Divan Edebiyatı Çıkmış Soruların Çözümü
1. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? (2013)
A) Türk edebiyatındaki ilk şairler tezkiresi, Ali Şir Nevai’nin XV. yüzyılın sonlarına doğru Çağatay Türkçesiyle yazdığı Mecalisü’n Nefais’tir.
B) Garibname adlı büyük mesnevisiyle tanınan Âşık Paşa, devrinin önemli düşünürlerinden biridir.
C) Divan sahibi olan Ahmedî’nin en iyi bilinen eserlerinden biri de İskendername’dir.
D) Şeyhî’nin başlıca edebî eserleri; Hüsrev ü Şirin, Divan ve Harname’dir.
E) Gülşehrî’nin Çengname adlı eseri, hem dil hem de üslup yönünden devrinin önemli eserlerinden biridir.
Çözüm
Çengnâme, 15.yüzyıl divan şairi Ahmet Dai'nin eseridir. Gülşehri'nin öne çıkan eseri ise kısmen tercüme olan Mantıku't-Tayr'dır.
A) Türk edebiyatındaki ilk şairler tezkiresi, Ali Şir Nevai’nin XV. yüzyılın sonlarına doğru Çağatay Türkçesiyle yazdığı Mecalisü’n Nefais’tir.
B) Garibname adlı büyük mesnevisiyle tanınan Âşık Paşa, devrinin önemli düşünürlerinden biridir.
C) Divan sahibi olan Ahmedî’nin en iyi bilinen eserlerinden biri de İskendername’dir.
D) Şeyhî’nin başlıca edebî eserleri; Hüsrev ü Şirin, Divan ve Harname’dir.
E) Gülşehrî’nin Çengname adlı eseri, hem dil hem de üslup yönünden devrinin önemli eserlerinden biridir.
Çengnâme, 15.yüzyıl divan şairi Ahmet Dai'nin eseridir. Gülşehri'nin öne çıkan eseri ise kısmen tercüme olan Mantıku't-Tayr'dır.
Cevap E
I. Beng ü Bade
II. Leylâ vü Mecnun
III. Şikâyetname
IV. Rind ü Zahid
V. Şah u Geda
VI. Hadikatü’s-süeda
2. Yukarıda verilen eserlerden hangileri türü bakımından diğerlerinden farklıdır? (2013)
A) I. ve II. B) I. ve VI. C) III. ve VI. D) IV. ve V. E) V. ve VI.
Çözüm
I. Beng ü Bade — Mesnevi (Fuzuli)
II. Leylâ vü Mecnun — Mesnevi (Fuzuli, Ali Şir Nevai...)
III. Şikâyetname — Süslü nesir örneği olan mektup ( Fuzuli).
IV. Rind ü Zahid — Mesnevi (Fuzuli)
V. Şah u Geda — Mesnevi (Taşlıcalı Yahya)
VI. Hadikatü’s-süeda — Hz. Peygamber'in torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesini anlatan bu eser yer yer manzum parçalarla süslenmiş mensur bir eserdir (Fuzuli).
I. Beng ü Bade
II. Leylâ vü Mecnun
III. Şikâyetname
IV. Rind ü Zahid
V. Şah u Geda
VI. Hadikatü’s-süeda
2. Yukarıda verilen eserlerden hangileri türü bakımından diğerlerinden farklıdır? (2013)
A) I. ve II. B) I. ve VI. C) III. ve VI. D) IV. ve V. E) V. ve VI.
Çözüm
I. Beng ü Bade — Mesnevi (Fuzuli)
II. Leylâ vü Mecnun — Mesnevi (Fuzuli, Ali Şir Nevai...)
III. Şikâyetname — Süslü nesir örneği olan mektup ( Fuzuli).
IV. Rind ü Zahid — Mesnevi (Fuzuli)
V. Şah u Geda — Mesnevi (Taşlıcalı Yahya)
VI. Hadikatü’s-süeda — Hz. Peygamber'in torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesini anlatan bu eser yer yer manzum parçalarla süslenmiş mensur bir eserdir (Fuzuli).
Buna göre türü bakımından diğerlerinden farklı olan Şikayetname ve Hadikatü’s-süeda'dır.
Cevap C
Cevap C
Konu Anlatımı İndir
"Cumhuriyet Dönemi Roman ve Hikaye" konu anlatımında dört roman anlayışının genel özelliklerine, kullanılan anlatım tekniklerine, yazarların sanat anlayışlarına ve yüzlerce eserin kısa özetine yer verilmiştir. 56 sayfadan oluşan çalışma PDF formatındadır. Çalışmayı bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.
