Zambaklı Padişah

Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam
Sana uzun heceli bir kent vereceğim
Girilince kapıları yitecek ve boş!


Azizim, güzel atlar güzel şiirler gibidirler
Öldükten sonra da tersine yarışırlar, vesselam!

I

Ey imece ile başsız gömülecek derviş
Sen kendin o zamandan değilsin
Ya bu hikâyeyi nereden bilirsin?
Ey ustalıkla taşaronluğu birbirine karıştıran
Yaşayan okur!
Sen yabana değilsin bense bir fakir derviş

II

Ve bir derviş... atını saldı salar

III


Karartma benizli bir sözcük kırıntısından bile
Kesekâğıdı yapıyor, yapabiliyor

IV


Hava gırçımadır
İki çocuk da bir gömlek içinde
Valde külhandadır
Hafız! Sence çocuklar
Çiçeklerin koynunda uyumalıydı değil mi!

V


"Sizde ölüm var mıdır?"

VI


Yedi kez görünmeyen denizin üzerinde, iki açık deniz evliyası
Tabuttaş'tan Üsküdar Sultanlığı'na bir konsol aynası taşır

VII


Eski bir göç yolu, izlenmektedir

VIII


Devlet ve şairleri, iki kaşık gibi içice uyurlarken
Geldiği kapkara denize Karpiç'ten gönderilmiş bir gemi

IX


Duyduk ki, bir daha
Kuş getirmek sınıfa intihar olmuş cezası
Hal ve gidiş tüzüğünde
Biz kuşları tutmuyoruz ki
Kapıda koyveriyoruz
Dönüp onlar ceplerimize giriyorlar
N'apalım?



İnsan gözünün soldan sağa okuma alışkanlığı!

XI


Unutulmuş bir çocukluk hastalığından da bilinebilir
İkinci Savaş'ta Galata'da geçilmiş bir kedi merdiveni

XII


Şiir de, duraklarda, dinlenirdir dinlenir.

XIII


Yenilmiş, geri çekilmededir bir gizli yol 

Muvazzaf şairler de...

XIV


Geceleri, aydan, evlere girilemiyordur

XV


Devletin cüceleri nasıl iki kez ayağa kalkmak zorundaysalar
Tabiatın cüceleri de bir dehliz bulmuşlardır kendi içlerinde

XVI


Portakallarla donanmış selâtin meyhaneleri, kapalıdır

XVII


Ustasından geçmeyen bir deniz 

Gittikçe uzaklaşıyor, okunmuyor

XVIII


Mühründe şiir kazılıdır bir padişah

XIX


Kuşlar havada, insan karada
Ölmek istemezler!

XX


Beş aydan bu yana, ilk bir insan görüyorum...

XXI


Kışı ve Üsküdar'ı, atkısıyla geçirecek bir kadın
Yazmışım, nedense, deftere

XXII


Sarışın Osmanlı tarihçileri...

XXIII


"Bak bre çirkin!" 

Karanfilinde bir...basılıdır

XXIV


Beyaz kargalarlı, aykırı düşüncelerdir

XXV


Biliyorsun; ölüm 

Artık ayakta karşılanmıyor, karşılanmaz!

XXVI


Akıl, yürütülüyor, yürüttüm bu kentte

XXVII


Bir erkeğe gerilmiş bir kadın, 

karşıdadır

XXVIII


Ebru ile bir yazı arası

XXIX


"Şiir, ölüm ve yaşam dolayısıyla, 

Şimdi ve daima, açıktır."

XXX


İşkence!.. Bu sözcüğü, ilk Karagümrük'te
Duyduk duyuldu.

XXXI


Camında sabun kurutulan evler
Beyoğlu'nun yıkılacağını bildiriyorlar;

XXXII


Ey gemileriyle birlikte yiten denizler
Ve bağlı limanlarıdır! ki unutulmasın


Gerçeklikte, gemiler terk etmektedir fareleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.