Bereketli Topraklar Üzerinde

Orhan Kemal romanı.
Roman, Sivas'ın bir köyünden İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali'nin çalışmak üzere Çukurova’ya gitmek için yola çıkmalarıyla başlar. Köse Hasan ve Pehlivan Ali köyden ilk defa ayrılacaklar, ilk defa şehir göreceklerdir. İflahsızın Yusuf ise daha önce Sivas’ta cer atölyesinde iki ay kadar çalışmıştır. 
Yorucu bir tren yolculuğunun ardından Çukurova’ya gelirler. Amaçları, hemşehrilerine ait olduğunu duydukları fabrikada çalışabilmektir. Sora soruştura fabrikayı bulurlar. İlk gün fabrikaya dahi giremezler. Fakat ikinci gün Yusuf, fabrika sahibinin arabasının önüne çıkarak yalvarır yakarır ve derdini anlatmayı başarır. Böylelikle üç arkadaş çırçır fabrikasında işe başlarlar. Ustabaşı, İflahsızın Yusuf'u kirli kozaya, Köse Hasan'ı sulu kozaya, Pehlivan Ali'yi de kırma makinesine verir. Köse Hasan'ın çalışma şartları diğerlerine göre daha ağırdır. Kaldıkları yer de zaten ahırdan bozma pislik içinde bir barakadır. Bütün bunlar Köse Hasan'ın hastalanıp zatürre olmasına sebep olur. İki gün işe gidemeyince de Köse Hasan işten çıkarılıp yerine bir başkası alınır. Bu arada Ustabaşı işçilerin paralarından kesinti yapmakta ve onlardan haraç almaktadır. Bu durumu şikayet etmek isteyen İflahsızın Yusuf ile Pehlivan Ali de işten kovulur. İki arkadaş, Köse Hasan'ı hasta yatağında bırakmak zorunda kalır ve yeni buldukları inşaat işinde çalışmaya başlar. Köse Hasan ise yakalandığı ağır hastalığı yenemez ve sonunda ölür. Yusuf, inşaat işinde, emmisinin de öğütleri sayesinde, çalışarak duvar ustalığına kadar yükselir. Fakat Pehlivan Ali, Yusuf'un uyarılarını dinlemeyerek gönlünü kaptırdığı Fatma adındaki bir kadınla birlikte kaçar. Ali ile Fatma çalışmak için bir çiftliğe gelirler. Ali, kazma ve çapa işinden sonra ağır çalışma koşulları olan patoz işine verilir. Fatma ise kendisinde gözü olan Kâtip Bilal sayesinde çiftlikte kalır. İşçilerden Kürt Zeynel'le Halo Şamdin, Ağanın ve ırgatbaşının haksız uygulamalarına karşı çıktıkları için kovulurlar. Yerlerine ise Ali ile Hidayet’in oğlu geçer. Haddinden fazla çalıştırılan işçiler, Irgatbaşı ve Ağanın telkinleriyle daha da hızlanırlar. Hızlanan çalışma temposu ve ağır çalışma koşulları, Ali'nin başını döndürür. Desteleri patozun ağzına atan Ali, bir anlık dalgınlıkla düşer ve ayağını patoza kaptırır. Korkudan ne yapacağını şaşıran ağa, Ali’yi arabasına almaz ve kaçar. Bacağı kopan Ali ise kan kaybından ölür. Bu arada daha önce işten kovulan Kürt Zeynel’le Halo Şamdin de gece gizlice gelerek harmanı ateşe verir. Sonunda üç arkadaştan ikisi ölmüş, yalnızca İflahsızın Yusuf köyüne dönebilmiştir.

İlgili Sayfalar

Orhan Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.