Anlatım Bozukluğu Çalışma Kağıdı Cevaplar

  • Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı. (1981-ÖSS)
Çözüm: Aynı anlamı içeren sözcükler (neşeli ve şen) birlikte kullanılmış.
  • Hiçbiri -Ali Suavi’den başka- ülkede bir ayaklanmayı düşünmemiş, padişaha bağlılığı bir görev saymıştır. (1982-ÖSS)
Çözüm: 
Bu, öznesi ortak kullanılmış (hiçbiri) sıralı bir cümle. Ancak "hiçbiri" öznesi ikinci cümleye uymuyor. İkinci cümlenin öznesi "herkes" olmalıydı. "Hiçbiri" olumsuz, "herkes" ise olumlu cümlelerde kullanılır.
  • Ortaklar arasındaki mevcut ikiliği giderdik. (1983- ÖSS)  
Çözüm: "Mevcut" sözcüğü gereksiz kullanılmış. İlgili sözcük cümleden çıkarıldığında anlamda bir daralma olmuyor.
  • Bu konuda söylenenlere inanıyor, her yerde öne sürüyordu. (1983-ÖSS)  
Çözüm: İkinci cümlede nesne eksik. "Öne sürdüğü ne?" ya da "Neyi öne sürüyor?" sorularına cevap alamıyoruz. Cümle şöyle düzeltilebilir: Bu konuda söylenenlere inanıyor, işin aslını bildiğini her yerde öne sürüyordu.
  • Bu tür duygular gözlerimi yaşartırlar. (1983-ÖSS)  
Çözüm: Cansız varlıklar, soyut kavramlar ve insan dışındaki canlılar çokluk eki alıp özne olduğunda yüklem tekil olur. Doğrusu şöyle olmalı: Bu tür duygular gözlerimi yaşartır.
  • Bu ilaç, mide yanmasına sebep olmadığı gibi ne de asit-baz dengesi üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye de yol açmaz. (1986-ÖSS)  
Çözüm: Cümlede "ne de" söz öbeği gereksiz kullanılmış.
  • Yazarlarımızın köy yaşayışına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır.(1986-ÖSS)  
Çözüm: Anlatım bozukluğuna neden olan "yaşayışına" sözcüğüdür. Cümle farklı şekillerde düzeltilebilir: "Yazarlarımızın köy yaşamıyla ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır." ya da "Yazarlarımızın köy yaşamına ilgi duymaları toplumumuz açısından çok yararlıdır.
  • Ölçümlere ne zamandan beri başladınız. (1987-ÖSS)  
Çözüm: "-den beri" edatı gereksiz kullanılmış. Cümlenin doğrusu, "Ölçümlere ne zaman başladınız." olmalı.
  • Bu sonuca ulaşılacağını belki de biliyor olmalılar. (1987-ÖSS)
Çözüm: "...biliyor olmalılar." ifadesi zaten olasılık bildiriyor. O nedenle "belki" sözcüğü gereksizdir. "Belki" cümlede kalsın isterseniz cümle şöyle olabilir: "Bu sonuca ulaşılacağını belki de biliyorlardı."
  • Önümüzdeki haftanın programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık sayın seyirciler.(1987-ÖSS)
Çözüm: Anlatım bozukluğunu gidermek için "hatırlamaya" yerine "tanıtmaya" kelimesi getirilmeli.
  • Shakespeare’in oyunları arasında en sık sahnelenen ve Türk seyircisi tarafından en çok benimsenenler arasında Hamlet ve Othello’dur. (1987-ÖSS)  
Çözüm: “Hamlet” sözünden önce gelen “arasında” kelimesi kaldırılmalı.
  • Bunun üzerine üyeler, bir an sessizlik içinde kaldılar ve herkes ellerini havaya kaldırarak söz istediler. (1987-ÖSS)  
Çözüm: "Herkes" sözcüğü birden fazla insan kastetse de çokluk eki almamış, bu nedenle yüklemin tekil olması gerekir. Yüklem kalacaksa "herkes" sözcüğünün cümleden çıkarılması da anlatım bozukluğunu giderecektir.
  • Bu büyük apartmanlar, birbirine yaklaşık yapılmıştı. (1987-ÖSS)  
Çözüm: Yanlış anlamda kullanılan bir sözcükten kaynaklanan anlatım bozukluğu var. "Yaklaşık" değil "yakın" olmalıydı.
