Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975)

Bedri Rahmi Eyüboğlu
  • Ressam, şair ve yazar.
  • 1911'de Görele'de doğdu.
  • Kaymakam olan babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde geçti.
  • Trabzon Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümüne girdi (1929).
  • Akademideki edebiyat öğretmeni Ahmet Haşim'dir.
  • Akademiden mezun olmadan gittiği Paris'te ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu ile iki yıl kaldı (1931-1933).
  • 1937'de Akademiye asistan olarak girdi.
  • 1941'de ilk eseri Yaradana Mektuplar yayımlandı.
  • 1950'de Paris’e yeniden gitti. Sonraki yıllarda resim çalışmalarına ağırlık verdi. 
  • Güzel Sanatlar Akademisinde profesörlüğe kadar yükselen sanatçı 1975'te öldü.
Sanatçı Kişiliği
"Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım."
  • Ressam kişiliğinden gelen ögeler şiirlerinde önemli yer tutar.
  • Halk söyleyişlerinden, renklerden ve folklordan yararlandı.
  • Şiiri, modern şiir ile halk şiirini birleştiren bir çizgidedir.
  • Şiirlerinde Anadolu insanının yoksul yaşamını da anlattı.
  • Şiirlerinde biçim, ölçü, uyak kaygısı taşımadı.
  • Şiirlerini doğal ve akıcı bir üslupla yazdı.
  • Gezi ve deneme türündeki yapıtlarında halk kültürü, halk sanatı konusundaki düşüncelerini ortaya koydu.
  • SitemKaradut ve İstanbul Destanı şiirleri ile ünlüdür.
Eserleri
Şiir Kitapları: Yaradana Mektuplar, Karadut, Tuz, Üçü Birden, Dördü Birden, Karadut 69, Dol Karabakır Dol
Gezi ve Yurt Yazıları: Cânım Anadolu, Tezek
Şiirlerinden Örnekler
Sevda Üstüne
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı
Sevinsin
Aldık nasibimizi hüzünden
İşte geldik gidiyoruz sevinsin
Halbuki ne güzel başlamıştı hikaye
Şerbet gibi bir gök üstümüzde
Ve bütün lezzetiyle toprak
Gözümüzde nur, dizimizde takat
On parmağımızda on hüner vardı
Biz onun sevgili kulları
Dünyasını âbad eyledik
Bir can verdi bize bin alır
Giderimiz gözümüz arkada kalır
Sevinsin
Açın kapıları açın
Gidin haber verin meleklere
Can çekişip durmasın beyhude yere
Elbet bir tutam ot biter üstümüzde
Mezarına göre ayağını uzatır ölülerimiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.