Neyzen Tevfik (1879-1953)

Neyzen Tevfik
  • Neyzen, hiciv ustası, şair.
  • 1879’da Bodrum’da doğdu.
  • Asıl adı Mehmet Tevfik Kolaylı'dır.
  • Sara (epilepsi) nöbetleri yüzünden düzenli bir eğitim alamadı. Rahatsızlığı, derbeder bir hayat geçirmesinin nedenlerinden biridir.
  • Bir süre İzmir Mevlevihanesine devam etti.
  • Bir hiciv ustası olan Şair Eşref'ten etkilenerek şiirlerinde hicve ağırlık verdi.
  • İlk şiiri 1898'de "Muktebes" dergisinde yayımlandı.
  • Aynı yıl İstanbul'a giderek Fethiye Medresesine girdi.
  • Burada tanıştığı Mehmet Akif Ersoy'dan Arapça, Farsça ve Fransızca dersleri aldı.
  • Yenikapı ile Galata Mevlevihanelerine de gidip gelen Neyzen, bir süre sonra medreseden ayrılıp bir handa kalmaya başladı.
  • Neydeki özgün üslubu ve ustalığı sayesinde geniş kesimlerce tanındı.
  • Sakınmadan söylediği hicivler yüzünden birkaç kez tutuklandı.
  • Mehmet Akif’in ısrarlarına rağmen içkiyi bırakamadı. Bu arada Bektaşi muhitlerinde bulundu. 1903 yılında Mısır’a giderek beş yıl kadar İskenderiye ve Kahire’de yaşadı. II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü.
  • 1910’da evlendi, ancak kısa bir süre sonra boşandı.
  • Bir süre İstanbul Belediye Konservatuvarında görevlendirildi (1930).
  • Bu arada hastalığı ve içkiye olan düşkünlüğü nedeniyle birkaç defa akıl hastanesinde tedavi gördü.
  • Yakalandığı bronşitten kurtulamayarak 29 Ocak 1953’te öldü.
  • Ney üflemedeki ustalığı, renkli kişiliği ve hicivleriyle Türk toplumunda derin izler bıraktı. Haktan ve halktan yana bir tutum sergileyen şair, halk tarafından çok sevilmiştir.
  • Maddi şeylere değer vermeyerek kalender ve derbeder bir hayat sürdü.
  • Hayatı boyunca sahtekârlığa, ikiyüzlülüğe, vurgunculuğa, devlet adamlarının yetkilerini kötüye kullanmalarına, bağnazlığa, dinî duyguların sömürülmesine karşı çıktı.
Neyzen Tevfik'ten...
"Uzun derbederlik hayatımda, o kaldırımdan bu kaldırıma; o kapıdan bu kapıya; o diyardan bu diyara; ney’im ve mey’imle bir kuru yaprak gibi savruldum."
"Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer içsen de tükenir içmesen de bu yüzden hayattan tat almaya bak: Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da."
Sanat Anlayışı
  • Edebiyatımızın ünlü hiciv şairlerinden biridir.
  • Yaşadığı acıları, toplumsal bozuklukları kimi zaman sövgüye varan bir dille yansıtmaya çalıştı.
  • Şiirlerinde kişisel kızgınlıklara ve öfkelere pek yer vermedi.
  • Şiirlerinde halk şairlerinin, Şair Eşref'in ve Mehmet Akif'in etkileri görülür.
  • Şiirlerinde Arapça-Farsça birçok sözcük kullanan sanatçının şiir dili genelde ağırdır.
  • Hicivlerinde kaba saba ifadelerle müstehcen sözlere sıkça yer verdi.
  • Hece ölçüsü kullansa da daha çok aruzu tercih etti.
  • Altı şiiri çeşitli bestekarlar tarafından bestelendi.
Eserleri
  • Şiir: Hiç (1918), Azab-ı Mukaddes (1949)
Şiirlerinden Örnekler
I.

Pantolonum döndü billâh eleğe
Ne söyleyeyim o utanmaz feleğe
Sanatkârlar ibret ile bakınız
Sırtımdaki şu ceketle yeleğe

II.

Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus dediler
Künyeni almak için partiye ettim telefon
Bizdeki kayda göre o şimdi mebus dediler

(mebus: milletvekili)

III.

Serserinim, düştüm aşkınla meye,
Nasıl girdin elimdeki şu ney'e
Hem seversin beni Neyzen’im diye
Hem de sarhoş diye destan edersin

mey: şarap, içki

IV.

Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden
Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü
Kara bir kinle taassup pusudan çıktı
Yurdu şahane cehalet yeni baştan bürüdü

V. (Günümüz Türkçesi)

Karakolda bir haylice süre yattım
Allah'ın lütfuyla başımdan bunu da atlattım
Çıktım ama tanıdıklar vermezdi bana selam
Nerde olsam lanetli iki casus sabah akşam
Yolda ardıma düşüp sürerdi gizlice izimi
Dostları görünce ben de çevirirdim yüzümü
Anladım ki burada yaşamak benim için müşkül
Sonu zindanda olacaktır çaresiz sefil
Bir ölüm, başka çıkar yol olamaz vatanı terkin

VI. (Günümüz Türkçesi)

Kimse ayıplamaz biz kafa göz yarsak da
Dövüşe, kavgaya var milletin elbet hakkı
Yatalı beş senedir sade mısır ekmeğine
Kalmadı halkımızın Hint horozundan farkı

Not: Şair bu dörtlüğü, Birinci Dünya Savaşı’nda halkın normal ekmek bulamaması üzerine yazmıştır.

VII. 
Duysun aşkın elindeki rebâbı
Okunsun alnında çile kitabı
Neyzen gibi günahının hesabı
Mezara girmeden sorulmuş olsun!

rebâb: bir saz türü
İlgili Sayfalar
👉 Şair ve Yazarlar

👉 Hiciv
Yararlanılan Kaynaklar
  • Neyzen Tevfik (Yaşamı, Kişiliği ve Eserleri), Selman Yaşar
  • Neyzen Tevfik'in Hicivlerine Yansıyan Toplumsal ve Siyasi Olaylar, Aliye Uslu Üstten-Tayfun Haykır
  • TDV İslam Ansiklopedisi Neyzen Tevfik Maddesi, Hasan Aksoy
  • Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.