Adların, önceden sözü edilen söz gruplarının ya da cümlelerin yerini geçici olarak tutan sözcükler ile bir varlığın kime ya da neye ait olduğunu belirten eklerdir. Daha kısa bir tanımla adın yerini tutan sözcük ya da eklerdir.
Hiçbir zaman affetmedin beni
Ben ne çok sevdim seni
Herkese bahset senden, benden, bizden
O olaydan sonra kimseye ondan söz etmedi.
Okullarımızda birçok konuyu en ince ayrıntısına kadar öğretmeye çalışıyoruz ancak tüm bunların gerçek hayatta karşılığı olup olmadığını pek sorguladığımız yok.
Aşkın, havanın, yerin hafifliğinde ey dost
Çirkindir ağırlığım, ağırlığın, ağırlığı
Derdimiz bize yeterken
Komşularınki tuz biber eker
Temel Özellikleri
- İsim soylu sözcükler içinde en çok isimlere benzer.
- Geçici olarak ismin yerini tuttuğu için isim çekim eklerini alabilir:
adın durum ekleri → beni, bana, bende, benden...
çokluk eki → onlar, bunlar, şunlar...
iyelik eki → kendim, bazısı...
tamlayan eki → senin (evin), onun (sorusu)...
ek eylem → bendim, bizimmiş, odur, onlarsa...
- İsim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan olabilir:
benim / borcum
senin / evin
öğrencilerin / kaçı
neyin / nesi
Ayşe'nin / kendisi
- Cümlede özne, tümleç ve yüklem göreviyle kullanılabilir.
Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz! (özne)
Kıskanırım seni ben, kıskanırım kalbimden (nesne)
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz (dolaylı tümleç)
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler (yüklem)
- Edatlarla edat grubu oluşturabilirler:
benim için, senin gibi, kendine göre...
Zamirler iki grupta incelenir:
1. Sözcük Halinde Zamirler
a) Kişi Zamirleri
b) İşaret Zamirleri
c) Belgisiz Zamirler
d) Soru Zamirleri
e) Dönüşlülük Zamiri
2. Ek Halinde Zamirler
a) İlgi Zamiri
b) İyelik Zamirleri
1. Sözcük Halinde Zamirler
a) Kişi Zamirleri:
Kişi adları yerine kullanılan zamirlerdir: ben, sen, o, biz, siz, onlar
ben, biz → 1. tekil ve çoğul kişi (sözü söyleyen kişi)
sen, siz → 2. tekil ve çoğul kişi (söz söylenen kişi)
o, onlar → 3. tekil ve çoğul kişi (sözü edilen kişi)
Benden sana, senden ona
Kutsal bir imecedir yaşamak
Onlar ki toprakta karınca
Suda balık, havada kuş kadar çokturlar
Korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar
Bir kız tanırım çilli
Ben onu severim
O beni sevmez
Uyarılar
- İkinci tekil kişi zamiri "sen" söze "saygı ve incelik" anlamı katmak için "siz" olarak kullanılır:
Biz, sizi Selanik'ten biliriz öğretmenim
Siz yetiştirdiniz Türk'ün yüce komutanını
- "O" ve "onlar" sözcükleri insandan başka varlıkların yerini tutuyorsa işaret zamiri sayılır:
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Oktay Rıfat ise halk masallarından, deyimlerden, tekerlemelerden yararlanmış; onlara yeni görünümler kazandırmıştır.
- Birinci ve ikinci çoğul kişi zamirleri, abartma isteğiyle -ler takısıyla çoğullanabilir:
Bizler çok iyiyiz, sizler nasılsınız?
b. İşaret (Gösterme) Zamirleri
Gösterme yoluyla isimlerin yerini tutan zamirlerdir. Gösterdikleri varlıkların adlarıyla birlikte kullanılmazlar. Başlıca işaret zamirleri:
- Asıl işaret zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar
- Yer anlamlı işaret zamirleri: bura, şura, ora, buralar, şuralar, oralar
- Biçim anlamlı işaret zamirleri: böylesi, şöylesi, öylesi, böyleleri, şöyleleri, öyleleri, öteki, beriki
İstediğini yap; bu, hiç kimseyi ilgilendirmez.