  • İçtenlikle söylüyorum; eğer vapur biletini almamış olsaydım, bu geziden vazgeçerdim.(1988-ÖSS)  
Çözüm: "...almamış olsaydım" sözü içinde zaten "eğer" anlamı var. "Eğer" sözcüğü cümleden çıkartılmalı.
  • Arkadaşım gördüklerini, duyduklarını gizli bir sırmış gibi yavaşça kulağıma fısıldadı.(1988-ÖSS)   
Çözüm: Bu cümlede gereksiz kullanılmış iki sözcük var: gizli ve yavaşça.
  • Genç sanatçılara, yapıtlarının konularını seçerken nelere önem vermelerini anlatıyor.(1988-ÖSS)  
Çözüm: Cümleye "vermelerini" yerine “vermeleri gerektiğini” sözü getirilmeli.
  • Konunun az bilinen bir yönüne ışık tutuyor, aydınlatıyor. (1990-ÖSS)  
Çözüm: İkinci cümlenin nesnesi yok. "...konuyu aydınlatıyor." şeklinde düzeltilebilir.
  • Şehrimizde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi. (1991-ÖSS)  
Çözüm: "Kültürel" ve "sanat" sözcükleri için tamlanan ortak kullanılmış. Ancak biri sıfat diğeri isim tamlaması. Cümle şöyle olmalıydı: Şehrimizde çeşitli kültürel etkinlikler ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi.
  • Hitit tabletlerinde orman kelimesinin adı sık sık geçmektedir. (1991-ÖSS)
Çözüm: "Adı" sözcüğü gereksiz kullanılmış. Cümle şöyle olmalıydı: Hitit tabletlerinde orman kelimesi sık sık geçmektedir.
  • Ona, buraya gelmeden önce mi sonra mı telefon ettin? (1991-ÖSS)
Çözüm: Zarf fiil olan "gelmeden" sözcüğü hem "önce" hem de "sonra" için ortak kullanılmış. Cümle şöyle olmalıydı: Ona, buraya gelmeden önce mi geldikten sonra mı telefon ettin?
  • Havada taze bir esinti ve toprak kokusu kaplar ortalığı. (1991-ÖSS)
Çözüm: 1.hata, tamlama yanlışlığıdır. "esinti" ve "toprak" bağlaçla bağlandığı için "kokusu" ortak tamlanan olarak duruyor. "...esinti kokusu" olamayacağı için ikisi yer değiştirilmeli. 2.hata "havada" sözcüğünün kullanılmasıdır. Cümle şöyle olmalıydı: "Taze bir toprak kokusu ve esinti kaplar ortalığı."
  • Yeni sözcükler yaratmak için her ulus, dilinin sunduğu olanaklardan yararlanma yoluna gitmesi gerekir. (1992-ÖSS)
Çözüm: Cümlede, tamlayan ekinin eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu var. Cümle şöyle olmalıydı. "Yeni sözcükler yaratmak için her ulusun dilinin sunduğu olanaklardan yararlanma yoluna gitmesi gerekir."
  • O yıllarda ben otuz, o ise otuz beş yaşlarındaydı. (1992-ÖSS)
Çözüm: Cümlede yüklem eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu var. Doğrusu şöyle olmalı: O yıllarda ben otuz yaşındaydım, o ise otuz beş yaşlarındaydı.
  • Konuşmacının düşüncelerine katılıyor ve destekliyorum. (1992-ÖSS)
Çözüm: İkinci cümlenin nesnesi eksik. Şöyle olmalıydı: Konuşmacının düşüncelerine katılıyor ve konuşmacıyı (onu) destekliyorum.
  • Sağlık durumlarının iyi ancak çok yorgun oldukları görülüyordu. (1992-ÖSS)
Çözüm: Eylemsi eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu var. Cümle, "Sağlık durumlarının iyi olduğu ancak çok yorgun oldukları görülüyordu." şeklinde düzeltilebilir.
  • Kendisine söylenen bu sözü duyar duymaz oturduğu yerden ayağa kalktı, kürsüye yöneldi.(1992-ÖSS)
Çözüm: "..ayağa" sözcüğü gereksiz kullanılmış.
  • Hava kirliliğinin nedenlerinden biri de yeşil alanların azlığındandır. (1992-ÖSS)
Çözüm: Gereksiz ek kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu var. "...azlığındandır" değil "azlığıdır" olmalıydı.
