Munis Faik Ozansoy (1911-1975)

Munis Faik Ozansoy
  • Şair, yazar, bürokrat.
  • 1911'de Midilli'de doğdu.
  • Şair Faik Ali Ozansoy'un oğludur.
  • Babası ve amcası Süleyman Nazif dolayısıyla edebî bir çevrede yetişti. Şiir yazmaya 1930'lu yıllarda Galatasaray Lisesinde öğrenciyken başladı.
  • 1935'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu.
  • Ticaret Bakanlığı müfettişliği, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Başbakanlık müsteşarlığı görevlerinde bulundu.
  • Şar, Çığır, Millet, Bayrak, Marmara ve özellikle kurucuları arasında olduğu Hisar dergisinde yayımladığı şiir ve yazılarıyla tanındı. Marmara adlı dergiyi babası Faik Ali Ozansoy'la birlikte çıkarmıştır.
  • 31 Mart 1975'te Paris'te öldü.
Sanat Anlayışı
"Şair değilim sade / Şair oğlu şairim"
  • Şiir, deneme, eleştiri, tiyatro gibi birçok türde eser verdi.
  • Hisarcıların önemli şairlerinden biridir. Fikir ve sanat dergisi olan Hisar, edebiyatımıza millî bir kimlik kazandırmak isteyen şairler tarafından çıkarılmıştır. Bu dergide eser veren sanatçılar "Hisarcılar" olarak anılmıştır.
  • Şiir anlayışında Ahmet Haşim ile Yahya Kemal Beyatlı'nın etkileri açıktır.
  • Şiirlerinde sembolizmin etkileri görülür.
  • Divan şiiri geleneğinden beslendi.
  • Şiirlerini aruzla yazan şairin hece ölçüsüyle yazılmış şiirleri de vardır.
  • Konusu Yunan mitolojisinden aldığı "Medea" adlı manzum tragedyasını hece ölçüsüyle yazmıştır.
Eserleri
  • Şiir: Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal Ettiğim Gibi, Yakarış, Bir Daha, Zaman Saati, Yakınma, Kaybolan Dünya
  • Deneme: Düşündüğün Gibi
  • Oyun: Medea, Andromaque (tercüme)
Şiirlerinden
Son Söz  

Sanat kolay değil, seneler nankör, anladım.
Varsın sokakta, kahvede söylenmesin adım.
Hiçbir şey istemem: ne tanınmak ne ölmemek,
Varsın benim bu sanata vakfettiğim emek,
Maddi ve manevi, bana bir şey getirmesin,
Kâfidir, ey şiir, bana yalnız senin sesin!
Kâfi, benim hayatımı aydınlatan o nur,
Kâfi, zaman zaman bana tattırdığın huzur,
Alkış yalancı, servet ölümdür deha için,
Etmem feda bu sanatı boş bir sadâ için,
Şöhret de sahte, hem de süreksiz... hulâsa boş,
Şiirin dışında, maddeye ait ne varsa boş...
Sanat kolay değil, seneler nankör, anladım,
Varsın, ölünce, bir daha söylenmesin adım.

Gazel

Bence her şeyde biraz şiir ile hülya bulunur,
Hepsi bir ömre bedel bir sürü sevda bulunur.

Günlerin böyle sıkıntıyla geçip gitse bile,
Gece keyfince olan bir nice rüya bulunur.

Ömr-i fânisi cehennemde geçen kullara da
Vâd-i cennetle gülen bir yeni dünya bulunur.

Kaderin bakma üzüntüyle somurtkan yüzüne,
Onu bir güldürecek çare pekâlâ bulunur.

Munis içlenme giden sevgilinin ardından,
Her zaman sen gibi Mecnunlara Leyla bulunur.

Kalamış'ta

Günlerce nazarlardan uzak yer aramış ta,
En sonra buluşmuştuk o tenha Kalamış'ta;
Ben duygumu anlatmak için söz bulamazken,
İlk aşkımı sezmişti o, bir gizli bakışta...

Bir hatıradır, gençliğe ait, unutulmaz,
Rüya gibi bir şeydi, bugün yâdı da bir haz..
Yaş yirmi, gurup vakti ve mevsim daha ilkyaz,
Tâ fecre kadar sürdü o rüya Kalamış'ta...
İlgili Sayfa
Yararlanılan Kaynaklar
  • Hisardan Portreler (Taha Toros Arşivi), "Munis Faik Ozansoy", Gültekin Samanoğlu
  • Taha Toros Arşivi, "Munis Faik Ozansoy" Seçme Şiirler  
  • Munis Faik Ozansoy'un Şiirinde Sembol ve İmge, Gülsemin Hazer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.