Su Kasidesi Günümüz Türkçesi

Kaside Der-Na‘t-i Hazret-i Nebevî

1. Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çâre su

Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşından su saçma, çünkü böyle tutuşan ateşlere su çare olmaz.

2. Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâra su

Bilmiyorum, gökyüzü mü su rengindedir yoksa gözyaşlarım mı gökyüzünü kaplamıştır.

3. Zevk-i tîğından aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su

Senin kılıca benzeyen keskin bakışlarının zevkinden, gönlüm parça parça olsa buna şaşılmaz!.. Nitekim akarsu da gelip geçerken duvarda yarıklar açar.

4. Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün
İhtiyat ilen içer her kimde olsa yara su

Yaralı gönül senin oka benzeyen kirpiğinden korkuyla söz eder, nitekim yaralı olan kimse sakınarak su içer.

5. Suya versin bağban gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gül-zâra su

Bahçıvan bin gül bahçesine su verse de senin yüzün gibi bir gül açmaz, (bahçıvan) boşuna (tek tek sulamakla) zahmet çekmesin, gül bahçesini suya versin (sele versin).

6. Ohşadabilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bahmakdan inse gözlerine kara su

Kâtip, kalem gibi yere baka baka gözlerine kara su inse de (istediği kadar uğraşsa da) senin hattını yüzündeki tüylere benzetemez.

7. Ârızın yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n’ola
Zâyi olmaz gül temennâsıyla vermek hâra su

Yanağını anmamdan dolayı (gözlerimden akan yaşla) kirpiklerim ıslansa ne olur ki; zira gülü düşünerek dikene su vermekle bir şey zayi olmaz.

8. Gam günü etme dil-i bîmardan tîğin dirîg
Hayrdır vermek karanu gecede bîmâra su

Hüzün günü kılıcını hasta gönülden mahrum etme, karanlık gecede hastaya su vermek hayırdır.

9. İste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et
Susuzum bir kez bu sahrada menimçün ara su

Ey gönül! Sevgiliden ayrı kaldığında oka benzeyen kirpiklerini isteyerek kavuşma arzunu dindir. Bu çölde susuzum, bir kez de benim için su ara.

10. Men lebin müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelir huşyâra su

Ben senin dudağından çıkan (ilâhî nefese kavuşma) arzusundayım, zahitlerse kevseri talep etmektedir. Nitekim (ilâhî nefesle) mest olmuş kişiye şarap içmek, ayıklara ise su içmek hoş gelir.

11. Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
Âşık olmuş galibâ ol serv-i hoş-reftâra su

Su, galiba o hoş yürüyüşlü serviye (servi gibi uzun boylu güzele) âşık olmuş. Bir an bile durmadan onun cennet bahçesine akar.

12. Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vara su

Sevgilinin cennet bahçesine gitmesin diye toprak olup suyun önünü kesmeliyim. Su benim rakibim olduğu için onun bahçeye varmasına müsaade etmem.

13. Dest-bûsı arzusıyla ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağım sunun anunla yâra su

Dostlar, eğer sevgilinin elini öpme arzusuyla ölürsem, toprağımdan testi yapıp onunla sevgiliye su sunun.

14. Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meğer
Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su

Servi, kumrunun ona yalvarması karşısında dik başlılık ediyor. (Herhalde) servi, sudan eteğini tutarak ve ayaklarına kapanarak yalvarmasını istemektedir.

15. İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
Gül budağının mizacına gire kurtara su

Meğer gül bir hile ile bülbülün kanını içmek ister. Su, gülün dalının damarına girsin (mizacına göre hareket ederek bülbülü) kurtarsın.

16. Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’a su

Su, Hz. Peygamber’in yoluna uymakla temiz tabiatını bütün dünyaya açıkça göstermiştir.

17. Seyyid-i nev‘-i beşer deryâ-yi dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mu‘cizâtı âteş-i eşrâra su

Mucizeleri kötülük sahiplerinin ateşine su serpen (ateşlerini söndüren zat-ı şerif), insanların efendisi seçkin inciler denizidir.

18. Kılmağ içün tâze gül-zâr-ı nüvüvvet revnakın
Mu‘cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su

Peygamberliğin gül bahçesini taze kılmak için mucizesiyle sert taştan su çıkarmıştır.

