Pınar Kür'ün postmodern özellikler gösteren cinayet romanı.
Polisiye türündeki üçlemenin ilk romanıdır. Sonuncu Sonbahar ile Cinayet Fakültesi üçlemenin diğer romanlarıdır. Bir Cinayeti Romanı, kurgu içinde kurgu (roman içinde roman) şeklinde tasarlanan postmodern bir cinayet romanıdır. Özet
Romanın ana karakteri tanımış bir kadın yazar olan Akın Erkan'dır. Yazar, "Ölümün Vazgeçilmez Çekiciliği" adıyla bir dedektif romanı yazmaktadır. Akın Erkan, eskiden tanıdığı ancak yıllardır görmediği kimselerden yeni romanı için kendisine yardım etmelerini ister. Bu kişiler kendi hayatları hakkında birer günlük tutarak yazdıklarını posta yolu ile yazara ulaştıracaktır. Yani roman, mektuplar ve günceler halinde kurgulanmıştır. Olaylar bu mektuplar doğrultusunda gelişir ve okur da bu mektuplar sayesinde olan bitenden haberdar olur. Yazar da bunları olduğu gibi veya üzerinde birtakım değişiklikler yaparak romanına koyacaktır. Romandaki her bölümün başında bulunan harfler günlüğün sahibi olan kahramanın baş harfini temsil etmektedir. Akın'a bu romanda yardımcı olacak kişilerin başında Levent gelmektedir. Levent, büyük bir sanayi kuruluşunun genel müdürlerinden biridir. Zengin bir ailenin kızı olan Eser ile on yedi yıldır evlidir ve iki oğulları vardır. Levent aynı zamanda bu cinayet romanındaki maktuldür. Akın'ın romanına göre Levent, karısı Eser’in en yakın arkadaşlarından biri olan ve arada bir evlerine gelen Yıldız'ı baştan çıkarır. Yıldız kırklı yaşlardadır ve hiç evlenmemiştir. Annesi ile yaşar. Bir şirkette çalışır. Levent daha sonra onu terk edip genç ve güzel sekreteri Yeşim'e âşık olur. Yeşim de annesi ile yaşayan bekâr bir kızdır. Yıldız, terk edildikten sonra kıskançlık ve öfke ile Levent’i öldürecektir. Yıldız bu romanda sonuna kadar merak edilen katildir.
Matematik Profesörü Emin Köklü de bu cinayeti aydınlatacaktır. Romanda Emin Köklü, matematik denklemlerinden sıkılmış, son zamanlarda gazetelerdeki cinayet haberlerini takip eden ve bunları matematik mantığı ile çözmeye çalışan, maddi kaygısı olmayan bir adamdır. Eşi tarafından yıllar önce terk edilmiş olan Köklü'nün yurt dışında yaşayan bir de oğlu vardır. Oğlu yaz tatillerinde babasını ziyarete gelmektedir. Emin Köklüye bu cinayeti çözme konusunda yardım eden bir diğer roman kişisi de dedektif Haydar Bilir'dir.
Ancak cinayeti çözmek çok da kolay olamayacaktır. Zira günlük yazıp bunları Akın'a gönderen roman kişilerinin birbirlerinden ve yazdıklarından haberleri yoktur. Bu kişiler Akın'ın direktifleri ile hareket ederler. Yazar her ipucunu daha doğrusu diğer kişilerin yazdığı her şeyi cinayeti çözme görevini üstlenen Emin Köklü’ye göndermez. Onu kısmen bilgilendirir. Mesela romanda L ile temsil edilen tek kişi Levent’tir. Ancak Y; Yeşim, Yıldız ya da Yasemin olabilir. Aynı zamanda bu kadınların bir iş yerinde çalışmak ya da bekar olmak gibi ortak yönleri de vardır. Ayrıca okur, roman sonuna kadar bu bölümün (Y) tek bir kadına ait olduğunu sanır. Yasemin, yazarın olaya sonradan dâhil ettiği Levent’in şirketinde çalışan genç ve güzel bir bayandır.