  • Buralara ayda yılda bir, seyrek olarak gelirdi. (1993-ÖSS)
Çözüm: Aynı anlamı veren sözcükler birlikte kullanılmış: "ayda yılda bir", "seyrek"
  • Birbirlerini çok iyi anlar, inanırlardı. (1993-ÖSS)
Çözüm: Cümlede dolaylı tümleç eksiliği var. Doğrusu şöyle olmalı: "Birbirlerini çok iyi anlar, birbirlerine inanırlardı."
  • Neşeli ve güldürü unsurlarının çokça kullanıldığı bu filmi mutlaka görmelisiniz.(1993-ÖSS)
Çözüm: Tamlama yanlışlığı var. Ortak tamlanan olan "unsurlarının" sözcüğü "neşeli" sözcüğüne uymuyor. Bunun yanı sıra "neşeli" sözcüğünün yeri de yanlış. Cümle şöyle olmalıydı: Güldürü unsurlarının çokça kullanıldığı bu neşeli filmi mutlaka görmelisiniz.
  • Dilimize gereken ilgi ve önemi vermek zorundayız, diyorsunuz. (1993-ÖSS)
Çözüm: Eylemsi (vermek) ortak kullanılmış. "Önem vermek" olur da "ilgi vermek" olmaz. "ilgi" verilmez, gösterilir.
  • Ürünlerimiz ilk defa olarak o yıl dünya pazarlarına çıktı. (1993-ÖSS)
Çözüm: Zar-fiil (olarak) gereksiz kullanılmış.
  • Son durağa geldiğimizde, otobüste bir ben bir de o yaşlı adam kalmıştı. (1993-ÖSS)
Çözüm: Cümlede özne-yüklem uyumsuzluğu var. Öznelerden biri "ben" ya da "biz" ise -diğerleri ne olursa- olsun yüklem 1.çoğul (biz) olur. Cümlenin yüklemi "kalmıştık" olmalıydı.
  • Arkadaşlarımızın sorununa sahip çıkarak desteklemeliyiz. (1994-ÖSS)
Çözüm: Soruna sahip çıkılmaz, arkadaşa sahip çıkılır. Bir de nesne eksik (...onu desteklemeliyiz.)
  • İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez. (1994-ÖSS)
Çözüm: Yüklem (istemez) ortak kullanılmış ancak bu yüklem ilk cümleye uymuyor.
  • Bu tutumuyla ailesine zarar mı veriyor yarar mı anlayamadık. (1994-ÖSS)
Çözüm: Cümlede "vermek" ortak kullanılmış. "...yarar mı vermek" değil "yarar mı sağlıyor" olmalıydı.
  • Özel zevklerim arasında kitap okumayı severim. (1994-ÖSS)
Çözüm: Cümleden, özel zevkleri arasında sevmedikleri de varmış gibi bir anlam çıkıyor.
  • Anne ve babalar çocuklarıyla sürekli ilgilenmeli, öğretmenine durumunu sormalıdır.(1994-ÖSS) (yksedebiyat.org)
Çözüm: Cümlede tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu var. Öğretmenine sözcüğünden sonra "onların" ya da "çocukların" gelmeli.
  • Yeryüzünde bir sen bir de ben varım. (1995-ÖSS)
Çözüm: Cümlede özne-yüklem uyuşmazlığı var. Cümle şöyle olmalıydı: "Yeryüzünde bir sen bir de ben varız." 
  • Bu gençler, ölmek üzere olan, can çekişen bir sanat dalını canlandırmak için yetiştiriliyorlar. (1995-ÖSS)
Çözüm: Aynı anlama gelen sözler birlikte kullanılmış: "ölmek üzere olan" ve "can çekişen"
  • Türkiye’nin birkaç bölgesi hariç henüz kar yüzü görmedi. (1995-ÖSS)
Çözüm: Tamlayan eki (Türkiye'nin) gereksiz kullanılmış.
  • Çocuklar bundan en az zarar ya da hiç zarar görmeden kurtarılmalıdır. (1995-ÖSS)
Çözüm: Cümlede eylemsi eksikliği var. "en az zarar" sözünden sonra "görerek" sözcüğü getirilmeli.
  • Bu haberin ne kadar doğru olup olmadığını öğreneceğiz. (1995-ÖSS)
Çözüm: Cümleye "olup olmadığı" sözü yerine "olduğunu" sözcüğü getirilmeli.
