|
Neşet Ertaş |
- Halk şairi, halk müziği sanatçısı, abdal.
- 1938'de Kırşehir'in Kırtıllar köyünde doğdu.
- Babası abdal geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olan Muharrem Ertaş'tır.
- Çok küçük yaşlarda kendisine ait türküler çalıp okumaya başladı.
- Türkiye'nin birçok şehrinde sayısız konser verdi.
- 1976'da sahnedeyken geçirdiği ani bir felç nedeniyle Almanya'ya tedaviye gitti. 1979'da Almanya'ya yerleşti 2003'e kadar aralıksız burada yaşadı.
- 25 Eylül 2012'de İzmir'de öldü.
Ödülleri
2002 — Devlet Sanatçısı (Kabul etmedi)
2006 —TBMM Üstün Hizmet Ödülü
2009 — UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü"
2011 — İTÜ tarafından "Fahri Doktora" pâyesi verildi.
Sanat Anlayışı
- Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisidir. Kırşehir yöresi halk müziği kültürünün yaratıcı ve yorumcu kesimi "Abdal" olarak anılmaktadır. Abdallar, müzikle özdeşleşmiş bir topluluktur.
- "Bozkırın Tezenesi" olarak da anıldı (tezene: mızrap).
- Bağlamadaki kendine has tavrı üniversitede ders olarak verildi.
- Bunun yanı sıra birçok teze konu oldu.
- "Garip" mahlasıyla âşık tarzı şiirler yazdı.
- Şiirlerinde aşk, doğa, gurbet, gariplik, dert, özlem, ölüm, din anlayışı ve zamandan yakınma gibi çok çeşitli konuları ele aldı.
- Ertaş’ta, âşık şiirinde sık görülen "pir elinden bade içme" ya da "keramet sahibi olma" gibi söylemler görülmez.
- "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Zahide'm" ve "Gönül Dağı" en tanınmış eserleridir.
Hoyratı Alemde
Hoyratı âlemde kadere boyun
Zulmeyledi felek büktürdü bana
Yokluğun yükünü sardı sırtıma
Çekilmez çileler çektirdi bana
Zalim kader omzumdan inmedi
Talihimde istediğim olmadı
Kahpe felek hiç halimden bilmedi
Ağlattı göz yaşı döktürdü bana
Garibim dünyada gülmedi yüzüm
Kahretti ağladı her iki gözüm
Kadere, talihe, feleğe sözüm
Ölmeden kefenim diktirdi bana
Neredesin Sen
Şu garip halimden bilen işveli nazlım
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiçbir tabip bu yarama merhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Zülüf Dökülmüş Yüze
Zülüf dökülmüş yüze
Kaşlar yakışmış göze
Usandım bu canımdan
Derdinle geze geze
Gün doğdu aştı böyle
Gönlümüz coştu böyle
Sen orada ben burada
Ömrümüz geçti böyle
Bu ellerde gez gayri
Kâtip ol da yaz gayri
Bir kazma al bir kürek
Mezarımı kaz gayri
Kara Bu Bahtım Kara
Karadır bu bahtım kara
Söz kâr etmiyor yare
Yaktın yüreğimi nara
Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp soldum
Bilmez yâr gönülden bilmez
Akar göz yaşlarım dinmez
Bir kere yüzüme gülmez
Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp soldum
Söylerim sözüm almıyor
O yâr yüzüme gülmüyor
Garip gönlümü bilmiyor
Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp soldum
İlgili Sayfalar
Yararlanılan Kaynaklar
- Geleneksel Abdal Müziğin Temsili ve Neşet Ertaş, Ahmet Keskin
- Aşıklık Geleneğinde Neşet Ertaş Türkülerinin Yeri, Erman Artun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.