Nurullah Ataç (1898-1957)

Nurullah Ataç
  • Eleştirmen, çevirmen, denemeci, öğretmen.
  • 1898'de İstanbul'da doğdu.
  • Asıl adı Ali Nurullah'tır.
  • Hammer'in Osmanlı Tarihini Türkçeye çevirmesiyle tanınan Mehmet Ata Bey’in oğludur. 
  • İlkokuldan sonra dört yıl Galatasaray Lisesinde okudu. Öğrenimini tamamlamak ve Fransızca öğrenmek için İsviçre’ye gitti. Babasının ölümünün ardından 1919’da Türkiye’ye döndü.
  • Türkiye’ye döndükten sonra değişik görev ve memurluklarda bulunan yazar uzun yıllar çeşitli okullarda Fransızca öğretmeni olarak çalıştı.
  • İlk yazıları Dergah'ta çıkan Ataç'ın çeşitli dergi ve gazetelerde birçok deneme ve eleştirisi yayımlandı.
  • Çeşitli idari görevlerde de çalışan yazarın son resmi görevi Cumhurbaşkanlığı çevirmenliğidir.
  • 17 Mayıs 1957'de İstanbul'da öldü.
Sanat Anlayışı
  • Cumhuriyet dönemindeki deneme ve eleştiri türlerinin en önemli ismidir.
  • Denemenin bir tür olarak kabul edilmesi ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
  • 1940'lardan başlayarak öldüğü tarihe kadar Türk edebiyatının en etkili eleştirmeni olan yazar bu alanda otorite olarak kabul edildi.
  • Günlük türünde de eser veren yazar, yazılarını "Günce" üst başlığı altında yayımlar. Günce adıyla kitaplaşan bu yazılar günlük türünün gelişmesi açısından önemlidir.
  • Yaşadığı dönemde öz Türkçeyi savundu. Halk tarafından benimsenmiş olsa dahi yabancı dillerden gelen sözcüklerin dilimizden atılması gerektiğini düşündü.
  • Yeni Türkçe sözcükler türetmiş, dilde sadeleştirme ve özleştirme hareketinin en ateşli savunucusu olmuştur.
  • Sağlam bir üslubu vardır. 
  • Konuşur gibi yazmış, çokça devrik cümle kullanmıştır.
  • Cumhuriyet sonrası edebiyatımızda yol gösterici bir görev üstlenmiştir.
  • Orhan Veli'nin ve Garip Akımının en büyük destekçisi Ataç olmuştur. 
Orhan Veli için şöyle diyordu Nurullah Ataç: "Eleştirmeci de, herhangi bir kimse de ancak gerçekten değeri olan bir şiiri, bir eseri sevdirebilir, bütün yapabileceği şey o şiir, o eser üzerine dikkati çekmektir. Orhan Veli iyi bir şairdi, ben övdüğüm için değil, gerçekten bir değeri olduğu için iyi bir şairdi."
  • Hayattayken yayımlanan son yazısından bir bölüm: 
“11 Mayıs Cumartesi. Sayrılar evine düştüm. Bu kez önemliye benziyor. Öldürür mü, öldürmez mi orasını bilemem ya. İstanbul'a gidecektim, sağınlar bırakmıyor. Bir süre yazı yazamayacağım. Ben de yazamayacağım, Kavafoğlu da yazamayacak. Ayrılamaz benim yanımdan. Kim bilir? Ola ki son yazdığım çizeklerdir bunlar. Öyleyse ne yapalım? Bunca yıl yaşadım, yeter bana.”
(sayrılar evi: hastane, sağın: doktor, çizek: satır)
Eserleri
  • Deneme ve Eleştiri: Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Sözden Söze, Ararken, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar, Prospero ile Caliban, Söyleşiler / Dil Üzerine, Söyleşiler.
  • Günlük: Günce 1,2
Cumhuriyet Kuşağının Not Karnesi, Nurullah Ataç
Dilci kimliğinin yanında, eleştirmeci kimliği de giderek ön plana çıkan Ataç, edebiyat dünyasında bir otorite olmuştu. Yeni çıkan tüm edebiyat eserlerini okuyordu ve onlar üzerindeki düşüncelerini yetkili ve etkili bir dille yazıyordu. Anadolu'nun uzak köşelerinde çıkan dergilerdeki amatör yazıları izliyor, umutlu bulduğu gençleri yüreklendiriyor, bayağılığa düşenleri azarlar bir üslupla eleştiriyordu. Tanınmış bir yazarın yeni çıkmış bir yapıtını beğenmemişse, en yakın bir arkadaşı bile olsa, acımasızca eleştiriyordu. Çünkü onun en sevmediği şeylerden birisi yalan söylemekti. Ömer Asım Aksoy “Onun işi, gücü sanki edebiyat dünyasının düzenini sağlamaktı” diye yorumlarken onun eleştirmenliği üzerine şöyle diyordu: "Bütün yazarlar kendisinden çekinirler, kötü not almamak için yazılarına çok dikkat ederlerdi. Yargılarına herkesin saygı gösterdiği böyle bir eleştiricinin edebiyat dünyasına düzen vermekte ne büyük etken olduğu düşünülürse edebiyatımızın bugünkü başıboş gidişinde böyle bir kişiden yoksun bulunmamızın acısı daha derin olarak belirir."
 "Songül Saydam imzalı yazıdan" (Taha Toros Arşivi, Ekim 2002)
Türkçeye Kattığı Sözcükler 
Ataç’ın denemelerinde kullandığı öz Türkçe kelimelerin bir kısmı günümüz söz varlığı içinde de kullanılmaktadır: Yanıt (cevap), uygarlık (medeniyet), sorun (mesele), kuram (nazariye), sav (iddia), düşün (fikir), olumsuz (menfi), birey (fert), olumlu (müspet), bağnaz (mutaassıp), uyum (ahenk), öykü (hikâye), yapıt (eser), ürün (mahsul), öge (unsur), doğa (tabiat), yöresel (mahalli), toplum bilimi (sosyoloji), gerçeküstücü (sürrealist), kip (kalıp), izlenim (intiba), yetkinlik (mükemmellik), giz (sır), olanak (imkân), araç (vasıta), beğeni (zevk), değinme (temas), nesnel (objektif), görece (nispi), özgürlük (hürriyet), gereksinme (ihtiyaç), ılımlı (mutedil), aşırı (müfrit), bileşim (terkip) gibi.
İlgili Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.