Eşeğin Gölgesi
Haldun Taner'in üç perdelik epik oyunu.
Yazar, oyununu gezici hatip ve filozof Samsatlı Lukianos’un bir masalından yola çıkarak yazmıştır.
Oyun, bir eşeğin gölgesinin o eşeğin kirasına dâhil olup olmadığı tartışması ile başlayan abuk bir dava üzerinden ilerler.
Bir dönem yasaklanan eser ancak 1965 yılında sahnelenebilmiştir.
Bir masal ülkesi olan Abdalya'da geçen eserde kapitalist sistemin kusurları ve bunun ayırdına varmayan halkın eleştirisi yapılır.
Eser aynı zamanda dönem Türkiye’sine dair politik bir hicivdir.
Yazar, birçok oyununda olduğu gibi bu oyunda da geleneksel Türk tiyatrosundan yararlanmıştır.
Özet
Oyun, bir eşeğin gölgesinin o eşeğin kirasına dâhil olup olmadığı tartışması ile başlayan abuk bir dava üzerinden ilerler.
Bir dönem yasaklanan eser ancak 1965 yılında sahnelenebilmiştir.
Bir masal ülkesi olan Abdalya'da geçen eserde kapitalist sistemin kusurları ve bunun ayırdına varmayan halkın eleştirisi yapılır.
Eser aynı zamanda dönem Türkiye’sine dair politik bir hicivdir.
Yazar, birçok oyununda olduğu gibi bu oyunda da geleneksel Türk tiyatrosundan yararlanmıştır.
Özet
Körebe
Cenap Şahabettin’in tek perdelik komedisi.
Görücü usulü ile evliliği tenkit eden eser 1917'de yayımlanmıştır.
Çağdaş gençlerin evlilik konusundaki düşüncelerine dayanan eser, bir töre komedisidir.
Eser, oldukça basit bir kurguya sahiptir.
Yalan, iki tiyatro eseri kaleme alan sanatçının diğer eseridir. Oyun, sahneye konmuş ancak kitap olarak basılmamıştır.
Özet
Yusuf Lemi Bey, boşanma davalarındaki başarılarıyla ün kazanmış bir avukattır. Boşanma davalarında şöhret kazandıkça yanlış evliliklerin vahim sonuçlarını görmüş, bu hayatî meseleden çekinir olmuştur. Görücü usulüyle yapılan evlilikleri körebe oyununa benzeten Lemi Bey görüşüp tanışmadan yapılacak bir evliliğe karşıdır. Buna rağmen annesi ile yengesi, ona uygun bir eş bulabilmek için birçok kez görücüye çıkar.
Görücü usulü ile evliliği tenkit eden eser 1917'de yayımlanmıştır.
Çağdaş gençlerin evlilik konusundaki düşüncelerine dayanan eser, bir töre komedisidir.
Eser, oldukça basit bir kurguya sahiptir.
Yalan, iki tiyatro eseri kaleme alan sanatçının diğer eseridir. Oyun, sahneye konmuş ancak kitap olarak basılmamıştır.
Özet
Yusuf Lemi Bey, boşanma davalarındaki başarılarıyla ün kazanmış bir avukattır. Boşanma davalarında şöhret kazandıkça yanlış evliliklerin vahim sonuçlarını görmüş, bu hayatî meseleden çekinir olmuştur. Görücü usulüyle yapılan evlilikleri körebe oyununa benzeten Lemi Bey görüşüp tanışmadan yapılacak bir evliliğe karşıdır. Buna rağmen annesi ile yengesi, ona uygun bir eş bulabilmek için birçok kez görücüye çıkar.
Onuncu Köy
Fakir Baykurt'un 1961'de yayımlanan romanı.
Roman, köylüleri bilinçlendirmeye çalışan bir köy öğretmeninin mücadelesini konu alır.
Eserde adı verilmeyen öğretmen; kız çocuklarının okutulması, köylerde kurulan sömürü düzeni ve halkın din adamları tarafından batıl inançlarla kandırılması gibi konularla mücadele eder.
Roman, köylüleri bilinçlendirmeye çalışan bir köy öğretmeninin mücadelesini konu alır.
Eserde adı verilmeyen öğretmen; kız çocuklarının okutulması, köylerde kurulan sömürü düzeni ve halkın din adamları tarafından batıl inançlarla kandırılması gibi konularla mücadele eder.
Ancak düzenden beslenen kişilerce hiçbir köyde tutunamaz ve yedi köyden de sürülür.
