Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil
Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Yine endişe bilür kadr-i dür-i güftârım
Rüzgar ise deni dehr ise sarraf değil
Girdi miftâh-i der-i genc-i maâni elime
Âleme bezl-i güher eylesem itlâf değil
Levh-i mahfuz-i sühandır dil-i pâk i Nefi
Tab-i yârân gibi dükkançe-i sahhaf değil
Nefi
Günümüz Türkçesi
1.Beyit
Tûti-i mucizegûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil
tuti: papağan
mucizegû: mucizeler söyleyen
çerh (çarh): talih, kader, felek
âyine: ayna
Mucize gibi sözler söyleyen bir papağanım, söylediklerim boş laf değildir; felekle söyleşemem çünkü o temiz değildir.
2.Beyit
Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
ehl-i dil: gönül ehli, maneviyata önem veren
sine (mec.): gönül
Gönlü temiz olmayana gönül ehli diyemem, gönül ehli olanların birbirini bilmemesi insafa sığmaz.
3.Beyit
Yine endişe bilür kadr-i dür-i güftârım
Rüzgar ise deni dehr ise sarraf değil
endişe: düşünce
güftâr: söz, kelam
dür: inci
kadr: kıymet, değer
rüzgar: zaman, devir, felek
deni: alçak
dehr: dünya, devir
Felek alçak, dünya ise değer bilmez; inciye benzeyen sözümün değerini gene düşünce bilir.
4.Beyit
Girdi miftâh-i der-i genc-i maâni elime
Âleme bezl-i güher eylesem itlâf değil
miftâh: anahtar
genc: hazine
maâni: mana
bezl: bol bol vermek, saçmak
güher: mücevher
itlâf: yok etmek, öldürmek, ziyan etmek
Mana (şiir) hazinesinin kapı anahtarı elime geçti; âleme bol bol cevher dağıtsam bunlara ziyan olmuş gözüyle bakılamaz.
5.Beyit
Levh-i mahfuz-i sühandır dil-i pâk i Nefi
Tab-i yârân gibi dükkançe-i sahhaf değil
levh-i mahfuz: Tanrının evrenin geleceğini saptamış olduğu manevi levha
sühan: söz, kelam
dil: gönül
pâk: temiz
tab-i yârân: dostların yaradılışı
sahhaf: kitapçı
Nefi'nin temiz gönlü şiirin levh-i mahfuzudur, dostlarınki gibi kitapçı dükkanı değil.
İlgili Sayfalar
1.Beyit
Tûti-i mucizegûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil
tuti: papağan
mucizegû: mucizeler söyleyen
çerh (çarh): talih, kader, felek
âyine: ayna
Mucize gibi sözler söyleyen bir papağanım, söylediklerim boş laf değildir; felekle söyleşemem çünkü o temiz değildir.
2.Beyit
Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
ehl-i dil: gönül ehli, maneviyata önem veren
sine (mec.): gönül
Gönlü temiz olmayana gönül ehli diyemem, gönül ehli olanların birbirini bilmemesi insafa sığmaz.
3.Beyit
Yine endişe bilür kadr-i dür-i güftârım
Rüzgar ise deni dehr ise sarraf değil
endişe: düşünce
güftâr: söz, kelam
dür: inci
kadr: kıymet, değer
rüzgar: zaman, devir, felek
deni: alçak
dehr: dünya, devir
Felek alçak, dünya ise değer bilmez; inciye benzeyen sözümün değerini gene düşünce bilir.
4.Beyit
Girdi miftâh-i der-i genc-i maâni elime
Âleme bezl-i güher eylesem itlâf değil
miftâh: anahtar
genc: hazine
maâni: mana
bezl: bol bol vermek, saçmak
güher: mücevher
itlâf: yok etmek, öldürmek, ziyan etmek
Mana (şiir) hazinesinin kapı anahtarı elime geçti; âleme bol bol cevher dağıtsam bunlara ziyan olmuş gözüyle bakılamaz.
5.Beyit
Levh-i mahfuz-i sühandır dil-i pâk i Nefi
Tab-i yârân gibi dükkançe-i sahhaf değil
levh-i mahfuz: Tanrının evrenin geleceğini saptamış olduğu manevi levha
sühan: söz, kelam
dil: gönül
pâk: temiz
tab-i yârân: dostların yaradılışı
sahhaf: kitapçı
Nefi'nin temiz gönlü şiirin levh-i mahfuzudur, dostlarınki gibi kitapçı dükkanı değil.
İlgili Sayfalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretmemiz için yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.