Enderunlu Fazıl'ın eseri.
Eserin adı "Kadınlar Kitabı" anlamındadır.
Mesnevi nazım şekliyle yazılan eser 1112 beyittir.
Eserde otuz üç farklı ülkedeki kadınların özellikleri sıralanır. Eserde bunun yanı sıra kadınlar hamamı, doğum, kır eğlencesi, mahalle baskını gibi olaylar da anlatılır.
Eserde otuz üç farklı ülkedeki kadınların özellikleri sıralanır. Eserde bunun yanı sıra kadınlar hamamı, doğum, kır eğlencesi, mahalle baskını gibi olaylar da anlatılır.
Eser zamanında edebe aykırı bulunarak toplatılmıştır.
Kitapta önce şehrin namuslu hanımefendileri, ardından namuslu geçinenleri ile onların nasıl erkek avladıkları kinayeli beyitlerle anlatılmaktadır.
Zenanname'den seçme beyitler...
Der-Beyân-ı Zenân-ı Anadolu
(Anadolu Kadınlarının Anlatılması)
Ey talebkâr-ı sıfât-ı nisvân
Fâris-i ma'reke-i zen-dûstân
Kudemâ kârı zenân-ı Anadol
Câhil-i nâz revîş-şivedir ol
Evvelâ hüsnü cigersüz değil
Sâniyen şivesi dil-dûz değil
hüsn: güzellik
şive: eda, naz
sâniyen: ikinci olarak
dil-dûz: kalbe batan, gönül delen
Meyl ederse birisi ol veche
Yine hem cinsi eder bi-şübhe
meyl: yönelme, arzu
vech: yüz, çehre
bi-şübhe: şüphesiz
Ey ruhı dide-rûbâ-yı hurşid
İşvesi gıbta-fezâ-yı nâhid
ruh: yanak
Der-Beyân-ı Zenân-ı Anadolu
(Anadolu Kadınlarının Anlatılması)
Ey talebkâr-ı sıfât-ı nisvân
Fâris-i ma'reke-i zen-dûstân
nisvân: kadınlar
fâris: ata binmekte usta olan
ma'reke: savaş meydanı
zen: kadın
Ey kadınların özelliklerini öğrenmek isteyen kişi ve kadınlardan hoşlananların bulunduğu savaş meydanının binicisi.
fâris: ata binmekte usta olan
ma'reke: savaş meydanı
zen: kadın
Ey kadınların özelliklerini öğrenmek isteyen kişi ve kadınlardan hoşlananların bulunduğu savaş meydanının binicisi.
Câhil-i nâz revîş-şivedir ol
kudemâ: eski
zenân-ı Anadol: Anadolu kadınları
Nâ-tirâşide olur bed-girdâr
Her biri sanki dıraht-ı kuhsâr
nâ-tirâşide: yontulmamış
bed: kötü
girdâr: tarz
dıraht-ı kuhsâr: dağ yarması
Anadolu kadınları eskiden beri nazdan ve cilveden yoksundur.
Her biri sanki dıraht-ı kuhsâr
nâ-tirâşide: yontulmamış
bed: kötü
girdâr: tarz
dıraht-ı kuhsâr: dağ yarması
Onların kötü tavırları yontulmamış olup sanki her biri dağ yarması gibidir.
Sâniyen şivesi dil-dûz değil
hüsn: güzellik
şive: eda, naz
sâniyen: ikinci olarak
dil-dûz: kalbe batan, gönül delen
Bir kere onların güzellikleri yürek yakan cinsten değildir, ikinci olarak da nazları insanın kalbini delip geçmez.
Hüsnü yok şivesi yok bir avrat
Meyl eder mi ana ehl-i fitnat
Meyl eder mi ana ehl-i fitnat
hüsn: güzellik
şive: eda, naz
meyl: yönelme, arzu
fitnat: zihin açıklığı, zeka
şive: eda, naz
meyl: yönelme, arzu
fitnat: zihin açıklığı, zeka
Güzelliği olmayan bir kadına, aklı olan eğilim duyar mı?
