- Aralarında ortak bir özellik bulunan iki şeyden birini diğerine benzetmektir.
- Teşbihte dört unsur vardır.
- Bunlardan ikisi temel (benzeyen, kendisine benzetilen), diğer ikisi de (benzetme yönü, benzetme edatı) yardımcı ögedir:
- Benzeyen
- Kendisine benzetilen
- Benzetme yönü
- Benzetme edatı
- Benzetme sadece temel ögeler ile yapılmışsa buna güzel benzetme (teşbih-i beliğ) denir:
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kere öpmeli...
Açıklaması: Bu örnekte ten, dudak ve göz benzeyen; gül, kor, ve kömür de kendisine benzetilendir. Sonuç olarak sevgilinin teni güle, dudağı kora, gözleri de kömüre benzetilmiştir.
Aşk bir şem-i ilahidir, benim pervanesi
Şevk bir zincirdir, gönlüm onun divanesi
Açıklaması: İlk dizede aşk, ilahi bir muma (şem) benzetilmiş fakat benzetme yönü olan "yakıcılık" ile benzetme edatı "gibi" söylenmemiştir. İkinci dizede de arzu, bir zincire benzetilmiş, ancak yardımcı ögeler söylenmemiştir.
- Tüm ögelerin kullanıldığı benzetmeye ise tam benzetme denir:
Ah bu türküler türkülerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
Benzeyen: türküler
Kendisine benzetilen: ana sütü
Benzetme yönü: candan ve temiz olması
Benzetme edatı: gibi
Örnekler
- Kalemim bir fırçadır, ucu iğneden ince Bir boya kutusudur kafam geceden kara
Açıklaması: Şair, kalemini ucu iğneden de ince bir fırçaya, kendi kafasını da içerisi geceden de karanlık olan bir boya kutusuna benzetmektedir.
- Beşikten başlayıp mezara uzanan Tenha ve korkulu bir köprüdür ömrüm
Açıklaması: Ömür, beşikten başlayıp mezara kadar uzanan tenha ve korkulu bir köprüye benzetilmiş. Ömür benzeyen, köprü ise kendisine benzetilendir.
- Rabbim, Rabbim bu işin bildim neymiş Türkçesi Senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi
- Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık
Açıklaması: Şair bu iki mısrada Rabb'ine karşı duyduğu aşkı önce ateşe,
sonra da bu ateşi gül bahçesine benzetmektedir. Her iki benzetme de teşbihin sadece
iki temel ögesi ile yapıldığı için buradaki teşbihler "teşbihibeliğ"dir.
Açıklaması: Bu dizelerde soyut bir kavram olan “yalnızlık”, kartala benzetilerek somutlaştırılmıştır.
- Ben ki yaralıyım, ben ki haytayım Bakkallara düşmüş okul defterleri gibiyim
Açıklaması: Şair, kendisini bakkaldaki okul defterine benzetmiş. Bakkalın okul defterini alacak verecek defteri olarak kullanması şiiri duygusal ve çağrışımı yüksek bir zemine oturtmuş.
- Yârin dudağından getirilmiş Bir katre alevdir bu karanfil
Açıklaması: Şair, "karanfil"i yârin dudağından getirilmiş bir katre (damla) aleve benzetmektedir. Benzetme yönü ve edatının kullanılmadığı bu benzetme de bir teşbihibeliğ örneğidir.
- Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi
Gönüller mahzun olmuş
Bozulan bağlar gibi
Açıklaması: Şair; ilk dizede ağlamasını çağlayana, ikincisinde derdini dağlara, dördüncü dizede ise gönülleri bozulan bağlara benzetmiştir.
- “En değerli giysiniz, cildiniz" (krem reklamı)
Açıklaması: Reklamda vurgulanan cilt, giysiye benzetilmiştir. Benzeyen cilt, kendisine benzetilen giysidir. Benzetme edatı ile benzetme yönü söylenmediği için bu örnekte teşbihibeliğ yani güzel benzetme yapılmıştır.
- “Calgonit, pırlanta kadar mükemmel” (deterjan reklamı)
Açıklaması: Deterjanın parlatıcı özelliğine vurgu yapmak amacıyla deterjan pırlantaya benzetilmiştir. Bu reklamda “Calgonit” benzeyen, “pırlanta” kendisine benzetilen, benzetme edatı “kadar”, benzetme yönü ise “mükemmel” olmasıdır. Benzetmede teşbihin dört ögesi belirtildiği için tam benzetme yapılmıştır.
- Bir siyah kadındır kaldırımlarda gece
Açıklaması: Bu benzetmede gece siyahlar giyinen bir kadına benzetilmiştir. Örnekte dört unsurdan sadece benzetme edatı kullanılmamış.
- Bir masal meyvesi gibi paylaştık Mehtabı kızarmış dal uçlarından
Açıklaması: Mehtap dizelerde bir masal meyvesine benzetilmiş. Mehtap benzeyen, masal meyvesi kendisine benzetilendir.
- İnsanın sevdası on beşinde Horoz şekerlerine güneşlere benzer
Açıklaması: Sevda, horoz şekerine ve güneşe benzetilmiş.
- Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim
Açıklaması: Şair, Anadolu'yu, şekli bakımından Uzak Doğu'dan dörtnala koşarak gelen bir kısrak başına benzetmiştir.
İlgili Sayfalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.