- Divan edebiyatında bir nazım türü.
- "Düğün, ziyafet, şenlik" anlamındaki "sûr" ile yine Farsça mektup, kitap, mecmua anlamına gelen "nâme" sözcüğünden oluşmuş bir birleşik sözcüktür.
- Surname, Osmanlı saray düğünleri ve şenlikleri hakkında yazılan eserlerin genel adıdır.
- Surnameler, şehzadelerin sünnet düğünleri ile hanım sultanların doğum ya da evlilik törenlerini konu alır.
- Surnameler; manzum, mensur (düzyazı) ya da manzum-mensur karışık olabilir. Manzum olanlar genellikle mesnevi nazım şekli ile yazılmıştır.
- Bu tür metinler; dönemin yiyecek-içecekleri, eşyaları, kıyafetleri, müziği, törenleri ve eğlence anlayışı hakkında önemli ipuçları verir.
- Esnaf alayının geçişi; cambazların, zorbazların, hokkabazların gösterileri, at yarışları, cirit oyunları, musiki fasılları, rakkas ve çengi gösterileri, atılan havai fişekler ve fener alayları bu tür metinlerin ortak konularıdır.
- Daha önce tarihçiler tarafından anlatılan bu tür eğlencelerin edebi bir tür haline gelmesi 16.yüzyıla rastlar.
- 1582 yılında III. Murat, oğlu Şehzade Mehmet'in sünneti nedeniyle İstanbul’da büyük bir şenlik düzenler. Yaklaşık iki ay süren bu şenlik, surnamelerin çıkışına vesile olmuştur. Bu görkemli olay, tarihçilerin ve sanatçıların yanı sıra, kutlamalarda hazır bulunan çok sayıda yabancı konuk ve elçi tarafından da kaydedilmiştir.
- Bu şenliği anlatan Gelibolulu Ali'nin "Câmiu’l-buhûr der Mecâlis-i Sûr" ile İntizami'nin Surname-i Humayun bu nazım türünün ilk örnekleridir.
- İntizami, Gelibolulu Ali'den farklı olarak eserini mensur olarak yazmıştır. Arada manzum parçalar olsa da Surname-i Humayun, mensur yazılan ilk surnamedir.
Ortaya Çıkışı
Surname-i Humayun'dan Bir Bölüm
“Ol esnada matrakçılar geldiler. Baş kulak dimeyüp dest-çubla birbirine girişdiler ve nevbet-be-nevbet hücumlar eyleyüp tarafeynden siperler virişdiler. Dilleri ellerine uyar ve nezaketle nereye uracağın duyup savar […] meydanda ol kadar virüp aldılar ve canibeynden dest-çubı kaden saldılar. Ne birbirinün darb ile kılına zarar getürdi ve ne hamle ile elinden siperin kaçurdı”
Günümüz Türkçesi
"O esnada matrakçılar geldiler. Baş kulak demeyip ellerindeki sopalarla birbirlerine giriştiler ve sırayla hücumlar eyleyip diğer taraftan siperleri ile hücumları karşıladılar. Dilleri ellerine uyar ve nezaketle nereye vuracağını bilirler. Meydanda o kadar mücadele etseler de ne birinin darbelerle kılına zarar geldi ne de hamle ile ellerindeki siperi düşürdüler."
İlgili Sayfalar
Yararlanılan Kaynaklar
- Surnamelerde 1582 Şenliği, Gülsüm Ezgi Korkmaz
- Minyatürlerde Gösteri Sanatları: Nakkaş Osman'ın Tasvirleriyle On Altıncı Yüzyıldan Örnekler, Nazlı Miraç Ümit
- TDV İslam Ansiklopedisi, Surname Maddesi, Hatice Aynur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.