Esir-i derd-i aşk u dâğ-ı hicran olmasın yâ Rab
Demâdem cevrlerdir çektiğim bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esiri bir müselmân olmasın yâ Rab
Görüp endişe-i katlimde ol mâhı budur derdim
Ki ol endişeden ol meh peşiman olmasın yâ Rab
Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasın yâ Rab
Cefâ vü cevr ile mutâdım anlarsız nolur hâlim
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasın yâ Rab
Dimen kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan gayri sultân olmasın yâ Rab
Fuzuli buldu genc-i afiyet meyhane küncinde
Mübarek mülktür ol mülk viran olmasın yâ Rab
Fuzuli
Ki ol endişeden ol meh peşiman olmasın yâ Rab
Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasın yâ Rab
Cefâ vü cevr ile mutâdım anlarsız nolur hâlim
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasın yâ Rab
Dimen kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan gayri sultân olmasın yâ Rab
Fuzuli buldu genc-i afiyet meyhane küncinde
Mübarek mülktür ol mülk viran olmasın yâ Rab
Fuzuli
Nazım şekli: gazel
Aruz kalıbı: mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
Günümüz Türkçesi
1. Beyit
Benim tek hiç kim zâr ü perişan olmasın yâ Rab
Esir-i derd-i aşk u dâğ-ı hicran olmasın yâ Rab
tek: gibi
hiç kim: hiç kimse
zâr: ağlayan inleyen
dağ: ateş yarası
hicran: ayrılık
Günümüz Türkçesi: Kimse benim gibi ağlayıp inlemesin, aşk derdinin esiri ve ayrılıkla yaralanmış olmasın yâ Rab!
2. Beyit
Demâdem cevrlerdir çektiğim bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esiri bir müselmân olmasın yâ Rab
demâdem: her zaman, durmadan
cevr: haksızlık, üzme, üzülme, zulüm
bî-rahm: merhametsiz
büt: put, put gibi güzel
Günümüz Türkçesi: Her zaman, put gibi güzellerden eziyet çekerim, bu kâfirlerin esiri bir Müslüman olmasın yâ Rab!
3. Beyit
Görüp endişe-i katlimde ol mâhı budur derdim
Ki ol endişeden ol meh peşiman olmasın yâ Rab
endişe: düşünce
mâh (meh): ay
katl: öldürme
peşiman: pişman
Günümüz Türkçesi: O ay gibi güzel olan sevgiliyi beni öldürme düşüncesinde görüyorum, ki o güzel, bu fikrinden pişman olup vazgeçmesin ya Rab!
4. Beyit
Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasın yâ Rab
peykân: Okun ucundaki sivri demir, temren
serv: Bir tür ağaç, selvi
dil: gönül
mecruh: yaralı
Günümüz Türkçesi: O servi boylunun ok gibi bakışını tenimden çıkarmaya çalışırlarsa yaralı gönlüm (canım) çıksın, ok ucuna benzeyen bakışı çıkmasın yâ Rab!
5. Beyit
Cefâ vü cevr ile mutâdım anlarsız nolur hâlim
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasın yâ Rab
cefa: eziyet, sıkıntı
cevr: haksızlık, üzme, üzülme, zulüm
vü: ve
mutad: alışık olma, alışılmış
anlarsız: onlarsız
had: sınır
pâyân: son
Günümüz Türkçesi: Ben eziyetlere alışkınım, onlarsız halim ne olur? Sevgilinin eziyetine sınır, zulmüne son olmasın ya Rab!
6. Beyit
Dimen kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan gayri sultân olmasın yâ Rab
dimen: demeyin
adl: hakkaniyet, adâlet üzere oluş
Günümüz Türkçesi: Demeyin ki adaleti yok ya da zulmü çok, her ne olursa olsun gönül tahtına ondan başka sultan olmasın ya Rab!
7. Beyit
Fuzuli buldu genc-i afiyet meyhane küncinde
Mübarek mülktür ol mülk viran olmasın yâ Rab
genc: hazine
afiyet: esenlik, sıhhat ve selâmet
künc: köşe
Günümüz Türkçesi: Fuzuli, esenlik hazinesi buldu meyhane köşesinde; mübarek mülktür o mülk, viran olmasın ya Rab!
1. Beyit
Benim tek hiç kim zâr ü perişan olmasın yâ Rab
Esir-i derd-i aşk u dâğ-ı hicran olmasın yâ Rab
tek: gibi
hiç kim: hiç kimse
zâr: ağlayan inleyen
dağ: ateş yarası
hicran: ayrılık
Günümüz Türkçesi: Kimse benim gibi ağlayıp inlemesin, aşk derdinin esiri ve ayrılıkla yaralanmış olmasın yâ Rab!
2. Beyit
Demâdem cevrlerdir çektiğim bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esiri bir müselmân olmasın yâ Rab
demâdem: her zaman, durmadan
cevr: haksızlık, üzme, üzülme, zulüm
bî-rahm: merhametsiz
büt: put, put gibi güzel
Günümüz Türkçesi: Her zaman, put gibi güzellerden eziyet çekerim, bu kâfirlerin esiri bir Müslüman olmasın yâ Rab!
3. Beyit
Görüp endişe-i katlimde ol mâhı budur derdim
Ki ol endişeden ol meh peşiman olmasın yâ Rab
endişe: düşünce
mâh (meh): ay
katl: öldürme
peşiman: pişman
Günümüz Türkçesi: O ay gibi güzel olan sevgiliyi beni öldürme düşüncesinde görüyorum, ki o güzel, bu fikrinden pişman olup vazgeçmesin ya Rab!
4. Beyit
Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasın yâ Rab
peykân: Okun ucundaki sivri demir, temren
serv: Bir tür ağaç, selvi
dil: gönül
mecruh: yaralı
Günümüz Türkçesi: O servi boylunun ok gibi bakışını tenimden çıkarmaya çalışırlarsa yaralı gönlüm (canım) çıksın, ok ucuna benzeyen bakışı çıkmasın yâ Rab!
5. Beyit
Cefâ vü cevr ile mutâdım anlarsız nolur hâlim
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasın yâ Rab
cefa: eziyet, sıkıntı
cevr: haksızlık, üzme, üzülme, zulüm
vü: ve
mutad: alışık olma, alışılmış
anlarsız: onlarsız
had: sınır
pâyân: son
Günümüz Türkçesi: Ben eziyetlere alışkınım, onlarsız halim ne olur? Sevgilinin eziyetine sınır, zulmüne son olmasın ya Rab!
6. Beyit
Dimen kim adli yok yâ zulmü çok her hâl ile olsa
Gönül tahtına andan gayri sultân olmasın yâ Rab
dimen: demeyin
adl: hakkaniyet, adâlet üzere oluş
Günümüz Türkçesi: Demeyin ki adaleti yok ya da zulmü çok, her ne olursa olsun gönül tahtına ondan başka sultan olmasın ya Rab!
7. Beyit
Fuzuli buldu genc-i afiyet meyhane küncinde
Mübarek mülktür ol mülk viran olmasın yâ Rab
genc: hazine
afiyet: esenlik, sıhhat ve selâmet
künc: köşe
Günümüz Türkçesi: Fuzuli, esenlik hazinesi buldu meyhane köşesinde; mübarek mülktür o mülk, viran olmasın ya Rab!
İlgili Sayfa
Ziya Paşa'nın Harabat'ı, Mustafa Çağlar
Türk Dili ve Edebiyatı 2 Ders Kitabı, 1987, Özdemir Sarıca, Mahir Ünlü, Ömer Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.