Fakir Baykurt (1929 - 1999)

Fakir Baykurt
  • Roman ve hikaye yazarı, öğretmen, sendikacı.
  • Asıl adı Tahir'dir. 
  • Burdur'a bağlı Akçaköy’de doğdu.
  • Az topraklı, çok çocuklu bir ailede doğan Baykurt, küçük yaşta babasını kaybedince çeşitli işlerde çalışmak zorunda kaldı.
  • Sonrasında Gönen Köy Enstitüsünden mezun oldu (1948). 
  • Bir süre köy öğretmenliği yaptı (1948-1953). 
  • Ankara Gazi Eğitim Enstitüsüne girerek 1955 yılında mezun oldu. 
  • 1958'de, ilk romanı Yılanların Öcü ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı.
  • Türkçe öğretmeni olarak çalışırken Yılanların Öcü romanı nedeniyle öğretmenlikten alınıp büro memurluğuna getirildi (1959). 
  • Cumhuriyet gazetesinde çıkan yazıları nedeniyle bu seferde Bakanlık emrine alındı (1959). 
  • 27 Mayıs askerî darbesinden sonra Ankara’da ilköğretim müfettişliği yaptı. 
  • Bakanlığın açtığı sınavı kazanarak Amerika’ya gönderildi (1962).
  • TÖDME (Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu) ve TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) genel başkanlıklarında bulundu (1965-1971). 
  • TÖS başkanı olduktan sonra birkaç kez Bakanlık emrine alındı ise de her seferinde Danıştay kararıyla görevine döndü. 
  • Memurların sendika kurma hakları yasa ile önlenip TÖS’ün kapanmasından bir süre sonra emekli oldu (1971).
  • 12 Mart 1971'deki askerî müdahale sonrasında siyasî eğilimleri ve TÖS'teki çalışmaları nedeniyle hakkında çeşitli davalar açıldı ve dokuz ay kadar hapis yattı. 
  • 1979'da Almanya’ya giderek öğretmenliğe burada devam etti. 
  • Duisburg Üçlemesi (Yüksek Fırınlar, Yarım Ekmek, Koca Ren) adını verdiği romanlarda Almanya’da bulunan Türklerin kültür bunalımlarını ve geçim zorluklarını işledi.
  • 11 Ekim 1999'da Almanya’da Essen Üniversitesi Kliniğinde öldü. Cenazesi Türkiye’ye getirilerek İstanbul'da defnedildi.
Sanat Anlayışı
  • Köyde yetişen, köyün ve köylünün sorunlarını yakından bilen ve Köy Enstitüsünde yetişen bir yazardır.
  • Ağa-ırgat, halk-idare ve zengin-yoksul arasındaki çatışmaları ele alan romanlarıyla tanınmıştır. 
  • Özellikle 1950-1970 yılları arasında öne çıkan “Köy Edebiyatı” akımının önemli temsilcilerinden biridir.
  • Eserlerinde kırsal kesimin yaşamına ve sorunlarına gerçekçi bir yaklaşımla ışık tuttu.
  • Eserlerinde yöresel ağızlara da yer veren yazar, abartıdan uzak, sade bir dil kullanmıştır.
  • Yılanların Öcü, Irazca'nın Dirliği, Kara Ahmet Destanı romanları bir üçlemedir.
Eserleri
  • Roman: Yılanların Öcü, Irazca'nın Dirliği, Kara Ahmet Destanı, Kaplumbağalar, Onuncu Köy, Amerikan Sargısı, Tırpan, Yüksek Fırınlar, Koca Ren, Yarım Ekmek, Köy Göçüren, Keklik, Yayla, Eşekli Kütüphaneci.

  • Hikaye: Çilli, Efendilik Savaşı, Karın Ağrısı, Cüce Muhammet, Anadolu Garajı, On Binlerce Kağnı, Can Parası, İçerdeki Oğul, Sınırdaki Ölü, Gece Vardiyası, Barış Çöreği, Duisburg Treni, Bizim İnce Kızlar, Telli Yol.
  • Şiir: Bir Uzun Yol

  • Gezi: Dünyanın Öte Ucu

  • Otobiyografi: Özüm Çocuktur, Köy Enstitülü Delikanlı, Kavacık Köyünün Öğretmeni
Roman Konuları
Yılanların Öcü: Olay Burdur'un bir köyünde geçer. Dul anası Irazca, karısı ve üç çocuğuyla babadan kalma evinde zar zor yaşayan Kara Bayram'ın evinin önüne ev yapılmaya kalkışılınca ne yapacağını şaşırır. Haklarının korunmasında yaşlı anası destek olur, Kara Bayram'a. Köy gerçekliğini anlatan romanda zalim muhtarla varlıklı Haceli ve kardeşleri ile mücadele bir süre sonra sadece Irazca Ana'ya kalacaktır.
Irazca’nın Dirliği: Üçlemenin ikinci kitabıdır. Yazar, Yılanların Öcü’ndeki roman kahramanlarını şehre taşır. Romanda şehre göçen bir ailenin, yaşam mücadelesi ve ailenin yaşamış olduğu kültür çatışması konu edilir.
Kaplumbağalar: Bir köy öğretmeninin köyünü değiştirmek için verdiği çabanın romanıdır. Köyü yoksulluktan kurtarmak isteyen Kır Abbas ve Eğitmen Rıza, köye bir bağ kurmaya karar verirler. Kıraç diye kullanılmayan toprak köy halkı tarafından verimli bir hale getirilir. Devlet ise izinsiz kullanılan araziyi geri almak ister.
Onuncu Köy: Roman, köylüleri bilinçlendirmeye çalışan bir köy öğretmeninin mücadelesini konu alır. Eserde adı verilmeyen öğretmen; kız çocuklarının okutulması, köylerde kurulan sömürü düzeni ve halkın din adamları tarafından batıl inançlarla kandırılması gibi konularla mücadele eder. Çalıştığı her köy, hurafelere inanmış cahil insanlarla doludur. Ağalar, toprak sahibi beyler ve sözde din adamları köylünün gelişim sağlamasına engeldir.
İlgili Sayfalar
Yararlanılan kaynaklar için Kaynakça sayfamıza bakınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.