelerini ortaya koyması bakımından da önemlidir.
  • Genç Kalemler dergisi Ziya Gökalp’in katılmasıyla bir dil, sanat ve düşünce hareketine dönüşür. 
  • Genç Kalemler dergisinde yayımlanmaya başlanan "Yeni Lisan" makalelerinin ilk beşinde büyük bir soru işareti, diğer makalelerin altında da "Genç Kalemler Tahrir Heyeti" ibaresi yer alır. Bununla birlikte ilk makalenin Ömer Seyfettin’in kaleminden çıktığı açıktır.
  • Genç Kalemler dergisi Eylül 1912'de kapanır. Dergi kapandıktan sonra yazarların bir kısmı İstanbul'a giderek yazılarını çeşitli dergilerde yayımlamaya devam eder. Milli Edebiyat Hareketi, yeni yazarların hatta ilk zamanlar hareketin özellikle dil anlayışını eleştiren isimlerin de katılmasıyla kadrosunu hızla genişletmiştir. 
  • Edebiyat dilinin o zamana kadar Arapça ve Farsçanın hakimiyeti altında "yapma bir dil" olduğu inancında olan bu sanatçılar dil ile ilgili görüşlerini aşağıda verilen ilkelere bağlar:
Dil Anlayışları
  • Arapça, Farsça tamlamalar ve dil kuralları kullanılmamalı. 
  • Yazı dilinde yalnız millî ve basit dil bilgisi kuralları hâkim olmalı. 
  • Konuşma diline geçmiş olanlar hariç Arapça ve Farsça edatlar da kullanılmamalı. 
  • Dile yerleşmiş olan Arapça ve Farsça sözcükler Türkçede söylendikleri gibi yazılmalı. 
  • Yazı dili olarak İstanbul Türkçesi esas alınmalı. 
  • Diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmamalı.
Milli Edebiyat Döneminde Şiir
  • Millî edebiyatın şiir anlayışında tam bir birlik görülmez. Genç Kalemler çıkmaya başladığında Servetifünun şairleri Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin ile Fecriati şairi Ahmet Haşim'in şiirdeki ağırlığı devam etmektedir.
  • Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp'in şiirleri dışında dönem şiirlerinde işlenen temaların daha çok bireysel olduğu görülür. Birinci Dünya Savaşı'nın ve Millî Mücadele'nin sürdüğü zamanlarda bile genç şairlerin sırf kendi duygu ve hayallerinden ayrılmamaları dikkat çeker.
  • Dil konusunda ise Yeni Lisan makalesine uygun bir anlayışla konuşma diline yakın bir Türkçe kullanılır.
  • Mehmet Emin Yurdakul'un Genç Kalemler'in çıkışından önce (1897-1898) hece ölçüsü ile yazdığı şiirler çok ses getirse de şairlerin aruzu bırakıp hece ile yazmaya başlaması o kadar kolay olmamıştır.
  • 1917'de Şairler Derneği kurulur. Derneğin amacı millî bir edebiyata taraftar şairleri belli ilkeler etrafında birleştirebilmektir. Ancak farklı sanat anlayışlarına sahip bu şairler, istedikleri sanat anlayışını benimsemekte serbest bırakılmış sadece konuşma dili ile hece ölçüsünün kullanılması yönünde karar alınabilmiştir.
Millî Edebiyat Döneminde Roman ve Hikaye
  • Millî edebiyat asıl başarısını roman ve hikayede gösterir. 
  • Servetifünun dönemi ile teknik bakımdan Batılı bir seviyeye yükselen roman ve hikayede başarılı örnekler verilir.
  • Dönem eserlerinde realizm etkisi görülür. 
  • Memleket edebiyatı etkisiyle roman ve hikaye; mekan, kişi, olay ve dil yönünden değişikliğe uğrar.
  • Sanatçılar yüzlerini Anadolu'ya ve Anadolu insanına çevirir.
  • Konular daha çok tarihten, art arda yaşanan savaşlardan, günlük hayattan ve halkın yaşadığı sorunlardan alınır. 
  • Millî Mücadele ile Millî Mücadele döneminde Anadolu'da yaşananlar eserlerde sıklıkla işlenir. Halide Edib Adıvar'ın Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye; Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban romanları bu konuyu doğrudan işleyen eserler olarak öne çıkar.
  • Yeni Lisan makalesi ile ortaya konulan dil anlayışını benimseyen sanatçılar eserlerini konuşma diline yakın sade bir Türkçe ile yazar.
  • Dönemin hikayelerinde Maupassant tarzı (olay hikayesi) benimsenir. Bu tarz hikayenin en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin'dir.
Dönem Sanatçıları
          İlgili Sayfalar

          Hiç yorum yok:

          Yorum Gönder

          Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.