Orhan Şaik Gökyay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orhan Şaik Gökyay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Orhan Şaik Gökyay (1902-1994)

Orhan Şaik Gökyay
  • Şair, öğretmen, araştırmacı, eleştirmen.
  • 16 Temmuz 1902’de İnebolu'da doğdu.
  • Edebiyat hocası İsmail Habip Sevük’ün teşvikiyle yazdığı ilk şiirleri Kastamonu Açıksöz gazetesinde yayımlandı (1922).
  • Ankara Öğretmen Okulundan mezun olarak öğretmenliğe başladı (1922).
  • Balıkesir'de görev yaptığı yıllarda Çağlayan adıyla bir edebiyat dergisi çıkardı (1925-1926).
  • İstanbul'a giderek Darülfünun Edebiyat Fakültesine kaydoldu.
  • Hocalarından özellikle Mehmet Fuat Köprülü’den etkilendi. 
  • 1938’de Dede Korkut Hikâyeleri'ni yayımladı.
  • 1944'te Irkçılık-Turancılık Davasında yargılanarak tutuklandı. On bir ay sonra beraat ederek öğretmenliğe döndü.
  • 1967'de yaş haddinden emekliye ayrıldı.
  • Emekli olduktan sonra da eğitim ve öğretim dünyasından kopmadı. 
  • 2 Aralık 1994’te öldü.
Sanat Anlayışı
  • Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şairler'den biridir.
  • Lirik-epik tarzda yazdığı şiirleriyle tanındı. 
  • Şiirlerinde daha çok vatan, tabiat, kahramanlık ve yalnızlık temalarını işledi.
  • Bursa'daki öğretmenliği sırasında yazdığı "Bu Vatan Kimin?" adlı şiiri ile tanındı.
  • Araştırmacı ve öğretmenlik yanı, şairliğine göre daha ağır basan Gökyay, iki yüze yakın makale yayımladı.
  • Osmanlı dönemine ait birçok klasik eseri, günümüz Türkçesine aktardı.
  • Dede Korkut ve Katip Çelebi üzerine yaptığı önemli çalışmaları vardır.
  • Az sayıda şiir yazan Gökyay, şiirlerini kitap haline getirmemiştir.
  • Eleştiri yazılarını "Destursuz Bağa Girenleradındaki kitapta toplamıştır.

Bu Vatan Kimin

Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir

Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır

Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır

İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir

Tarihin dilinden düşmez bu destan:
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir

Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusunda görenlerindir

Orhan Şaik Gökyay


İlgili Sayfalar

Orhan Şaik Gökyay