Muzaffer Tayyip Uslu (1922-1946)

  • Şair. 
  • 1922'de İstanbul'da doğdu.
  • İlkokul ve ortaokulu İstanbul’da okudu. Polis olan babasının görevi nedeniyle bir süre Mersin’de bulundu. Babası, emekli olduktan sonra Zonguldak Kömür İşletmesinde iş bulunca Zonguldak'a taşındılar.
  • 18 yaşında zatürre olan şairin rahatsızlığı bir süre sonra vereme döndü. Tedavi imkanı bulamayan şair, hayatının son yıllarını öleceğini bilerek yaşadı.
  • Şiir yazmaya yakın arkadaşı Rüştü Onur gibi lise yıllarında başladı. Lisedeki edebiyat öğretmenleri Behçet Necatigil'in desteğiyle şiirlerini yayımlamaya başladılar. Kendisi gibi veremle mücadele eden Rüştü Onur 1942'de henüz 22 yaşında iken öldü. 
  • Uslu, 1943'te Zonguldak Çelikel Lisesinden mezun oldu. 
  • O yıllarda Zonguldak’ta askerlik yapan Oktay Rifat Horozcu ile tanıştı.
  • İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümüne girse de hastalığı yüzünden devam edemedi. Zonguldak'ta memur olarak çalıştı.
  • 3 Temmuz 1946 tarihinde henüz 24 yaşında iken veremden öldü.
  • Yönetmenliğini Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı 2013 tarihli "Kelebeğin Rüyası" adlı film, Muzaffer Tayyip Uslu ile Rüştü Onur'un hayatını konu almaktadır. 
Edebi Yaşamı
  • 1930'ların sonunda etkili olmaya başlayan Garip Akımı'nın etkisinde kaldı. 
  • "Geceye Serenat" adlı şiiri 1941’de Varlık dergisinde yayımlandı.
  • Tek şiir kitabı olan "Şimdilik" 1945’te basıldı.
  • Dergilerde kalmış şiirleri, düz yazıları ve hakkında yazılanlar Necati Cumalı tarafından "Muzaffer Tayyip" adıyla kitaplaştırıldı. (1956).
"Şiirlerimin kusurlarını bilmiyor değilim. Uğraşabilsem çoğunu daha güzel söyleyebilirim. Ama bu ölüm korkusu yakamı bırakmıyor ki... Her başladığım işi hemen bitirmek istiyorum." (Muzaffer Tayyip Uslu)
Şiirlerinden Örnekler
Öldükten Sonra
Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hâtıra defterimi okuyan
İmanı gevremiş parasızlıktan
Kan
Önce öksürüverdim
Öksürüverdim hafiften
Derken ağzımdan kan geldi
Bir ikindiüstü durup dururken
Meseleyi o saat anladım
Anladım ama iş işten geçmiş ola
Şöyle bir etrafıma baktım
Baktım ki yaşamak güzeldi hâlâ
Mesela gökyüzü
Maviydi alabildiğine
İnsanlar dalıp gitmişti
Kendi âlemine
Rüştü'den Gelen Mektup
Oktay Rifat'a
Önce bütün şairlere selam
Sonra şunu söylemek isterim
Ölüm hiç de güzel değil
Ne sabah var ne akşam
Sokakların ellerinden öperim
Bana yaşamasını öğretmişlerdi
Dost olsun, düşman olsun
İnsanlara iyi günler dilerim
Söyle sarı saçlı daktiloya
Ben yokum artık
Vefasız dostlara hatırlat
Kimseye kalmaz o dünya
Nasıl unuturum güzeldi yaşamak
Fakat hakkı varmış Oktay'ın
"Hatıralarda dal istiyor
Kuşlar gibi konacak"
Gramer Dersi
"Sevmek" bir kelimedir.
"Sarı saçlı" dersem bir kız için
Sıfat söylemiş olurum.
"Ben sarı saçlı bir kız sevdim"
Bir cümledir.
Sevda dolu bir cümle
Nokta koymalı, durmalı zira
Zira "açlık" da bir kelime
Cümleye gelmez sarı saçlı kız gibi
Ah elbet dolaşırsa ölüm sık sık dilime
"Öleceğim, ölüyorum, öldüm"
Diyeceğim bir gün
İlgili Sayfa
Yararlanan Kaynaklar
  • Şiirimizin Cumhuriyeti-Yeniler Antoloji, Cilt 2, Hüseyin Karakan
  • Orhan Veli'nin İzinde Bir "Garip" : Muzaffer Tayyip Uslu, Seda Özbek
  • İki "Garip" Şair: Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur, Sibel Yılmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.