Balıkesir Muhasebecisi

Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin'in üç perdelik oyunu.
Oyun, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da lüks bir apartman dairesinde geçmektedir.
Çeşitli toplumsal sorunların gündeme getirildiği oyunda toplumdaki ekonomik dengesizlik, vurgunculuk, yasaların adaleti sağlamaktaki yetersizliği gibi sorunlar ele alınmaktadır.

Özet

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Balıkesir’de muhasebecilik yapan Tahir, bir arkadaşının iş teklifi üzerine emekli olur ve İstanbul’a yerleşir. Muhasebecilik yıllarında namuslu, ilkeli bir adam olarak tanınan Tahir Efendi, İstanbul’daki yeni işiyle beraber modern hayatın gereklerini yerine getiren ve vurguncu olarak nitelendirilen bir adam hâline gelir. 
Balıkesir’den tanıdığı eski arkadaşlarını bile randevusuz kabul etmez ve buna gerekçe olarak da artık büyük bir iş adamı olmasını gösterir.
Lüks ve rahat bir yaşam süren aile fertleri (eşi Huriye, oğlu Necdet, kızı Leyla) Tahir'in yaptığı işlerden utanmakta ve yoksul oldukları dönemleri özlediklerini söyleseler de aslında hâllerinden memnundurlar. Tahir Efendi'de görülen benzer değişimler onlar için de geçerlidir.
Her fırsatta babasının kendilerini sürüklediği bu hayattan nefret ettiğini dile getiren sözde idealist genç Necdet, buna rağmen Avrupa ve Amerika gezilerinden geri kalmaz. Bir yandan hususi otomobil ve kotralarla gezip tozarken diğer taraftan iğreti bir idealizmle babasına karşı için için isyan etmeyi marifet sayar. 
Balıkesir’de okurken felsefe öğretmeni Namık’ın izinden yürüyen Necdet, İstanbul'a taşındıktan sonra evine gelen öğretmenine gösteriş yapmak için Churchill’in purosundan, İskoç viskisinden ikram eder. İdealist felsefe öğretmeni Namık ise düştüğü durumun umutsuzluğundan dolayı öğrencisi Necdet’ten babası Tahir Bey’in yanında çalışabilmek için tavsiye ister. Necdet ise kendisinden yardım isteyen öğretmenini yine idealistliği nedeniyle reddeder. Necdet’in yapmacık hayal âlemine karşılık Namık, maddi sıkıntılar içinde hayatın gerçekleriyle yüzleşmiş bir karakterdir.
Evin sessiz kızı Leyla bir yandan babasının servetinin tadını çıkarırken bir yandan da onun işlerini zengin ve namuslu nişanlısıyla yapacağı evliliğin önünde engel olarak görür.
Huriye ise bir yandan Balıkesir’deki mutfağını özlerken öte yandan elbisesi ile saçının derdine düşer.
Huriye'nin kardeşi Şerif Ali de yaşadığı hayatı Tahir’in kanunsuz işlerine borçludur. Ancak o diğerleri gibi bunu inkâr etmez. Yaşadığı hayattan şikayet eden ablasını içinde bulunduğu ikili tutumdan dolayı eleştirir.
Şerif Ali, Anadolu insanını temsil etse de bu temsiliyet tamamen Anadolu saflığı içinde verilmemiştir. Manevi değerlerin alaşağı edildiği böyle bir dönemde Şerif Ali diğerlerine kıyasla daha samimi olabilmeyi başarabilmiştir. Ablasının ve Necdet’in gülünç şikâyetleri karşısında onlarla alay eder. Bu nedenle eserdeki ironinin ortaya çıkmasında oldukça önemli bir yeri vardır. Eserdeki ironi, lüks hayattan dolayı hem söylenen hem de sefasını süren aile fertlerinin durumundan doğar.
Bu arada bir komiserin evde yaptığı aramada bulduğu deliller ışığında Tahir dört ay hapis yatar. Tahir'i zengin eden iş ortağı Ramiz Bey, olayın iyi incelenmemesi nedeniyle ucuz atlatıldığını söyleyerek Tahir'e yeni bir iş önerisi yapar. Necdet, Leyla'nın müstakbel kayınpederi Bedri Bey'e vurguncu babasının manevi bir ölü olduğunu söyleyerek artık ailenin reisi olduğunu ve alınlarına sürülen bu kara lekeden dolayı isterlerse nişanı bozabileceklerini belirtir.
Ailesinin kendisiyle ilgili duygu ve düşüncelerine şahit olan Tahir, iş arkadaşı Ramiz’in yaptığı iki milyonluk teklifi reddeder. Ailesine bir ders vermeyi düşünen Tahir, her şeyini hayır kurumlarına bırakarak emekli aylığıyla eski yaşantısına dönmeye karar verdiğini açıklar.
Bundan sonra ailesinin kendisinden utanmayacağını fakat herkesin şu anda sahip olduklarını kaybedeceklerini söyler. Bunun üzerine telaşa düşen aile fertleri söylediklerinden pişman olur. Sahip oldukları zenginlikten ve lüks hayattan vazgeçmeyi göze alamazlar. Mevcut zenginlikleriyle namusun bir arada olamayacağını vurgulayan Tahir, eski yaşantısına dönmeyeceğini fakat bundan sonraki bütün suçlarına ortak olduklarını söyler.

İlgili Sayfalar

👉 Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Özetleri
Yararlanılan Kaynaklar

Reşat Nuri Güntekin’in Piyeslerinde Sosyal Eleştiri, Demet Sustam
Türk Tiyatrosunda 1960-1970 Yılları Arasında Toplumsal Beğeni, Cengiz Toraman
Reşat Nuri Güntekin’in Balıkesir Muhasebecisi Adlı Oyununda Toplumsal Eleştiri, Fatih Sakallı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.