Yine hem cinsi eder bi-şübhe
meyl: yönelme, arzu
vech: yüz, çehre
bi-şübhe: şüphesiz
Böyle olan birine eğilim duyan kuşkusuz yine kendi cinsidir.
Der-Beyân-ı Zenân-ı Çerkes
(Çerkes Kadınlarının Anlatılması)
Der-Beyân-ı Zenân-ı Çerkes
(Çerkes Kadınlarının Anlatılması)
İşvesi gıbta-fezâ-yı nâhid
ruh: yanak
dide: göz
rûbâ: karıştıran, kamaştıran
hurşid: güneş
nâhid: Venüs, Zühre
Ey yanağı güneşin gözünü kamaştıran, naz ve işvesi de Zühre yıldızını kıskandıran.
Çerkesin kızları mehpâre olur
Anda âşık ne ki isterse bulur
mehpâre: ay parçası
Cümlesi perde-nişin-i ismet
Pâk-dâmendir o yektâ millet
ismet: masumluk, günahsızlık
pâk-dâmen: eteği temiz, namuslu
yektâ: tek, yalnız, eşsiz
O sehâvet o sadâkat o edeb
Nedir ol fıtrât-ı kudsî-meşreb
sehâvet: cömertlik
fıtrat: yaradılış
kudsi: kutsal
meşreb: huy
Cilve gencinesi Rûm kızlarıdır
Hep nisânın dahi fâizleridir
gencine: hazine
nisân: alemler
fâiz: bolluk, çokluk
Nedir ol ince miyân-ı nâzik
Söyledikçe o zebân-ı nâzik
rûbâ: karıştıran, kamaştıran
hurşid: güneş
nâhid: Venüs, Zühre
Ey yanağı güneşin gözünü kamaştıran, naz ve işvesi de Zühre yıldızını kıskandıran.
Anda âşık ne ki isterse bulur
mehpâre: ay parçası
Çerkez kızları ay parçası gibi olur, âşık onlarda tüm istediklerini bulur.
Pâk-dâmendir o yektâ millet
ismet: masumluk, günahsızlık
pâk-dâmen: eteği temiz, namuslu
yektâ: tek, yalnız, eşsiz
O eşi benzeri olmayan ulusun hepsi namuslu olup tümü masumluk perdesi arkasındadır.
Nedir ol fıtrât-ı kudsî-meşreb
sehâvet: cömertlik
fıtrat: yaradılış
kudsi: kutsal
meşreb: huy
O cömertlik, o bağlılık, o edep...Yani bu kutsal özelliklerin yaradılışı nedir öyle?
Der-Beyân-ı Zenân-ı Rûm
(Rum Kadınlarının Anlatılması)
Der-Beyân-ı Zenân-ı Rûm
(Rum Kadınlarının Anlatılması)
Hep nisânın dahi fâizleridir
gencine: hazine
nisân: alemler
fâiz: bolluk, çokluk
Rum kızları cilve hazinesi gibidir ve bu konuda dünya kadınlarının en başarılarıdır.
Söyledikçe o zebân-ı nâzik
miyân-ı nâzik: nazik bel
zebân: dil, lisan
Nedir ol nâz o kelâm-ı dilkeş
O temayül o hırâm-ı dilkeş
O nazik, ince bel, konuştukça o ince dil nedir öyle?
O temayül o hırâm-ı dilkeş
dilkeş: gönül çekici
hırâm: eda ile yürüyüş
temayül: meyl etmek, eğilim
O naz nedir öyle? O gönül çeken sözler, o yakınlık, o insanı alıp götüren kırıtış.
Nedir ol kâmet-i serv-i vâlâ
Nev-fidân-ı çemen-i sun-ı Hudâ
Nev-fidân-ı çemen-i sun-ı Hudâ
nev: yeni, taze
kâmet: boy pos
kâmet-i serv-i vâlâ: yüksek servi
çemen: çimen, yeşillik yer
O, Tanrı'nın özenerek yarattığı bahçedeki taze fidanı andıran servi boy nedir öyle?
İlgili Sayfalar
İlgili Sayfalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.