Küçürek Öykü
- Minimal öykü.
- Öykünün, kimi zaman bir cümleye kadar küçülmüş şeklini ifade eden türü.
- Türk edebiyatında; “minimal öykü”, “çok kısa öykü”, “öykücük”, “minik öykü”, “mini öykü” vb. adlandırmalarla bilinmektedir.
- Bu türün belirleyici özellikleri kısa, çarpıcı ve yoğun olmasıdır.
- Modern zamanda hız kavramının etkisiyle edebiyatta oluşan ihtiyacı karşılayan bu tür, bireyden yola çıkarak evrensel bir duruma işaret etmek ister.
- Genel olarak yabancılaşma, umutsuzluk ve bunalım vb. temalar üzerine kurulur.
- Küçürek öykü, özellikle 1980’li ve 90’lı yıllarda yayımlanan sayısız antoloji sayesinde yerleşik bir tür haline gelmiştir.
- Edebiyatımıza girmekte gecikmeyen bu türün bizdeki yetkin örnekleri 90’lı yıllarda verilmiştir.
- Bu türün Türk edebiyatındaki en önemli temsilcilerinden biri Ferit Edgü’dür.
- Bu türde eser veren sanatçılardan bazıları şöyledir: Samim Kocagöz, Haydar Ergülen, Küçük İskender, Necati Tosuner,Tarık Günersel, Vüs'at O.Bener, Ayşegül Gürdal, Özcan Karabulut, Sema Kaygusuz, Murat Yalçın...
- Özellikle Adam Öykü ile Hece Öykü dergilerinin küçürek öykü için özel sayı çalışması yapması türe olan ilgiyi artırmıştır.
Örnekler
Yazgının Ölçüsü (Küçük İskender)
"Issız adaya bile düşsem özgür ve/veya yalnız değilim çünkü aklım var.”
Ne (Ferit Edgü)
— Tanrı’nın olmadığı bu dağ başında sen ne arıyorsun? diye sordu tanıdık bir ses. Hiçbir şey aramıyordum. Orda, dağ başında, o dağ başında yaşayan ve ölen insanların arasındaydım, hepsi bu.
Böyle dedim.
Bana,
— Onlardan biriymiş gibi konuşma, dedi. Sen, kendin niçin ordasın? — Bilmiyorum, dedim. Belki, sizlerden değil, artık onlardan biri olduğum için.
İlgili Sayfalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme
Yorumlarınız bizim için önemli. Lütfen yorum yaparak daha iyi içerikler üretmemiz için bize destek olunuz.