Buna benzer bir müzik terimi hatırlıyorum.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Anne girmem bu oyuncak dükkanına
Orada toplar, tayyareler, tanklar var
O, kumaş dokur
Öteki, ocağa kömür atar
Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim
Uyarılar
- "O" sözcüğü aşağıda verilen örnekte olduğu gibi bir isimle kullanıldığında işaret sıfatıdır. "O" sözcüğü eğer işaret sıfatı değilse ya kişi ya da işaret zamiridir.
O filmi kaç kez seyrettim hatırlamıyorum.
- "Onlar" sözcüğü ise yerine kullanıldığı isme göre ya kişi ya da işaret zamiridir:
Onları buna iten biraz da kendi şahsi duyguları olmuştur.
Farklı disiplinler, kendi prensiplerinden hareketle edebî metinlerden yararlanabilir, onları inceleyip değerlendirebilirler.
- "Öteki" ve "beriki" sözcükleri, gösterdikleri varlığın adıyla kullanıldıklarında işaret sıfatı olur:
Aradığın şiir öteki dergideydi.
- "Bu" ve "şu" gösterdiği varlığın adıyla birlikte kullanıldığında işaret sıfatı olur. Aşağıda verilen ilk örnekte "sokakta" sözcüğü işaret ve niteleme sıfatını birlikte almış:
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta
Şu kızlar neden bu kadar çok güler, anlamıyorum.
- "Bu, şu, o" sözcükleri çokluk, iyelik ya da durum eki aldıysa zamirdir, işaret sıfatı olamaz.
- "İşaret sıfatı" ve "durum zarfı" olarak da kullanılan "böyle, şöyle, öyle" sözcükleri çekim eki alırsa işaret zamiri olur.
Dost dediğin böyle günlerde belli olur. (işaret sıfatı)
Böyle ferman etti Cahit! (durum zarfı)
Böylesi zor bulunur, emin ol. (işaret zamiri)
c) Belgisiz Zamirler
Hangi adın yerini tuttuğu tam olarak belli olmayan zamirlerdir: herkes, kimse, kimi, kimisi, biri, birisi, çoğu, hepsi, bazısı, birkaçı, birazı, birçoğu, başkası...
Kimini sefil etti 39 harbi
Kimini şair
Herkes bana bakıyor, biliyorum
İçlerinden geçenleri
Evlerin çoğu eskidi gitti tamir edilemedi
Evlerin çoğu gereği gibi tasvir edilemedi
Kimse anlamaz derdimi
Ben uzaklarda olmalıyım çok uzaklarda
Aklından zoru var kiminin
Merhamet ister
Ben sevda çekerim
Hepsinden beter
Uyarı
- "Bazısı, birçoğu, kimileri, çoğu, biri, başkası, birkaçı, hiçbiri, birazı" gibi iyelik eki almış olan belgisiz zamirler, bu eki almadıklarında bir isimle tamlama kurarak sıfat olur:
Birçoğu yeni gelmiş.
Birçok öğrenci gelmemiş. (sıfat)
O olaydan sonra hiçbiri beni aramadı.
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada, nasırdan çektiği kadar (sıfat)
Başkası olsa para isterdi.
Başka seçenekleri de değerlendirmelisin. (sıfat)
- "Kimi" sözcüğü "belgisiz zamir" olabildiği gibi "bazı" anlamıyla bir isimle kullanıldığında "belgisiz sıfat" olur:
Siz kimi aradınız, diye çıkışıverdi.
Genel kurul, kimi itirazları da yok saydı. (sıfat)
d. Soru Zamirleri
Soru yoluyla ismin yerini tutan zamirlerdir: kim, ne, nere, kaçı, hangisi, neden, nereye, kaçımız, hangimiz...
Kim bilir nerede, nasıl kaç yaşında?
Söyle garip bülbül
Ne ararsın güllerde?
Söylenmez derdin mi var?
Kimin, neyi, niçin ve nasıl anlattığı sorularına metin içinde cevap aranmalıdır.
Şairin doğum tarihini 1891 alan araştırmacıların bu tarihi neyi esas alarak verdiklerini tespit edemedik.
Nereye gittiyse anan, baban
Peşinden kardeşin
Gençtin, dinçtin... Hepsi bir zamanlar
Nerende şimdi ağrın, sızın?