  • Şiirlerinde bol bol abartılmış sözcükler seçmesi yüzünden hitabet havası taşımaktadır.(1996-ÖSS)
Çözüm: "Abartılmış sözcük" sözü anlatım bozukluğuna neden olmuş. "Abartılmış sözcük" olamaz, "benzer sözcükleri kullanmak" abartılabilir. Cümleden nesne eksikliği de var: "...şiirleri hitabet havası taşımaktadır."
  • Yapılanları doğru bulmadığıma inanıyorum. (1996-ÖSS)
Çözüm: "...bulmadığıma inanıyorum" sözü anlatım bozukluğuna neden olmuş. Cümle şöyle olmalıydı: "Yapılanları doğru bulmuyorum."
  • Ali, arkadaşı Mustafa’yı hem çok seviyor, hem de kimi davranışlarından dolayı kızıyordu.(1996-ÖSS)
Çözüm: Bu, sıralı bir cümle. İkinci cümlede dolaylı tümleç (ona, arkadaşına) eksikliği var.
  • Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum. (1996-ÖSS)
Çözüm: Hem "aşağı yukarı" hem de "üç dört yıldan beri" birlikte kullanılmış. "Üç dört yıldan beri" sözü zaten "aşağı yukarı" anlamı veriyor cümleye.
  • Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler. (1996-ÖSS)
Çözüm: "Elbette" kesinlik bildirirken "olabilirler" olasılık bildiriyor.
  • Bu konuda gençleri azımsamak doğru değildir. (1996-ÖSS)
Çözüm: Cümlede yanlış anlamda kullanılan bir sözcük var. Azımsamak, sözcüğü nicelik bildiren bir sözcüktür. Doğru sözcük "küçümsemek" olmalıydı.
  • Bu soru ben ve benim gibi sınava girmiş olan birçok kişinin kafasını karıştırdı.(1997-ÖSS)
Çözüm: Cümlede "ben ve" sözü gereksiz kullanılmış.
  • Dürüst biri olduğundan dün de bugün de kuşkuya düşmüyorum. (1997-ÖSS)
Çözüm: Zarf olan "dün" "kuşkuya düşmüyorum" yüklemine uymuyor. Cümle şöyle düzeltilebilir: "Dürüst biri olduğundan dün de kuşkuya düşmüyordum, bugün de düşmüyorum."
  • Dün akşam ben kendi odama, Fatma da kendi odasına çekilmişti. (1998-ÖSS)
Çözüm: Cümle, ortak yüklem kullanmaya uygun değil. Şöyle olmalıydı: "Dün akşam ben kendi odama çekildim, Fatma da kendi odasına çekilmişti."
  • Bu kameralar, rahatça kullanabildiği ve taşınmasının kolay olması nedeniyle tercih ediliyor. (1998)
Çözüm: "...rahatça kullanabildiği" sözü "nedeniyle" sözcüğü ile uyumlu değil. Bunun yerine "...rahatça kullanılabilmesi" sözü getirilmeli.
  • Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler. (1998-ÖSS)
Çözüm: "Ekonomi alanı" isim tamlaması ancak diğer iki sözcük (siyasi, askeri) sıfat tamlaması yapıyor. Bu nedenle ortak tamlanan kullanılması yanlıştır. Cümle, "Siyasi, askerî alanlar ve ekonomi alanlarında görüştüler." şeklinde düzeltilebilir.
  • Yanlış bir şey yapsam da kızmaz; ama inanılmayacak kadar anlayışlıdır. (1998-ÖSS)
Çözüm: Cümlede bağlaç (ama) anlatım bozukluğuna neden olmuş. Bağlaç, cümleden atılırsa anlatım bozukluğu giderilmiş olur.
  • Bu kazada can kaybı yaşanmadı. (2005-ÖSS)
Çözüm: Can kaybı yaşanmaz. "Yaşanmak" yerine "olmadı" gelmeliydi.
  • Sözünü ettiğiniz binayı ne gördüm ne de yerini bilirim. (2005-ÖSS)
Çözüm: Cümlede tamlayan eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu var. "Yerini" sözcüğünden önce "binanın" sözcüğü getirilmeli.
  • Bu davranış insandan insana göre değişir. (2006-ÖSS)
Çözüm: Cümlede edat (göre) gereksiz kullanılmış. "...insandan insana" sözü edatın cümleye kattığı anlamı zaten içeriyor.
  • Kızımı Fransızca kursuna kayıt yaptırmak istiyorum. (2009-ÖSS)
Çözüm: "Kayıt yaptırmak" değil "kaydetmek" olmalıydı.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretmemiz için yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.