Dursun Akçam

Dursun Akçam
  • Köy Enstitüsü çıkışlı hikaye ve roman yazarı, gazeteci, öğretmen.
  • Ardahan'a bağlı Ölçek köyünde doğdu.
  • Cılavuz Köy Enstitüsünden mezun olarak öğretmenliğe başladı (1950).
  • 1958'de Gazi Eğitim Edebiyat Bölümünü de bitirerek Ardahan, Keskin, Kırıkkale, Ankara'da öğretmenlik yaptı.
  • Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ikinci başkanı iken 12 Mart Muhtırası ile tutuklandı. Sekiz yıl on ay hüküm giydiyse de Askeri Yargıtay'da beraat etti. 
  • Kanlıdere'nin Kurtları adlı eseriyle 1976 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü kazandı.
  • Demokrat adıyla bir gazete çıkardı.
  • Gözaltına alınacağı haberleri üzerine 12 Eylül darbesinden bir gün önce yurt dışına çıkarak on bir yıl boyunca Almanya'da yaşadı. 
  • Hikaye ve roman başta olmak üzere anı, inceleme ve röportaj gibi pek çok türde eser  veren Akçam, 2003'te Ankara'da ölmüştür.

    Edebi Kişiliği
  • Toplumcu gerçekçi yazarlarımızdandır.
  • Özellikle "köy edebiyatı" içerisinde değerlendirilen hikayeleriyle tanınmıştır.
  • Hikayelerinde öne çıkan temalar ölüm, yoksulluk, hayal-hakikat çatışması, yalnızlık, gurbettir. 
  • Anadolu insanının zor kış şartlarını, geçim sıkıntılarını, acılarını, sevinçlerini, umutlarını gerçekçi bir üslupla ele almıştır.
  • Dili açık, yalın ve oldukça sadedir. 
  • Eserlerinde kara mizah ögeleri sıkça görülür.
  • Yazarken bir sanat yapma kaygısı taşımadığından dolayı onun için öz biçimden önce gelir.
Eserleri
  • Romanları: Kanlıdere'nin Kurtları, Dağların Sultanı, Ucu Ucuna Yaşam, Kafdağı'nın Ardı 
  • Hikaye: Maral, Ölü Ekmeği, Taş Çorbası, Köyden İndim Şehre, Kafkas Kızı, Sevdam Ürktü, Haley, Öğretmeni Kim Öptü
  • Röportaj: Analar ve Çocukları, Doğunun Çilesi, Kan Çiçekleri
  • Anı: Altta Kalanlar
Kanlıderenin Kurtları
Ağa-köylü çatışmasını merkeze alan tipik bir köy romanıdır. Eserde Ardahan’ın Çeşmir köyünde yaşayan köylülerin yaşamları toplumcu gerçekçi bakış açısıyla kaleme alınmıştır. 1950’li yıllarda geçen romanda Cumhuriyet’in ilk yılları, İnönü Dönemi ve Demokrat Parti iktidarı kahramanlarının bakış açılarıyla anlatılır. Romanın başkişisi fakir, haksızlıklara boyun eğmeyen Merdan’dır. Olaylar da Merdan’ın bakış açısıyla anlatılır.
Dağların Sultanı
Parodileşmiş bir "soylu eşkıya" anlatısıdır. Romanda, "Dağların Sultanı" olarak anılan Şito’nun Almanya’da hayata tutunma mücadelesi konu edilir. Şito, "Dağların Sultanı" lakabını aldıktan sonra Almanya’ya kaçmak zorunda kalır. Eserde kahraman, memleketten gelecek bir mektubu beklemektedir. Memleketinde artık gözden düşmüş olan Şito, mektubu beklerken gerildikçe gerilir; yazılanları merak etmektedir. Bu sırada da geçmişe giderek yaşadıklarını hatırlar. Bir zamanlar dağları inleten hatta beş kişiyi kurşuna dizen Şito, dokuz yılın sonunda hayata tutunmak için Almanya’da anlaşmalı evlilikler düzenleyip komisyon alan bir adama dönüşecektir.
İlgili Sayfalar 
Yararlanılan Kaynaklar
  • Dursun Akçam'ın Hikayeciliği ve Hikayeleri Üzerine Tematik Bir İnceleme, Ayşe Ümmühan Çelik
  • Kavimler Uğrağı, Kafdağları Karnavalı: Dursun Akçam ve Dağların Sultanı, Alper Akçam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.