Açık Deniz

Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; 
Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.
Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melâl
Gezdim o yaşta dağları, hülyam içinde lâl,
Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,
Duydum, akıncı cetlerimin ihtirasını,
Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu,
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...
Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,
Rüyama girdi her gece bir fatihane zan.
Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular,
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
Gönlümde hep o zanla beraber çağıldadı,
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
Bir gün dedim ki "istemem artık ne yer ne yâr!"
Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;
Gittim o son diyara ki serhaddidir yerin,
Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!


Garbın ucunda, son kıyıdan en gürültülü
Bir med zamanı, gökyüzü kurşunla örtülü,
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;
Gördüm güzel vücudunu zümrütleyen deri
Keskin bir ürperişle kımıldandı anbean;
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.
Sonsuz ufuktan ah o ne coşkun gelişti o!
Birden nasıl toparlanarak kükremişti o!
Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara,
Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara!
Yalnız o kalmış ortada, asi ve bağrı hûn,
Bin mağara ağzı açmış, ulurken uzun uzun,
Sezdim bir aşina gibi, heybetli hüznünü!


Ruhunla karşı karşıya kaldım o med günü,
Şekvanı dinledim, ezelî muztarip deniz!
Duydum ki ruhumuzla bu gurbette sendeniz.
Dindirmez anladım bunu hiçbir güzel kıyı;
Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.


Yahya Kemal Beyatlı

Açıklama: Osmanlının son zamanlarına şahitlik eden şairin şiirine başlık olarak seçtiği "Açık Deniz" ecdadımızın tarih içinde hudutları aşmaya duyduğu tutkunun bir ifadesidir. Şiir ise sınırların ötesinde kalan vatan topraklarının dinmeyen feryadıdır. Ecdadın üç kıta üzerinde fethettiği toprakların birer birer elden çıkması şairi derin bir hüzne düşürmüştür. 
Şiirde geçen İngiliz şairi Byron (1788–1824), İngiltere tarihinin en ihtişamlı devresinde yaşamasına rağmen, Ortaçağ Cermenliğine derinden bir özleyiş duyarak şiirlerinde bunu dile getirmiştir. Bu şiirde Yahya Kemal de benzer bir özlemi dile getirmiştir.
Beyitler halinde düzenlenen şiir; "aa, bb, cc, dd..." gibi mesnevi tip uyak örgüsüne sahiptir.
Şiirin vezni: mef û lü / fâ i lâ tü / me fâ î lü / fâ i lün

Sözcükler

lahza: an
Byron (Lord Byron): İngiliz şair
bedbaht: mutsuz, talihsiz
melal: üzüntü, hüzün, dert
hülya: tatlı düş, hayal
lâl: dili tutulmuş
Rakofça: Üsküp'te bir yer
cet: ata
ihtiras: aşırı, güçlü istek, tutku
şimal: kuzey
fatihane: fatih gibi, fatihe benzercesine
hicret: göç
bakıyye (bakiye): arta kalan, geri kalan şey
hicran: ayrılık, ayrılığın neden olduğu acı
mahzun: üzgün
serhat (serhad): sınır boyu
garp: batı
med (met): kabarma
anbean: her an, ara sıra
hûn (hun): kan
aşina: tanıdık, bilinen
şekvan: yakınma, şikayet
ezeli: öncesi olmayan
muztarip (muzdarip): acı çeken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.