İstediği can bulundu
Mert olup meydan isteyen
Merdane meydan bulundu
Hakkın lütf u kereminde
Bin can biter bir deminde
Vücudum Mısr Camiinde
Yusuf-u Kenan bulundu
Kim görmedi ben tanladım
Sözü yerinde banladım
Yetmiş iki dil anladım
Mühr-ü Süleyman bulundu
Uyan ey gafil yatma dur
Hazır olgıl çalındı sur
Anlayubak gözün aç gör
Ol genc-i nihan bulundu
Hak ayan oldu halka faş
Çar anasır ceht-i şeş
Zerrede gizlendi güneş
Katrede umman bulundu
Kim ki Muhammet ümmeti
Halil İbrahim milleti
Zerrece yoktur illeti
Kim anda iman bulundu
Gözet Muhammet fahrini
Saygıl her işin ahrini
Gezerken gönül şehrini
Tahtında sultan bulundu
Kul olan kulluğun bilsin
Dirliğine kaim olsun
Ab-u hayat içen gelsin
Çeşme-i hayvan bulundu
Mürşidi iblis bahilin
Menzili yoktur gafilin
Özünü bilmez cahilin
İşine noksan bulundu
Ten vardı aslını buldu
Can yine yerine geldi
Söz bu yerde tamam oldu
Delil ü burhan bulundu
Merhemi yârdır yaranın
Tabibi yârdır yaranın
Muhyiddin'im biçarenin
Derdine derman bulundu
Muhyiddin Abdal (16.yy.)
Sözcükler
merdan: yiğitler
lütf: iyilik, bağış
kerem: cömert, iyilik
dem: zaman, an
Mısr: Mısır (ö.i)
tanlamak: hayret etmek, şaşmak
banlamak: bağırmak, yüksek sesle konuşmak
Mühr-ü Süleyman: Hz. Süleyman'ın mührü, Davut yıldızı
gafil: uyanık olmayan, habersiz
olgıl: ol
sur: Kıyamet günü İsrafil'in çalacağına inanılan boru.
Sözü yerinde banladım
Yetmiş iki dil anladım
Mühr-ü Süleyman bulundu
Uyan ey gafil yatma dur
Hazır olgıl çalındı sur
Anlayubak gözün aç gör
Ol genc-i nihan bulundu
Hak ayan oldu halka faş
Çar anasır ceht-i şeş
Zerrede gizlendi güneş
Katrede umman bulundu
Kim ki Muhammet ümmeti
Halil İbrahim milleti
Zerrece yoktur illeti
Kim anda iman bulundu
Gözet Muhammet fahrini
Saygıl her işin ahrini
Gezerken gönül şehrini
Tahtında sultan bulundu
Kul olan kulluğun bilsin
Dirliğine kaim olsun
Ab-u hayat içen gelsin
Çeşme-i hayvan bulundu
Mürşidi iblis bahilin
Menzili yoktur gafilin
Özünü bilmez cahilin
İşine noksan bulundu
Ten vardı aslını buldu
Can yine yerine geldi
Söz bu yerde tamam oldu
Delil ü burhan bulundu
Merhemi yârdır yaranın
Tabibi yârdır yaranın
Muhyiddin'im biçarenin
Derdine derman bulundu
Muhyiddin Abdal (16.yy.)
Sözcükler
merdan: yiğitler
lütf: iyilik, bağış
kerem: cömert, iyilik
dem: zaman, an
Mısr: Mısır (ö.i)
tanlamak: hayret etmek, şaşmak
banlamak: bağırmak, yüksek sesle konuşmak
Mühr-ü Süleyman: Hz. Süleyman'ın mührü, Davut yıldızı
gafil: uyanık olmayan, habersiz
olgıl: ol
sur: Kıyamet günü İsrafil'in çalacağına inanılan boru.
anlayubak: anlamak
ol: o
genc: hazine
nihan: gizli
genc-i nihan: gizli hazine
ayan: belli, açık
faş: meydan çıkmış, anlaşılmış olan
çar: dört
anasır: unsur
cehd: çalışmak, çabalamak
şeş: altı
zerre: en küçük parça
katre: damla
umman: derya, okyanus
illet: hastalık
kim: ki (bağlaç)
anda: onda
fahr: övünme
saygıl: say
ahrini: sonrasını
kaim: ayakta duran
ab-u hayat: ölümsüzlük duyu
çeşme-i hayvan: hayat çeşmesi
mürşit: doğru yolu gösteren, pir, şeyh
iblis: şeytan
bahil: cimri, eli sıkı
menzil: mesafe, durak
burhan: kanıt
delil ü burhan: delil ve kanıt
biçare: çaresiz
genc: hazine
nihan: gizli
genc-i nihan: gizli hazine
ayan: belli, açık
faş: meydan çıkmış, anlaşılmış olan
çar: dört
anasır: unsur
cehd: çalışmak, çabalamak
şeş: altı
zerre: en küçük parça
katre: damla
umman: derya, okyanus
illet: hastalık
kim: ki (bağlaç)
anda: onda
fahr: övünme
saygıl: say
ahrini: sonrasını
kaim: ayakta duran
ab-u hayat: ölümsüzlük duyu
çeşme-i hayvan: hayat çeşmesi
mürşit: doğru yolu gösteren, pir, şeyh
iblis: şeytan
bahil: cimri, eli sıkı
menzil: mesafe, durak
burhan: kanıt
delil ü burhan: delil ve kanıt
biçare: çaresiz
İlgili Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.