Muallim Naci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Muallim Naci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Zemzeme - Demdeme

Eski - Yeni Kavgası
Muallim Naci, Tanzimat edebiyatının en çok tartışılan sanatçılarından biridir. Onun edebiyat çevrelerince ilk tanınması -Sakız adasında iken- Tercüman-ı Hakikat gazetesine gönderdiği şiirler ile olur. İlk şiir kitabı Âteşpare'de Batılı tarzda şiirlere de yer veren Naci, eski şiirle bağların tamamen koparılmasına karşıdır.
Muallim Naci, sonradan kayınpederi olan Ahmet Mithat Efendi'nin isteği üzerine Tercüman-ı Hakikat'in edebiyat sayfasını yönetmeye başlar (1883-1885). Olaylar da Naci'nin eski tarzda yazdığı gazellerini Tercüman-ı Hakikat'te sık sık yayımlamasıyla başlar. Bu gazellere daha çok genç şairlerin yüzlerce nazire ve tahmis yazması kısa sürede gazeteyi eski edebiyat taraftarlarının merkezi haline getirir. Bu durum zaten var olan eski-yeni çatışmasını daha da alevlendirir. Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan Naci'yi divan edebiyatını canlandırmakla suçlar. Ekrem bu arada Naci'nin Tercüman-ı Hakikat'te Zemzeme II adlı şiir kitabına bilerek yer vermediğini de düşünmektedir.
Bu eleştiriler, Tercüman-ı Hakikat'in sahibi Ahmet Mithat'ı da rahatsız eder. Tepkilerin artarak devam etmesi üzerine Ahmet Mithat, gazetede Mülâhazat-ı Gayr-i Edibâne başlıklı bir yazı yazar. Yazısında eski tarz şiirleri eleştirerek bunlara yapılan tahmislerin de yersizliği üzerinde durur. Ona göre bu tür şiirlerde mazmunlar çıkarıldığı takdirde geriye anlam ifade eden bir fikir yoktur. Özellikle “Bizde şairlik sarhoşluk demektir, elinden kadehi alırsanız lâl (dilsiz) olur. Ensesinden vura vura kovunuz.” cümleleri Naci'nin kayınpederi tarafından gazeteden uzaklaştırılacağının habercisidir.
Ahmet Mithat, Muallim Naci'yi Tercüman-ı Hakikat'ten uzaklaştırdıktan sonra, "Gazel, nazire, gulâm, çâr-ebrû, bâde, sakî bunların hepsini Muallim Naci ile beraber matbaadan dışarı attım; evvel zaman şiirlerine kapılarımız artık kapandı" diyecektir.
Recaizade Ekrem ise Zemzeme III mukaddimesinde Naci'nin şiirlerini gerçeklikten uzak bulup şöhretini de balona benzetir. Ekrem, Takdir-i Elhan'da -Menemenlizâde Mehmet Tahir'in Elhan adlı şiir kitabını değerlendirip estetikle ilgili fikirlerini açıkladığı eser- Naci'ye yönelik eleştirilerine devam ederek hakarete varan ifadelere yer verir.
Naci ise Saadet gazetesinde Ekrem'in eleştirilerine Demdeme başlığı ile cevap verir. Ekrem'in “münasebetsiz, adi, letafetsiz, laubali, fesahat ve belagatçe eksik” bulduğu gazelini Ekrem'in şiirleriyle karşılaştırır. Onun gençlik şiirlerinden örnekler verir ve onları “iğrenç, soğuk ve saçma” bulur. Naci'nin, Ekrem‟in Zemzeme l adlı eseri için “Yine birinci gıdgıdak'da (Afv buyrulsun. Sehv ettim. Gıdgıdak değil, Zemzeme diyecek idim)" sözleri belki de bardağı taşıran son damla olur. Ekrem tüm bunlara kalemiyle yanıt vermek yerine hükumete başvurur. Şuray-ı devlet azası da olan Ekrem'in başvurusu ile Demdeme'nin yayımı hükumet tarafından durdurulur. Böylece Ekrem ile Naci arasındaki polemik de son bulur. Sonuç olarak Recaizâde Mahmut Ekrem’le giriştiği kalem kavgası Muallim Naci'yi -ister istemez- divan şiiri taraftarlarının lideri konumuna getirir.
Muallim Naci'nin henüz 43 yaşında iken vefat etmesi Ahmet Mithat'ı derinden etkileyecektir. Yazarın Naci'nin ölümünden sonra Ahmet Rasim'e söylediği şu sözler kayda değerdir: “Rasim, ne kaybettik biliyor musun? Hazine desem yanında tamtakır kalır. Dün bugün kendimde değilim”
Yararlanılan Kaynaklar 
Muallim Naci: Eski mi, Yeni mi? Hiclâl Demir
Muallim Naci İle Recaizâde Ekrem Arasındaki Münakaşalar ve Bu Münakaşaların Sebep Olduğu Edebi Hâdiseler, Fevziye Abdullah

