Özdeyiş

  • Bilgece söylenmiş ve kime ait olduğu bilinen kısa sözlerdir.
  • Özdeyiş yerine başta vecize olmak üzere özlü söz, aforizma, ülger, motto gibi sözcükler de kullanılmaktadır.
  • Vecizenin eski dildeki karşılığı "cümle-i hikemiye" veya "kelam-ı kibar"dır.
Özdeyiş Örnekleri
Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir. (Heraklitos)

Akıl kemale erdikçe söz azalır. (Hz. Ali)

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. (Mustafa Kemal Atatürk)

Sanat, görüneni yansıtmaz; görünür kılar. (Paul Klee)

Hiçbir miras doğruluk kadar zengindir. (W. Shakespeare)

Cehaletin bittiği yerde özgürlük başlar. (Victor Hugo)

Barış, savaşmaya değer tek savaştır. (Albert Camus)

Özgürlüğün dürüstlükten başka sınırı yoktur. (J.J Rousseau)

Konuşmak bir ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır. (Goethe)

Hata yapmaktan korkan insan hiçbir şey yapamaz. (A. Lincoln)
Özellikleri
  • Az sözcükle çok şey ifade etme esasına dayanır.
  • Bilgi, birikim ve tecrübelerin bir sonucudur.
  • Amaç; insanları doğruya ve güzele sevk etmek, farklı bir bakış açısı kazandırmak ya da yol göstermektir.
  • Subjektif hükümler içerebilir.
  • Uzun uzun açıklanabilecek derin anlamlı sözlerdir.
  • Sözcük dizininde mükemmellik en önemli kurallarından biridir.
  • Kolay hatırlanır.
  • Bazı özdeyişlerin kime ait olduğu tartışmalı olsa da genelde söyleyen belidir.
  • Genellikle sanatçı, düşünür, bilim insanı ya da devlet adamı gibi tanınmış kişilere aittir.
  • Bu tür sözler edebilmek için bilgi birikimi ve yetenek gerekir.
  • Bağımsız olarak yazılabildikleri gibi bir yazarın yapıtları içinde dağınık olarak da bulunabilir.
  • Atasözlerinden farkı söyleyenin belli olmasıdır.
Tarihî Gelişimi
  • Özdeyişlerin tarihi milattan önceki asırlara kadar gitmektedir.
  • Konfüçyüs'ün (MÖ 551-479) sözleri, Buda'nın (MÖ 563-483) öğretileri ya da Hz. Muhammed'in (öl.632) hadisleri bu tür için örnek olarak verilebilir.
  • Vecize, 17.yüzyılda Fransız yazar La Rochefoucauld tarafından yazılan "Özdeyişler" adlı eser ile bağımsız bir tür haline gelmiştir.
  • Bu tür, Türk edebiyatında özellikle Tanzimat'tan sonra giderek geniş bir yer tutmaya başlamıştır.
  • Edebiyatımızda bu türde çıkmış ilk kitap Şemsettin Sami'nin "Emsal" (1878) adlı kitabıdır. Kitapta yazarın söylediği özdeyişlerin yanı sıra Doğu-Batı kökenli düşünürlerden aldığı yaklaşık 3000 vecize yer almaktadır.
  • Tanzimat dönemi sanatçılarından Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal'in bazı beyitleri ait olduğu metinden bağımsız bir hâl alarak vecize haline gelmiştir.
  • Özellikle Ziya Paşa’nın Terkib-i Bent adlı eserinde özdeyiş niteliği kazanan birçok beyit vardır:
Ayînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde
Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir
Allah'a sığın sahs-ı halimin gazabından
Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir
  • Edebiyatımızda bu türün teorik esasları ilk olarak Cenap Şahabettin'in yazdığı "Vecize Edebiyatı" başlıklı yazıyla belirlenmiştir. Özlü sözlerini 1918'de "Tiryaki Sözleri" adlı kitapta toplayan sanatçı, bu türün en önemli isimlerinden biridir.
İlgili Sayfa

👉 Anlam Bilgisi

Yararlanılan Kaynaklar
  • Yazar Eser İlişkisi Bağlamında Cenap Şahabettin ve Tiryaki Sözleri, Mehmet Törenek
  • Vecize Edebiyatı ve Mehmet Recep'in Emsal-i Hakikat İsimli Eseri, Serhan Alkan İspirli
  • Vecize Edebiyatı ve Sosyal Öğreti Olarak Raif Necdet Kestelli'nin Süzme Sözleri, Kemal Erol
  • Örneklerle Edebiyat Bilgileri, Cevdet Kudret
  • Sadi'nin Atasözü ve Vecize Derlemesi: Berceste Mısralar ve Güzide Beyitler, İsmail Avcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.