Sonraki üç köy de diğerleri gibi bakımsız ve medeniyetten uzaktır. Her köy, hurafelere inanmış cahil insanlarla doludur. Ağalar, toprak sahibi beyler ve sözde din adamları gelişmenin önündeki en büyük engellerdir.
Özet
Damalı, sürekli sürgün edilen öğretmenin çalıştığı sekizinci köydür. Bu köy de diğerleri gibi arkalarını kentteki memur ve parti gruplarına yaslayan varlıklı insanların köylüyü sömürdüğü bir yerdir.
Özet
Damalı, sürekli sürgün edilen öğretmenin çalıştığı sekizinci köydür. Bu köy de diğerleri gibi arkalarını kentteki memur ve parti gruplarına yaslayan varlıklı insanların köylüyü sömürdüğü bir yerdir.
El Eli Yur El de Yüzü
Abbas Sayar'ın romanı.
Eser, Yozgat’ın Zağcıoğlu köyünde 1954 ve 57 seçimlerinde yaşananları ele almaktadır.
Bir süre politikaya bulaşan yazarın anılarından yola çıkarak yazdığı roman bir kara mizah örneğidir.
Bir süre politikaya bulaşan yazarın anılarından yola çıkarak yazdığı roman bir kara mizah örneğidir.
Romanda yazarın Demokrat Parti macerası ve Türk köylüsünün politikayla olan ilişkisi ironik bir şekilde ortaya konmuştur.
Özet
Yozgat’ın Zağcıoğlu köyünde seçim telaşı vardır. Bir araya gelen köylüler, oylarını Demokrat Partiye vermeyi kararlaştırır. İçlerinde birkaç muhalif çıksa da onlar da çaresiz çoğunluğa boyun eğer. Köylü, seçim çalışması için köylerine gelen siyasilerin vaatlerine bakarak camilerine minare yapılacağına, köye öğretmen geleceğine, köy yolunun düzeltileceğine ve kredilerinin tamamen silineceğine inanmaktadır.
Özet
Yozgat’ın Zağcıoğlu köyünde seçim telaşı vardır. Bir araya gelen köylüler, oylarını Demokrat Partiye vermeyi kararlaştırır. İçlerinde birkaç muhalif çıksa da onlar da çaresiz çoğunluğa boyun eğer. Köylü, seçim çalışması için köylerine gelen siyasilerin vaatlerine bakarak camilerine minare yapılacağına, köye öğretmen geleceğine, köy yolunun düzeltileceğine ve kredilerinin tamamen silineceğine inanmaktadır.
Başka Olur Ağaların Düğünü
![]() |
Kemal Bilbaşar'ın 1972'de yayımlanan romanı.
Eserde olaylar Ege Bölgesi’nde bir kasabada geçer.Romanda açıkça söylenmese de olaylar 1950'li yıllarda geçmektedir.
Eserde üçüncü tekil şahıs anlatıcı ile ilahi bakış açısı kullanılmıştır.
Roman, önceki romanların çoğunda olduğu gibi bir sınıf çatışması içermez. Burada iki ağa (Hüseyin Ağa, Osman Ağa) arasında bir rekabet söz konusudur. Yazarın diğer romanlarından farklı olarak ağalar, olumsuz özelliklerinin yanı sıra insani yanlarıyla verilir. Bu sayede yazar, klişe ağa tiplerini anlatmaktan kurtulmuş; onları realist bir biçimde ele alabilmiştir.
Yazarın diğer romanlarında olduğu gibi bu eserinde de idealleri uğruna mücadeleyi göze alan, kasabada yetişmiş ve hizmet etmek için yine kasabasına dönen bir kişi vardır (Doktor Murat).
Romanın ağırlık merkezini Osman Ağa'nın kızı Menekşe ile Doktor Murat arasında yaşananlar oluşturmaktadır.
Karşılaştırmalı Söz Sanatları
Teşbih / İstiare
- Teşbihte (benzetme) hem benzeyen hem de kendisine benzetilen vardır:
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Benzeyen: gözler
Kendisine benzetilen: merhamet
Kaldırımlar içimde yaşamış bir insandır
Benzeyen: kaldırımlar
Kendisine benzetilen: insan
Dil Bilgisinin Püf Noktaları
- Bitişik yazılan birleşik sözcüklerde büyük ya da küçük ünlü uyumu aranmaz: Atatürk, gecekondu, bilgisayar, Kocaeli vb.
- Sözcükler Düzlük-Yuvarlaklık Uyumuna (Küçük Ünlü Uyumuna) göre incelenirken hecelere sırayla bakılmalı. Örneğin “ormancı” sözcüğünde, “o” dan sonra “ı” gelmez, denemez.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)