Ahmet Haşim (1884-1933)

  • Ahmet Haşim
    Şair ve yazar.
  • 1884 yılında Bağdat'ta doğdu.
  • Babası Mülkiye Kaymakamı Arif Hikmet Bey'dir.
  • Arif Hikmet Bey sert mizaçlı, katı bir adamdır. Çok büyük bir sevgiyle bağlı olduğu annesi Sâre Hanım ise tam aksine hassas, oldukça kırılgan ve merhametli bir kadındır. 
  • Haşim, ruh halleri açısından annesi ile büyük benzerlik gösterir.
  • Annesinin vereme yakalanarak ölmesi, henüz 8 yaşında olan Hâşim için tam bir facia olacaktır.
  • Düzenli bir eğitim görmesi için 12 yaşında (1895) İstanbul'a gönderilen Haşim, Nümûne‐i Terakkî okuluna yazdırılır. Türkçeyi bu okulda öğrenen şair, bir yıl sonra Mekteb‐i Sultaniyeye (Galatasaray Lisesi) yatılı olarak kaydolur.
  • O dönemde Mekteb‐i Sultani öğrencileri arasında sanatsever bir havanın esmesi onun şiire başlamasında etkili olmuştur. 
Haşim'in daha 8 yaşındayken annesini kaybetmesi, genç bir yaşta ailesinden uzak kalarak yalnızlıkla tanışması, fiziksel görünümünden duyduğu memnuniyetsizlik ve hayatı yorumlayışındaki karamsarlık, yazdığı şiirleri şekillendiren asıl etkenlerdir.
  • 1907 yılında Mekteb-i Sultaniden mezun olan şairin memurluk hayatı daha çok öğretmenlik ile geçer.
  • Yayımlanan ilk şiiri Hayal-i Aşkım'dır (1901).
  • 1905-1908 yılları arasında yazdığı Şiir-i Kamer adını verdiği şiirler ile dikkat çeker. Şiir-i Kamer serisi "Piyale" adıyla yayımlanır.
  • Fransız şiirini yakından takip ederek 1908'den sonra yerli etkiden uzaklaşır.
  • 1909 yılında Fecriati'ye ilk girenler arasındadır.
Ahmet Haşim, Fecriati'nin 1912 yılında dağılmasından sonra da sanat anlayışını pek değiştirmemiş ve başka bir edebî akım ya da gruba dahil olmamıştır. Bu nedenle grubun en önemli ismi odur.
  • 1911'de yayımlanan şiir kitabı "Göl Saatleri" ile ününü daha da genişletir.
  • Haşim, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra çeşitli dergi ve gazetelerde yazdığı sohbet, fıkra, makale ve gezi yazıları dikkat çekmiş ve beğenilmiştir. 
  • Dergâh dergisinde yayımladığı “Bir Günün Sonunda Arzu” adlı şiiri anlam açısından fazla belirsiz bulunur. Şair bunun üzerine ilk olarak “Şiirde Mânâ” adıyla yayımladığı, daha sonra da bazı küçük değişikliklerle Piyâle’nin başına koyduğu “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” başlıklı yazısı ile bu eleştirilere cevap verecektir. "Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar" yazısı Ahmet Haşim'in poetikasıdır. (Poetika: Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü)
"Bir Günün Sonunda Arzu" şiiri hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız!

Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar'dan Öne Çıkanlar:
  • Şair ne bir hakikat habercisi, ne bir belagatli insan ne de bir kanun yapıcıdır. Şairin lisanı; nesir gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın, ortalama bir dildir.
  • Şiir, nesre çevrilemeyen nazımdır.
  • Şiir, bir hikaye değil sessiz bir şarkıdır.
  • "Anlam" araştırmak için şiiri deşmek, güzel sesi yaz gecelerinin yıldızlarını ürperten zavallı bir kuşu eti için öldürmekten farklı olmasa gerek. Et zerresi, susturulan o sihirli sesi telafiye kafi midir?
  • Şiirde her şeyden önemli olan, kelimenin anlamı değil, onun cümledeki telaffuz kıymetidir. 
  • Herkesin anlayabileceği şiir, sırf aşağı seviyede şairlerin işidir. Büyük şiirin kapıları, tunç kanatlı sağlamlaştırılmış şehir kapıları gibi, sımsıkı kapalıdır. Her el o kanatları itemez ve o kapılar bazen asırlarca insanlara kapalı durur.
  • Şiirde bazı kısımların şüpheli ve belirsiz kalması bir hata ve bir kusur olmak şöyle dursun, tersine şiirin güzelliği bakımından çok lüzumludur. Üsluptaki açıklık, hayal gücüne yapacak hiçbir şey bırakmaz.
  • Özetle şiir, peygamberlerin sözleri gibi, çeşitli yorumlara elverişli bir anlam genişliği taşımalıdır.
Sanat Anlayışı (Genel)
  • Şiirlerinde sembolizm ile empresyonizmin etkisi görülür.
  • Şiirlerine hakim olan temalar, "çocukluk anıları, aşk ve tabiattır.
  • Ölçü olarak sadece aruzu kullanmıştır.
  • Hece ölçüsünü ise musiki bakımından yetersiz görür.
  • Farklı nazım şekillerini denemiş olsa da en çok kullandığı nazım şekli serbest müstezattır.
  • Şiire başladığı 1901 ile 1915 yılları arasında kullandığı dil Servetifünun edebiyatının tercih ettiği dilden farkı olmayan ağır bir dildir. Ancak tekrar şiir yazmaya başladığı (1915-1921 durgunluk dönemi) 1921 yılından sonra konuşulan Türkçeye yaklaştığı görülür.
  • Türk edebiyatında Saf Şiir (Öz Şiir) eğilimi Ahmet Haşim’in "Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar" adlı makalesiyle başlamıştır.
Eserleri:
  • Göl Saatleri (Şiir)
  • Piyale (Şiir)
  • Gurebahane-i Laklakan
  • Bize Göre
  • Frankfurt Seyahatnamesi
Yazılarından Örnekler
Şiirlerinden Örnekler
İlgili Sayfalar
Yararlanılan Kaynaklar
  • Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'de "Anne" İmajı, Yrd. Doç. Dr. Melih Erzen 
  • Ahmet Haşim Hayatı Sanatı ve Eserleri, Turan Alptekin, Kastaş Yayınları 
  • Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri, Kenan Akyüz 
  • Ahmet Haşim'in Poetikasına Göre "Vuzuh'un Mahiyeti ve Değeri, Özden Apaydın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.