Yasemin olayların gözlemcisi olarak yazara yardım edecektir. Bu nedenle Emin Köklü’nün ve doğal olarak okuyucunun kafası iyice karışır. Emin Köklü de bu yüzden başlangıçta yanlış kişilerden şüphelenir.
Merak unsurunu sonuna kadar diri tutan, katil hakkında okura gelgitler yaşatan ve okurun sürekli gerçek mi kurmaca mı diye ikilemde kaldığı roman ilginç bir sonla bitirilmektedir.
Alışılagelmişin dışında iç-roman tekniği ile yazılan romanda yazar - matematikçi
karşılaştırması da sürekli gündeme getirilir. Romanın sonunda üstünlük Emin Köklü’ye geçer. Emin Köklü romanı, yazarın (Akın) oluşturduğu sondan farklı bir son ile bitirir. Zira Emin Köklü, Akın'ın oluşturduğu iç romanda hiç bahsedilmeyen eski bir olayı açığa çıkarır. Buna göre gerçek katil yazarın kendisidir. Bunu kabul etmek zorunda kalan yazar, yıllar önce başından geçenleri Emin Köklü’ye ve aynı zaman da okura tek tek anlatır. Akın, daha ortaokula giderken komşularının oğlu olan Levent’ten matematik dersi almış. Bir süre sonra Levent onu hem kendisiyle hem de başkalarıyla birlikte olmaya zorlamıştır. Akın, yıllar sonra öç alma duygusu ile Levent’i öldürür. Okur böyle bir hikâyeyi ve böyle şaşırtıcı bir sonu hiç hayal etmemiştir. Akın'ın bu olayı kabul etmesi üzerine Emin Köklü ona şantaj yapar ve kendisi ile evlendiği takdirde onu ele vermeyeceğini söyler. Fakat roman, Akın Erkan'ın cevabının ne olduğu anlaşılmadan biter. Akın Erkan ve Emin Köklü’nün bakışmaları devam ederken roman son bulur.
İlgili Sayfalar
Pınar Kür
Yasemin olayların gözlemcisi olarak yazara yardım edecektir. Bu nedenle Emin Köklü’nün ve doğal olarak okuyucunun kafası iyice karışır. Emin Köklü de bu yüzden başlangıçta yanlış kişilerden şüphelenir.
Merak unsurunu sonuna kadar diri tutan, katil hakkında okura gelgitler yaşatan ve okurun sürekli gerçek mi kurmaca mı diye ikilemde kaldığı roman ilginç bir sonla bitirilmektedir.
Alışılagelmişin dışında iç-roman tekniği ile yazılan romanda yazar - matematikçi
karşılaştırması da sürekli gündeme getirilir. Romanın sonunda üstünlük Emin Köklü’ye geçer. Emin Köklü romanı, yazarın (Akın) oluşturduğu sondan farklı bir son ile bitirir. Zira Emin Köklü, Akın'ın oluşturduğu iç romanda hiç bahsedilmeyen eski bir olayı açığa çıkarır. Buna göre gerçek katil yazarın kendisidir. Bunu kabul etmek zorunda kalan yazar, yıllar önce başından geçenleri Emin Köklü’ye ve aynı zaman da okura tek tek anlatır. Akın, daha ortaokula giderken komşularının oğlu olan Levent’ten matematik dersi almış. Bir süre sonra Levent onu hem kendisiyle hem de başkalarıyla birlikte olmaya zorlamıştır. Akın, yıllar sonra öç alma duygusu ile Levent’i öldürür. Okur böyle bir hikâyeyi ve böyle şaşırtıcı bir sonu hiç hayal etmemiştir. Akın'ın bu olayı kabul etmesi üzerine Emin Köklü ona şantaj yapar ve kendisi ile evlendiği takdirde onu ele vermeyeceğini söyler. Fakat roman, Akın Erkan'ın cevabının ne olduğu anlaşılmadan biter. Akın Erkan ve Emin Köklü’nün bakışmaları devam ederken roman son bulur.
İlgili Sayfalar
Pınar Kür
