Kafeslerde, camlarda titreşerek
Ara sıra türkü söyler, ağıtlar yakar
Kafeslerde, camlarda titreşerek
Küçük, tekdüze, ürkek darbeler
Sokaklarda sel suları ağlaşır,
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır
Bulutlar karardıkça zerrelere bir
Ağır, can çekişen dalgalanma gelir
Soğuk bir gölge her tarafı bürür
Gündüz vakti gece yarısı gibi görünür
Demin görünürken karşımda şimdi
Söner evrenin o korkunç gölgesi
Açılmaz ne bir yüz ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere
Boş sokaktan hayalet gibi
Başı örtülü, koşar adım bir çocuk geçer
O an, anılarımın gecesinde, solgun
Yıkılmış bir kadın, bir siyah örtüyü sürür
Saçaklarda kuşlar susar (ki) bu pek acıdır!
Uzaktan bir köpek ulur
Ruhumun kulağında öten boş bir inleme
Boğuk bir sessizlikle çınlamanın çelişkisi gibi
Küçük, istek dolu, inci gibi damlalar...
Sokaklarda, damlarda hep titreşir
Durmadan ezgiler söyler, ağıtlar yakar
Sokaklarda, damlarda hep titreşir
Küçük, istek dolu, inci gibi damlalar
Rübab-ı Şikeste, 1897
İlgili Sayfalar
👉 Yağmur Şiiri (Orijinal)
harika bir sadeleştirme olmuş elinize sağlık.Şiirin duygusunu aslı kadar veriyor ve söylerken kafiyeyi de hissettim.Helal olsun !
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silşiir tutkunu'na katılıyorum. çok güzel sadeleştirmişsiniz teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.
SilSağ olun guzel yapmışınız
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, harika bir çalışma. . .
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silelinize sağlık eywallah
YanıtlaSilYağmur şiiri insanda uyandıran duygular nelerdir biri bana açıklayabilirmi?
YanıtlaSil