Eşeğin Gölgesi

Haldun Taner
Haldun Taner'in üç perdelik epik oyunu.
Yazar, oyununu gezici hatip ve filozof Samsatlı Lukianos’un bir masalından yola çıkarak yazmıştır.
Oyun, bir eşeğin gölgesinin o eşeğin kirasına dâhil olup olmadığı tartışması ile başlayan abuk bir dava üzerinden ilerler.
Bir dönem yasaklanan eser ancak 1965 yılında sahnelenebilmiştir.
Bir masal ülkesi olan Abdalya'da geçen eserde kapitalist sistemin kusurları ve bunun ayırdına varmayan halkın eleştirisi yapılır.
Eser aynı zamanda dönem Türkiye’sine dair politik bir hicivdir.
Yazar, birçok oyununda olduğu gibi bu oyunda da geleneksel Türk tiyatrosundan yararlanmıştır.

Özet

Oyun, müzik eşliğinde masalımsı bir havada başlar. 
Şaban, birçok dükkân sahibi olan Abid'in, Mestan ise binek hayvanlarını kiraya veren Zahid'in çırağıdır. İkisi de zengin işverenlerini taklit ederek kendilerini birbirlerine dükkân sahibiymiş gibi tanıtır. Amaçları zengin patronları gibi davranıp para kazanmaktır. 
Şaban, tıraş ve diş çekim malzemelerini yanına alarak panayıra gitmek ister. Panayıra gitmek için bir eşeğe ihtiyacı vardır. Bunun için de sıkı bir pazarlıktan sonra Mestan’dan bir eşek kiralar.
İki çırak, çok sıcak bir havada panayıra doğru yola çıkar. Havanın sıcak oluşu, dinlenecek bir gölgeliğin bulunmayışı ikisini de zorlamaktadır. Şaban dinlenmek için eşeğin gölgesinden faydalanmak ister. Mestan ise sen eşeği kiraladın gölgesini değil diyerek gölge için bir akçe para ister. Bu istek neticesinde başlayan tartışma mahkemeye taşınır.
Mahkeme işlemleri sırasında masraf çıkınca Şaban ile Mestan davadan vazgeçmek ister. Ancak süreç başlamıştır. Davadan çıkar sağlamaya çalışan insanlar davanın uzaması için her yola başvurur. Bir celsede bitebilecek konu, uzadıkça içinden çıkılmaz bir hâl alır. Savunmalar yapılır ancak davayı sonuçlandıramayan kadı, olayı Yüksek Kadılar Katına sevk eder.
Davanın uzaması Abid ve Zahid'in de işine gelir. Çünkü bu süreçte işleri artmıştır.
Mahkeme masraflarını karşılayamaz duruma gelen Şaban ile Mestan, zor duruma düşer. Her ikisi de çevresi geniş olan kişilerle irtibat kurmaya çalışır. Ancak olay daha da büyür, Yüksek Yüzler Meclisine havale edilir.

Eşekçiler-Gölgeciler

Olay, bir müddet sonra insanların gölgeciler ve eşekçiler olmak üzere iki gruba ayrılmasına neden olur. Siyaset sahnesinde yer alan Toraman Tatara Fırkası gölgeciler lehine yorumda bulununca rakip parti de eşekçileri tutar.
Olay bu açıklamalar neticesinde Mestan ile Şaban olayı olmaktan çıkar ve tüm Abdalya ülkesinin sorunu haline gelir.
Mestan ile Şaban olayların son bulması için eşeği öldürmeyi düşünseler de yapamazlar. Siyasetçiler bu olayı malzeme olarak alır ve sürekli işleyerek kendi çıkarları doğrultusunda kullanır.
Oyunun sonunda varılan nokta şiirsel bir anlatımla şu şekilde verilir:

Gittikçe azıttı dava
İş inada bindi
İkiye bölündü Abdalya
İki taraf birbirine girdi
Bir yanda Gölgeciler
Öte yanda Eşekçiler

Şiirsel anlatımla yaşananlar şöyle verilir: Kan davalısı hangi tarafsa kendi diğer tarafa geçti, karı koca anlaşamıyor ise biri eşekçi oldu diğeri gölgeci, kaynana eşekçi ise gelin gölgeci, partiler isimlerini gölgeciler ve eşekçiler olarak değiştirdi, olaylar doruğa çıktı kahvede, evde, meydanda, sokakta tartışmalar ve kavgalar baş gösterdi.    
Yaşanan olaylar neticesinde ağaların istediği olur; kavga, arbede büyüyünce ağalar tirajdan, silahtan para kazanır. Oyunun sonunda Zahid ile Abid daha zengin olur. Oyun, Ozan’ın bu olaydan ders çıkarılmasını istemesiyle biter.

İlgili Sayfalar


👉 Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Özetleri

Yararlanılan Kaynaklar

Tarihten Modern Düzene Yansıyan Politik Bir Eleştiri: "Eşeğin Gölgesi", Özcan Bayrak
Batı Tiyatrosuyla Geleneksel Tiyatromuzu Birleştirme Çabalarından İki Örnek: Eşeğin Gölgesi ve Şahları da Vururlar, Nurhan Tekerek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.