Balad Türü ve Özellikleri

  • Batılı bir nazım şeklidir.
  • Baladlar, Orta Çağ'da danslara eşlik eden lirik şiirlerdir.
  • Bu tür, Batı'daki sözlü geleneğin önemli bir parçasıdır.
  • En önemli özelliği bir olay anlatmasıdır.
  • Bu nazım şekli ile masal, söylenti, efsane niteliğindeki olaylar anlatılmıştır.
  • Bu olaylar; çoğu zaman acıklı, kimi zaman da gülünç bir tarzda ele alınmıştır. 
  • Çağdaş edebiyatta biçim ve içerik değiştirilerek düşünsel ya da duygusal yönü ağır basan modern baladlar da yazılmıştır.
  • Bu nazım şekli edebiyatımızda pek yaygın değildir.
Biçim Özellikleri
  • Üç uzun bir kısa bentten oluşur.
  • Sondaki kısa bent; Tanrı'ya, prense, beye seslenen sunu bendidir.
  • İlk bendin son dizesi nakarat olup her bendin sonunda tekrarlanır.
  • Uzun bentlerin dize sayısı değişiklik gösterebilir. Ancak ilk bentte kaç dize varsa öteki bentlerde de o kadar dize bulunması gerekir.
  • Sunu bendi ise genellikle 4-5 dizedir.
  • Baladların uyak şeması şiirden şiire değişiklik göstermektedir.
Örnekler
Boş Kese Baladı
Böyle yakınıyorum, çünkü tek sevgilimsin
Başka kimseye değil, ey kesem, yalnız sana!
Doğrusu çok üzgünüm hafif olduğun için;
Ne kadar ağır olsan o kadar edip dua
Ağırlığına bakmaz, koydum seni koynuma;
Sana sığmıyorum, ben, mahzun bıraktığın
N'olur ağırlaş, yoksa katilim sayılırsın.

Bana yardım et biraz, görünsün artık için,
O kutlu sesler gelsin yeniden kulağıma,
Işısın gözlerimde rengi gibi güneşin
Beni çoktan bırakan o altınlar sırayla;
Dümeni ol kalbimin, yine gir hayatıma,
Rahatlığın sultanı, iyi arkadaşlığın,
N'olur ağırlaş, yoksa katilim sayılırsın.

Böyle kese görmedim, sen ne biçim kesesin,
Keseler yardım eder, ışık tutar yollara,
Kurtarmadın da beni borçlarından bu şehrin,
Veznedarlık etmedin bana bu pis dünyada,
Bir keşiş saçı kadar az para var yanımda.
Cömertliğini göster, açılsın artık ağzın.
N'olur ağırlaş, yoksa katilim sayılırsın.

Sunu Bendi

Büyük İngiltere'nin ulu fatihi, dinle,
Ey Kral seçtiğimiz asil hür bir seçimle:
Senin olsun bu şarkı, sana gönderiyorum,
Saklamadan söyledim: budur kesemde durum;
Haznedarına bildir, n'olur, görsün beni de.

Geoffrey Chaucer (öl. 1400)
Çeviren: Ülkü Tamer
Asılmışların Baladı
Olmayın bu kadar katı yürekli,
Ey dünyada kalan insan kardeşler;
Allah da sizden razı olur belki
Sizler acırsanız bizlere eğer:
Şurada asılmışız üçer beşer;
Kuş sütüyle beslenen şu bedene
Bir bakın, dağılmadan günden güne;
Bakın kül olan kemiklerimize;
Gülmeyin dostlar, bu hâle düşene;
Tanrı'dan mağfiret dileyin bize

Kanun namına öldürüldük diye
Hor görmeyin bizleri; kardeş bilin
Dünyada herkes akıllı olmaz ya
Biz de böyle olmuşuz neyleyelim.
Madem alnımıza yazılmış ölüm,
İsa Peygamber'e dua edin de
Yanmaktan cehennem ateşlerinde
Esirgesin bizi, acısın bize
Etmeyin, işte ölmüşüz bir kere,
Tanrı'dan mağfiret dileyin bize

Görmedik bir gün olsun rahat yüzü;
Yağmur sularında yıkandın yunduk.
Kurda, kuşa yedirdik kaşı, gözü;
Gün ışıklarında karardık, yandık;
Kuş gagalarıyla kalbura döndük;
Durmadan kâh şu yana, kâh bu yana
Esen rüzgarla sallana sallana...
Kargalar geldi kondu üstümüze
Sakın siz katılmayın bu kervana
Tanrı'dan mağfiret dileyin bize

Sunu Bendi

Büyük Isa, cümlenin efendisi!
Cehennem ateşinden koru bizi;
Koru bizi, acı da halimize.
Dostlar, görüyorsunuz hâlimizi;
Tanrı‘dan mağfiret dileyin bize

François Villon
Çeviren: Orhan Veli Kanık
İlgili Sayfalar
👉 Sone
Yararlanılan Kaynaklar
  • Baladlar ve Türküler Karşılaştırmalı Edebiyat Eleştirisi Denemesi, Elmas Şahin
  • Örneklerle Edebiyat Bilgileri, Cevdet Kudret

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.