Kaygusuz Abdal (? - 1444)

  • Türk mutasavvıf, Alevi-Bektaşi halk ozanı.
  • Hacı Bektaş-ı Veli'den sonra Bektaşilik tarikatının başına geçen Abdal Musa'ya bağlanarak tasavvuf yoluna girmiştir. 
  • Bektaşiler arasında büyük saygı ile anılır ve Bektaşi uluları arasında sayılır.
  • Asıl adı Gaybi'dir. Kaygusuz mahlasını ise şeyhi Abdal Musa’dan almıştır. Hayatı hakkındaki bilgilerin çoğu Bektaşi menkıbelerine dayanır. 
  • Hece ve aruzla şiirler söyleyen şairin nesirle yazılmış eserleri de var. 
  • Tasavvuf kurallarını halkın anlayacağı biçimde basit ve yalın bir biçimde vermiştir. 
  • Şiirlerinde Yunus Emre etkisi açıktır.
Önemli Eserleri:
  • Divan: Kaygusuz Abdal'ın düzenlenmiş (mürettep) bir divanı yoktur. Farklı nüshalarda farklı sayılarda bulunan şiirlerin büyük bir bölümü gazeldir. 20-30 kadar heceyle yazılmış şiiri vardır ki bunlar daha çok şathiye karakterindedir. Bu şiirlerde Kaygusuz ya Tanrı ile senli benli konuşmakta ya da dünyanın geçici zevklerine kapılan insanlarla alay etmektedir. Divanın dışında cönklerde ve şiir mecmualarında hece ile yazdığı başka şiirlere de rastlanmaktadır. Aşağıda Kaygusuz Abdal'a ait şathiyeden bir dörtlük verilmiştir:
Ademi balçıktan yoğurdun yaptın,
Yapıp da neylersin, bundan sana ne
Halk ettin insanı saldın cihana
Salıp da neylersin bundan sana ne
  • Dolapnâme: Kaygusuz Abdal ve yanındakiler, hacdan gelirken Asi suyu kenarında otururlar. Görürler ki bir dolap su çeker ve bunun iniltisi bir günlük yoldan duyulur. Bu dolabın iniltisi karşısında Kaygusuz Abdal coşa gelip soru cevaplı bir kaside söyler. Bu olaydan sonra birçok şair su çıkarmaya yarayan dolabın çıkardığı seslerden ilham alarak şiirler yazmış ve bu tip şiirlere de dolapnâme denmiştir.
  • Asıl vatanı olan ormandan kesilen bir ağacın su çıkarmaya yarayan bir alet olan dolap haline gelmesi, insanoğlunun fani dünyadaki haline benzetilmiştir. İnsan da o dolap gibi aslını özlemektir ve asıl olan Allah'tır (vahdet-i vücut). Eserde dünya nimetlerinin geçiciliği ve aldatıcılığı, asıl olanın Allah sevgisi olduğunu anlatılmaktadır. 
Sual itdüm bugün ben bir dolaba
Didüm niçün sürersin yüz bu âba

Neden bagrun delükdür gözlerin yaş
Sebeb nedür sataşdun bu ‘itâba

Kararun yok gece gündüz dönersün
Dökersin dertlü gözlerden hun âba...
(Dolabın Cevabı)
Tolab eydür eyâ çeşmüm çerâgı
İşidmege cevâbım aç kulagı

Benüm budur sorarsan sergüzeştüm
Ki ben yaylarıdum bir yüce tagı

İrişmezdi boyuma altmış arşun
Belüme dahi on adam kucağı
  • Mesnevî-i Baba Kaygusuz (I, II, III): Bu mesnevilerde Vahdet-i Vücud anlatılmış, sözün önemi üzerinde durulmuş, ilahi aşk, nefis, gönül, birlik ve beraberlik konuları işlenmiştir.
  • Minbernâme: Kaygusuz Abdal’ın bir cuma namazından sonra hatibin kendisine bakarak söylediği sözler karşısında verdiği cevaptan oluşan 58 beyitlik küçük mesnevisi çok ünlüdür.
  • Budalanâme (Mensur eser): Kendini bilmek, insan suret midir, can mıdır, kul mudur, sultan mıdır temaları üzerinde durularak bir mürşide bağlanmanın gereği anlatılır.
Nefes
Bu âdem dedikleri
El ayakla baş değil
Âdem mânaya derler
Sûret ile kaş değil

Gerçi et ü deridir
Cümlenin serveridir
Hakk’ın kudret sırrıdır
Gayre bakmak hoş değil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.