19. Mu‘cizi bir bahr-i bî-pâyan imiş âlemde kim
Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâra su

Mucizesi, bu âlemde uçsuz bucaksız denizdir ki, ondan binlerce kâfirin ateş hânesine su ulaşmıştır.

20. Hayret ilen barmagın dişler kim etse istimâ
Parmağından verdiği şiddet günü Ensâr’a su

Şiddetli bir savaş gününde parmağından çıkarıp Ensâr’a su verdiğini kim işitse hayretinden parmağını ısırır.

21. Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hâyât  
Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su

Eğer (Hz. Peygamber'in) dostu yılanın zehrini içse bu ona âb-ı hayât (ölümsüzlük suyu) olur. Düşmanı su içse hiç şüphesiz yılanın zehrine döner.

22. Eylemiş her katreden min bahr-i rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su

Abdest almak için suyu gül yanağına vurunca her damlasından binlerce rahmet denizi dalgalanmıştır.

23. Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını daştan daşa urup gezer âvâre su

Su, durmadan ömürler boyu onun ayağının toprağına erişeyim der, başını taştan taşa vurarak avare avare gezer.

24. Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr
Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su

Su, zerre miktarınca da olsa dergâhının toprağına nur saçmak ister. Şayet parça parça da olsa o dergâhtan geri dönmez.

25. Zikr-i na‘tin virdini derman bilir ehl-i hatâ
Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâre su

Sarhoşların içkinin tesirinden kurtulmak için su içmeleri gibi, günahkârlar da naatını söylemeyi derman görürler.

26. Yâ Habibâ’llah yâ Hayre’l-beşer müştâkınam
Eyle kim leb-teşneler yanıp diler hemvâre su

Ey Allah'ın sevgilisi, ey insanlığın hayrı; susayanların yanıp daima su diledikleri gibi sana hasretim.

27. Sensin ol bahr-i kerâmet kim Şeb-i Mi‘râc’da
Şebnem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâra su

Sen, Miraç gecesinde feyzinin çiğ damlalarıyla yıldız ve gezegenlere su ulaştırmış keramet denizisin.

28. Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
Hâcet olsa merkadin tecdîd eden mi‘mâra su

Senin kabrini yenileyen mimara su lazım olursa güneş çeşmesinden her an bol bol saf, tatlı ve güzel su iner.

29. Bîm-i dûzah nâr-i gam salmış dil-i sûzânıma
Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâra su

Cehennem korkusu, yanık gönlüme gam ateşi salmış ama senin bağışlama bulutunun o ateşe su serpeceği ümidindeyim.

30. Yümn-i na‘tinden güher olmuş Fuzûlî sözleri
Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü-i şehvâra su

Seni methetmenin uğuru vesilesiyle Fuzuli'nin sözleri, nisan bulutundan düşüp şahane tek inciye dönüşen su damlası gibi birer inci olmuştur.

31. Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
Hâb-ı hasretden dökende dîde-i bîdâra su

Mahşer günü gaflet uykusundan uyanık olan (sana) hasret gözyaşlarından, uyanık gözlere su serptiğinde (ağladığında)...

32. Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
Çeşme-i vaslın vere men teşne-i dîdâra su

Umudum odur ki, kıyamet gününde (senin cemalini görmekten) mahrum olmayayım. Ben, cemaline (güzel yüzüne) susamışa senin vuslat (kavuşma) pınarın su versin.

Fuzuli

İlgili Sayfalar

👉 
Divan Şiiri Örnekleri


Yararlanılan Kaynaklar

Fuzuli, Mülhim Şehir ve Su Kasidesi, Ali Cançelik
Su Kasidesi'nin Dili Üzerine, Özkan Öztekten

4 yorum:

  1. Divanı bu şekilde örnek şiirler ve açıklamalı yapmanızdan dolayı çok mutluyum yeni nesillere çok yararlı olacak.Teşekkürler Metin Bey bütün öğrencilerime tavsiye ediyorum.Emeğinize sağlık,takipyeyiz sizi

    YanıtlaSil
  2. Ay aradığım şeyi buldum sonnda ☺️☺️

    YanıtlaSil

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.