Muallim Naci (1850 - 1893)

Muallim Naci
  • Tanzimat ikinci dönem yazar, şair ve eleştirmeni. 
  • Şiirde yenileşmenin eski ile bağların koparılmadan yapılmasını savundu. Buna rağmen edebiyat tarihinde eski şiirin temsilcisi olarak ün yapmıştır.
  • 1850’de İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ömer'dir. Saraç ustası olan babasının ölümü üzerine yedi yaşında annesi ve ağabeyi ile birlikte Varna'ya dayısının yanına yerleşti. Burada Arapça, Farsça ve hat dersleri aldı, Fransızca öğrenmeye başladı. Kendine mahlas olarak Naci’yi seçti.
  • Kürt Said Paşa'nın 1876'da Varna'ya mutasarrıf olmasıyla hayatı değişti. Paşa'nın özel katibi olarak imparatorluğun birçok yerini gezdi. 
  • Sakız adasında iken Tercüman-ı Hakikat'e gönderdiği şiirleri ile tanınmaya başladı. Bir müddet sonra İstanbul'a döndü ve yazı hayatına atıldı. 
  • Sonradan kayınpederi olan Ahmet Mithat Efendi'nin isteği üzerine Tercüman-ı Hakikat'in edebiyat sayfasını yönetmeye başladı (1883-1885).
  • Eski tarzda yazdığı gazellere Tercüman-ı Hakikat'te yer vermesi nedeniyle divan edebiyatını canlandırmakla suçlandı. Recaizade Mahmut Ekrem Zemzeme III mukaddimesinde Naci'nin şiirlerini gerçeklikten uzak bulup şöhretini de balona benzetti. Eleştiriler üzerine Ahmet Mithat tarafından gazeteden uzaklaştırıldı.
  • Ekrem, Takdir-i Elhan'da Naci'ye yönelik eleştirilerine devam ederek hakarete varan ifadelere yer verdi. Naci ise Saadet gazetesinde Ekrem'in eleştirilerine Demdeme başlığı ile sert cevaplar verdi. Hükumetin ikazı ile Demdeme'nin yayımı durduruldu. 
  • Recaizâde Mahmut Ekrem’le giriştiği kalem kavgası Muallim Naci'yi -ister istemez- eski şiir taraftarı şairlerin lideri konumuna getirmiştir. (Zemzeme - Demdeme geniş anlatımı için tıklayınız)
  • 1887'den itibaren 58 sayı sürecek Mecmua-i Muallim'i çıkardı.
  • 1887’de Mekteb-i Sultanide (Galatasaray Lisesi) ve Mekteb-i Hukukta edebiyat öğretmenliği yaptı.
  • 1891'de "Gazi Ertuğrul Bey" adlı manzumesini II. Abdülhamit'e takdim etti. Padişah tarafından Osmanlı tarihini yazmakla görevlendirildi. Vaktinin büyük bir kısmını Osmanlı tarihini yazmaya ayırdı. 
  • 1892'de Osmanlı tarihi çalışmaları için Söğüt, Bilecik, Eskişehir, Yenişehir, Bursa ve İzmit'i kapsayan bir geziye çıktı. Gezi dönüşünde geçirdiği bir kalp krizi sonucu 12 Nisan 1893 tarihinde Fatih'teki evinde öldü.
Sanat Anlayışı