Nasıl eğlendiğini, arkadaşlarının kim olduğunu, hangisini daha çok sevdiğini, hangi oyunlardan hoşlandığını yazmasını ister.
Konuyu böyle sınırlamamızın nedeni, şairin Türk edebiyatındaki yerini bir bütün olarak ortaya koymaktır.
Uyarılar
- Soru zamirleri içinde en çok bilinen "kim" ve "ne" sorularıdır. Kim, insanları sormak için; ne zamiri insan dışındaki varlıkları sormak için kullanılır.
- "Ne" sözcüğü soru zamiri dışında soru sıfatı, soru zarfı ya da bağlaç olabilir.
→ Adın yerini tutmak üzere kullanıldığında soru zamiridir:
Bu eteğin üstüne ne giyeceksin?
→ "Hangi" anlamıyla kullanıldığında soru sıfatıdır:
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Ne tür müzik dinlersin?
→ "Niçin" anlamıyla kullanıldığında soru zarfıdır:
Keklik ne ötersin Çukurova'da
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
→ "ne... ne" bağlacı olarak da kullanılır. Karşılaştırma anlamı veren "ne...ne" bağlacı cümleye olumsuzluk anlamı katar.
Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne halden anlayan bulunur
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Ne harabî, ne harabatîyim;
Kökü mâzide olan âtiyim.
Ne kızı verir ne de dünürü küstürür
- "Neden" sorusu cümleye kattığı anlama göre ya soru zamiri ya da soru zarfıdır.
→ "Hangi nesneden" ya da "neyden" anlamıyla kullanıldığında soru zamirdir:
Siz neden hoşlanırsınız?
→ "Niçin" anlamıyla kullanıldığında ise soru zarfıdır.
Neriman kâbusu tekrar neden geri döndü diye düşündü.
e. Dönüşlülük Zamiri
- Dönüşlülük zamiri "kendi" sözcüğüdür. Dönüşlülük zamiri (adılı) iyelik eklerini alarak kişi zamirlerinin yerine kullanılır:
kendim, kendin, kendi(si), kendimiz, kendiniz, kendileri
- Diğer zamirler gibi ad durum eklerini alabilir:
kendim-i, kendim-e, kemdim-de, kemdim-den...
- İsim tamlamasında tamlayan ve tamlanan olur. Tamlayan olduğunda tamlayan eki (-in) almaz ancak yine de tamlama belirtili isim tamlaması sayılır.
kendi evimiz, kendi kitabım, Atatürk'ün kendisi...
- Yerini tuttuğu kişi zamiriyle kullanılırsa özneyi pekiştirir. Buna pekiştirmeli özne denir.
Onu okutma görevini ben kendim üstlendim
2. Ek Halinde Zamirler
a) İlgi Zamiri (Eki)
Adların yerini tutan "-ki" ekine ilgi zamiri denir. İlgi eki "ki" bitişik yazılır. Belirtili isim tamlamalarında tamlanan durumundaki adın yerini tutar ve tamlayana bitişik yazılır:
Senin yiyeceğin kalaylı kapta
Benimki aslan ağzında (benim yiyeceğim)
Bu ev sizinkinden daha geniş. (sizin evinizden)
Uyarılar
- İlgi eki "ki" kimi zaman eklendiği sözcüğü sıfat görevine getirir. Bu durumda zamir görevinden çıkar.
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar
Demokrasideki kusurlar yine demokrasiyle kapanır.
b) İyelik Zamiri (sahiplik eki, iyelik eki, tamlanan eki)
Varlığın kime, neye, kaçıncı kişiye ait olduğunu bildiren eklerdir.
İyelik ekleri şunlardır:
1. tekil kişi: - (i)m → ev-im, oda-m
2. tekil kişi: - (i)n → ev-in, oda-n
3. tekil kişi: - i → ev-i, oda-(s)ı
1. çoğul kişi: - (i)miz → ev-imiz, oda-mız
2. çoğul kişi: - (i)niz → ev-iniz, oda-nız
3. çoğul kişi: - leri → ev-leri, oda-ları
Emeğinize sağlık. Bir öğretmen olarak sizin sitenizden çok istifade ediyorum. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim hocam.
Sil