Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)

Cahit Sıtkı Tarancı
  • Cumhuriyet dönemi şairi.
  • 1910 yılında Diyarbakır'da doğdu. Daha iyi bir öğrenim görmesi için babası tarafından İstanbul'a Saint-Joseph Lisesi'ne gönderilir. 
  • Daha sonra Galatasaray Lisesine geçen Cahit Sıtkı, burada ölünceye kadar dostlukları devam edecek olan Ziya Osman Saba ile tanışır. Şairin Ziya Osman'a yazdığı mektuplar ölümünden sonra Ziya'ya Mektuplar adıyla kitaplaşacaktır. 
  • Henüz 14 yaşındayken ailesinden ayrılan Tarancı, bu yeni ortama alışmakta zorlanır. 1929 yılında kız kardeşi Nihal'e yazdığı mektupta kendisini kısa, çirkin, fakir ama şerefli bir insan olarak tanımlayan şair, yaşadığı tüm sıkıntıları şiire sığınarak gidermeye çalışır. (mektubu okumak için tıklayın)
  • Şiir yazmaya 1930'lu yıllarda başlayan Cahit Sıtkı'yı keşfeden Peyami Safa'dır.1932 yılında Peyami Safa'nın Cumhuriyet gazetesinde Tarancı ile ilgili yazdığı üç yazı onun tanınmasını sağlar. Ancak asıl şöhret, bir şiir yarışmasında aldığı birincilik ile gelecektir.
  • İlk şiir kitabı olan "Ömrümde Sükut" 1933 yılında yayımlanır.
  • Vali olmasını isteyen babasının isteğiyle Mülkiye Mektebi’ne kaydolur (1931) ancak mezun olamaz. Kaydını Yüksek Ticaret Mektebi’ne alır (1935). Bu arada Sümerbank’ta memur olarak çalışmaya başlar (1936). 
  • Nadir Nadi’nin desteğiyle öğrenimine devam etmek üzere 1938 yılı sonlarında Paris’e gider. Paris’te Oktay Rifat’la birlikte bir süre Paris Radyosu Türkçe Yayınlar Servisi’nde spiker olarak çalışır. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye’ye döner ve 1941’de askere gider.
  • 1944 yılı sonlarında Ankara’ya giden şair çeşitli kurumlarda mütercim olarak çalışır. 
  • Bu tarihten itibaren aralarında Orhan Veli Kanık, Ahmet Muhip Dranas, Melih Cevdet Anday, Baki Süha Ediboğlu, Oktay Rifat, Ceyhun Atuf Kansu, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret Aksal, Sabahattin Eyüboğlu gibi şair ve yazarların bulunduğu edebiyatçılar çevresinde yaşamaya başlar. 
  • 1945’te Cumhuriyet Halk Partisi şiir yarışmasında Otuz Beş Yaş” şiiriyle birinci olur.
  • 1951’de Cavidan Hanım’la evlenir. 40 yaşından sonra gelen bu mutluluğu "Düşten Güzel" şiiri ile ölümsüzleştirir:
İlktir baharın gönlümce geldiği
İlktir hem sarhoş hem ayık olduğum
Bir gerçek içindeyim düşten güzel
Sevdiğim gülüyor yanı başımda 