  • Şiirdeki yenileşmede, eski ile bağların koparılmasından yana değildir.
  • Türk edebiyatındaki çağdaşlaşmanın eski edebiyatımız ile Batı edebiyatının seçkin eserlerinin örnek alınmasıyla mümkün olabileceğini düşünür.
  • Eski edebiyatı iyi bilen şair, yeni (Batılı) tarzda da oldukça başarılı örnekler vermiştir.
  • İlk şiir kitabı olan Âteşpâre'deki Kuzu, Kebuter, Dicle, Feryad, Şam-ı Gariban gibi şiirleri şekil bakımından olduğu kadar içerik bakımından da yenidir.
  • Muallim Naci'nin Âteşpâre kitabından sonra yazdığı şiirler şekil ve içerik bakımından büyük ölçüde eskidir. 
  • Aruzu Türkçeye uygulama konusunda başarılıdır.
  • Türkçenin sadeleştirilmesi ve dilin korunması yönündeki görüşleri ise çağının ötesindedir.
  • Köylü Kızların Şarkısı” adlı eseri köy yaşamından bahseden ilk önemli şiir olarak kabul görür.
Eserleri
Şiir Kitapları:
  • Âteşpâre
  • Şerare
  • Füruzan
  • Sünbüle
  • Yadigâr-ı Naci
  • Mir'at-ı Bedayi
  • Terkib-i Bend-i Muallim Naci (Nazire)
Önemli Nesirleri:
  • Ömer'in Çocukluğu (Hatıra)
  • Lugat-i Naci (Yarım kalmış sözlük çalışması) 
  • Islahat-ı Edebiyye: Yazı yazma kuralları ile Türk edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ve edebiyat terimlerini açıkladığı kitabı.
  • Demdeme (Eleştiri)
İlgili Sayfalar
Bir Eski Yeni Kavgası (Zemzeme - Demdeme)
Köylü Kızların Şarkısı (Muallim Naci)
Tanzimat 2. Dönem Genel Özellikleri 
Yararlanılan Kaynaklar
  • Muallim Naci: Eski mi, Yeni mi? Hiclâl Demir
  • Muallim Naci İle Recaizâde Ekrem Arasındaki Münakaşalar ve Bu Münakaşaların Sebep Olduğu Edebi Hâdiseler, Fevziye Abdullah
  • Muallim Naci Efendi'nin Dil ile İlgili Görüşleri, Doç. Dr. Celal Tarakçı

Köylü Kızların Şarkısı

1
Tepeden nasıl iniyor bakın
Şu kızın nişanlısı şanlıdır
Yaradan nazardan esirgesin
Koca dağ gibi delikanlıdır
2
Fese bak, fese, ne güzel de al
Ne de hoş belindeki morlu şal
Demedim ya ben sana bak da kal
O kadar da bakma ziyanlıdır
3
Ne kadar kızardın, aman aman
Neden öyle başına çıktı kan
Beri gel! Bayılma kız heman!
Yüreğin de pek helecanlıdır
4
Yakışıklıdır seviyor cihan
Anı ben de çok severim, inan
Benim olsa bâri şu kahraman
Olamaz ne çare nişanlıdır
5
Ne darıldın Ahmed'in oynaşı
Darılır mı adama kardaşı
Sana benziyor şu dağın başı
Ne zaman bakılsa dumanlıdır
6
Somurtup oturma darıl da git
Bizi ihtiyara şikayet it
Beni istemekte olan yeğit
Daha şanlıdır daha anlıdır!

Muallim Naci


İlgili Sayfalar