Araba Sevdası

Recaizade Mahmut Ekrem'in romanı.
Yanlış Batılılaşma temasını züppe bir mirasyedi tipi üzerinden anlatan eser, edebiyatımızın ilk realist romanıdır.

Özet

Nazlı büyütülmüş, üstünkörü bir öğrenim görmüş Bihruz Bey, bir vezir oğludur. Babası ölünce Bihruz’la cahil ve saf annesine büyük bir miras kalır. Yirmili yaşların başındaki Bihruz Bey, hazır paranın bitmeyeceğini sanarak kendini gezmeye ve eğlenceye kaptırır. Alafranga giyinmek, yerli yersiz Fransızca konuşmak ya da lüks faytonla tur atmak başlıca meraklarıdır. Bir gün İstanbul’un o zamanki gezinti yerlerinden Çamlıca bahçesinde genç ve güzel bir kadın görür. Periveş adındaki bu kadını kibar bir muhitten, görgülü, zarif, nazik ve faziletli sanan Bihruz Bey, o gün oracıkta kadına âşık oluverir.
Bihruz Bey, âşık olduğu Periveş'e sonrasında bir mektup yazmaya kalkar. Ancak Bihruz Bey ne hislerini ifade etme konusunda ne de bilgisi bakımından sevdiği kadına mektup yazabilecek bir adam değildir. Bu nedenle de pek bilmese de Fransızca bir mektubu tercüme etmeye kalkar. Hatta manâsını bile tam anlayamadığı bir şiiri de kopya ederek mektubuna ekler. Periveş Hanım'ı bir kira arabasında gören Bihruz, mektubu zorla Periveş'in yanındaki hanımın eline sıkıştırır. Ancak mektup Bihruz'un beklediği tesiri yapmaz hatta belki de hiç okunmaz. Mektubuna
boşuna cevap bekleyen Bihruz, haftalarca hayalinde farklı bir şekilde yaşattığı o sevgiliyi arabası eskiyinceye kadar arar. 
Bihruz Bey bir süre sonra yazdıklarından şüphe ederek verdiği mektupta bir kusur olup olmadığını araştırır. Mektubunda sarışın sevgiliye esmer diye hitap etmesindeki isabetsizliği fark eden Bihruz, kusurunu örtmek için yine kitaplara başvurur. 
Bu arada Bihruz'un dalkavuk ve yalancı arkadaşı Keşfî Bey, Bihruz'a Periveş’in öldüğünü haber verir. Periveş’in hiç değilse mezarını bulmak sevdasına düşen Bihruz Bey, bu ölüm haberini de hayal gücüyle farklı değerlendirir. Ona göre Periveş, kendisine duyduğu aşk nedeniyle verem olup ölmüştür. 
Derin bir kedere dalan Bihruz, bir Ramazan akşamı Şehzadebaşı’nda gezinirken Periveş’e çok benzeyen bir kadınla karşılaşır ve onu Periveş’in ablası zanneder. Kadından kardeşinin mezarının yerini soran Bihruz Bey’in ahmaklığını anlayan Periveş, ona aradığı kadının kendisi olduğunu söyler. 
Sevdiği kadının öyle sandığı gibi yüksek bir aileden olmayıp tersine düşkün bir kadın olduğunu anlayan Bihruz, Periveş'le yanındaki Çengi Hanım'ın hakareti ve gülüşmeleri arasında oradan uzaklaşır.

İlgili Sayfalar

Tanzimat Dönemi Roman Özetleri
Tanzimat Dönemi Tiyatro Özetleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.