Gel göresin bu sinleri
Ger taş isen eriyesin,
Bakıp görücek bunları
Şunlar ki çoktur malları,
Gör nice oldu hâlleri
Sonucu bir gömlek giymiş,
Onun da yoktur yenleri
Hani mülke benim diyen?
Köşk ü saray beğenmeyen
Şimdi bir evde yatarlar,
Taşlar olmuş üstünleri
Bunlar eve girmeyeler,
Züht ü taat kılmayalar
Bu beyliği bulmayalar,
Zira geçti devranları
Hani o şirin sözlüler?
Hani o güneş yüzlüler?
Şöyle kayıp olmuş bunlar,
Hiç belirmez nişanları
Bunlar bir vakt beyler idi
Kapıcılar korlar idi
Gel şimdi gör bilmeyesin,
Bey hangidir ya kulları?
Ne kapı vardır giresi,
Ne yemek vardır yiyesi
Ne ışık vardır göresi,
Dün olmuştur gündüzleri
Bir gün senin dahi Yunus,
Benim dediklerin kala
Seni dahi böyle ede,
Nitekim etti bunları
Yunus Emre
Sözcükler
sin: mezar
ger: eğer
görücek (görünce)
yen: giysi kolu
züht: Allah korkusu ile onun yasakladığı şeylerden, günah ve haram olması ihtimali bulunan şüpheli durumlardan, gereksiz şeylerden korunma; takva
taat: ibadet etme
devran: zaman, çağ
nişan: iz
dün: gece
sin: mezar
ger: eğer
görücek (görünce)
yen: giysi kolu
züht: Allah korkusu ile onun yasakladığı şeylerden, günah ve haram olması ihtimali bulunan şüpheli durumlardan, gereksiz şeylerden korunma; takva
taat: ibadet etme
devran: zaman, çağ
nişan: iz
dün: gece
garip ama güzel
YanıtlaSil