Aşkından talihimin düzeldiği
Sen gökte ararken yerde bulduğum
Bir sende gördüm ince ruh ince bel
Sende murada erdim kırk yaşımda
  • 1954 yılında hastalanır. Kısmi felç dolayısıyla konuşamadığı gibi hareket edemez ve tedavi için gittiği Viyana’da ölür (12 Ekim 1956). 
  • Cenazesi Türkiye’ye getirilerek Ankara’da toprağa verilir. Diyarbakır’da doğup büyüdüğü ev daha sonraki yıllarda Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi haline getirilmiştir.
Sanat Anlayışı
  • Saf (Öz) şiir anlayışına sahiptir. 
  • Özellikle ilk dönem şiirlerinde Fransız sembolist şairlerinden Baudelaire, Verlaine, Rimbaud, Valery ve Paul Eluard’ın etkisindedir.
  • Cahit Sıtkı'ya göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.
  • Sade, akıcı ve ahenkli bir dil kullanmıştır.
  • 1940 sonrası ölçüsüz yazdığı şiirler olsa da genellikle hece ölçüsü kullanmıştır. 
  • Hece ölçüsünü belirli kalıpların dışına çıkarak kullanmıştır. 
  • Cahit Sıtkı'ya göre şiirde mükemmellik ne aruzun ne hecenin ne de serbest veznin tekeli altındadır. 
  • Şiirlerinde yalnızlık, çaresizlik, ölüm ve yaşama sevinci en çok dikkat çeken temalardır. 
  • Cahit Sıtkı sosyal konularla pek meşgul olmamıştır. 
  • Eserlerinde sık sık "ölüme karşı yaşanılan hayatın güzelliği" fikrini işler.
  • "Gün Eksilmesin Penceremden" şiirinde söylediği gibi o, yaşamak şartıyla her mihneti (sıkıntıyı) kabule razıdır:
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. 
 Ve gönül Tanrısına der ki:
— Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki

Gün eksilmesin penceremden!
  • Cevat Sadık ve İrfan Kudret takma adlarıyla hikayeler de yazmıştır. Genellikle basit olay örgülerine dayandırdığı hikayelerinde - şiirlerinde olduğu gibi - her şeye rağmen hayatın yine de yaşanmaya değer olduğunu anlatır.
Eserleri (Şiir Kitapları):
  • Ömrümde Sükût (1933)
  • Otuz Beş Yaş (1946)
  • Düşten Güzel (1952)
  • Sonrası (1957)
Şiirlerinden
Şaşırdım Kaldım 
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım; 
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret. 

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım.
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet. 

Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet
Ölümden Sonra
Öldük, ölümden bir şeyler umarak
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,

Alıştığımız bir şeydi yaşamak 
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bizi arayan soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;

Akarsuda aksimizden eser yok. 
Dalgın Ölü

Dün güzel bir kadın geçti
Kabrimin yakınından
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarını
Gecemi altüst eden
Söylesem inanmazsınız
Kalkıp verecek oldum
Düşürünce mendilini
Öldüğümü unutmuşum
Korktuğum Şey

Gün çekildi pencerelerden;
Aynalar baştanbaşa tenha.
Ses gelmez oldu bahçelerden,
Gök kubbesi döndü siyaha.

Sular kesildi çeşmelerden;
Nerden dolacak bu tas nerden,
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmayan ejderha?

Ne yardan geçilir, ne serden;
Korkuyorum bu gecelerden.
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.
İlgili Sayfa
Saf (Öz) Şiir 
Yararlanılan Kaynaklar
  • TDV İslam Ansiklopedisi, Cahit Sıtkı Tarancı Maddesi, İnci Enginün
  • Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" Şiirinde Metaforik Yapının İnşası, Şeyda Başlı
  • Oktay Akbal'ın Köşe Yazısı, "Yaşayıp Öldüğümü Kimseler Bilmeyecek"
  • Cahit Sıtkı ve Garip hareketi, Prof. Dr. Mustafa Apaydın
  • Doğumunun 100.Yılında Uluslararası Cahit Sıtkı Tarancı Sempozyumu
  • Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirlerindeki ‘Ayna’ İmgesine Psikanalitik Bir Yaklaşım, Servet Tiken
  • Cahit Sıtkı Tarancı'nın Şiirlerine Psikanalitik Bir Yaklaşım, Mustafa Karabulut
  • Arafta Bir Şair: Cahit Sıtkı Tarancı'nın Şiirlerinde Hayattan Ölüme Varolma Trajedisi, İbrahim Tüzer
  • Cahit Sıtkı Tarancı’da Düş ve Gerçek Çatışması, Kamuran Eronat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.