Anlatıcı ve Bakış Açısı

  • Anlatmaya bağlı edebî metinlerde anlatıcı, üçüncü ya da birinci tekil kişidir. 
  • Anlatıcının anlatıyla olan mesafesi "bakış açısı" kavramını ortaya çıkarır.
  • Bakış açısı, hikayenin kim tarafından anlatıldığı ile anlatıcının olay ve kişileri ele alış şeklini ifade eder.
  • Bakış açısı; eserin kurgusu, dili ve üslubu konusunda belirleyicidir.
  • Yazar, hikaye boyunca bakış açılarından sadece birini kullanabildiği gibi birden fazla bakış açısına da yer verebilir.
  • Genel olarak üç türlü bakış açısı vardır:
  1. İlahi Anlatıcı (III. tekil kişi)
  2. Gözlemci Anlatıcı (III. tekil kişi)
  3. Kahraman Anlatıcı (I. tekil kişi)
İlahi (Hakim, Tanrısal, Sınırsız) Anlatıcı
  • Hikayedeki her şeyi görür ve bilir. 
  • Kahramanların iç dünyalarına hakimdir.
  • Kahramanların geçmişte yaşadıkları ile gelecekte neler yaşayacaklarını bilir.
  • Aynı anda farklı mekanlarda meydana gelen olayları anlatabilir.
  • Üçüncü tekil kişi ağzıyla konuşur.
Örnek
Afanasiy İvanoviç'in durumu hiç de parlak değildi. İşin kötüsü, bir kez içine kurt düştükten sonra kolay kolay yatışmayan bir yaradılışı vardı. Nastasya Filipovna'dan nedenini bilmeden korkuyordu. İlk iki yıl içinde Nastasya Filipovna'nın kendisiyle evlenmek istediğini, ama gururlu oluşu yüzünden önerinin kendisinden gelmesini beklediğini düşündü. Bu olasılık ona pek akla yakın görünmemekle birlikte, bir kez kuşkulandığı için surat asarak derin derin düşüncelere dalıyordu. (Budala, Dostoyevski)
Örnek

Neydi bu? Kulakları mı uğulduyordu? Yoksa dışarının, başkalarının bir çağrısı mıydı? Yüzünü buruşturdu. Sağdı daha, her şey elindeydi. İpi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük. (Anayurt Oteli, Yusuf Atılgan) 
Gözlemci Anlatıcı
  • Olayları sadece gözlem yaparak okuyucuya sunar.
  • Kahramanların iç dünyalarını aktaramaz. 
  • Olay ve karakterler karşısında bir seyircidir.
  • Hakim anlatıcı da olduğu gibi üçüncü tekil kişi ağzıyla konuşur.
Örnek
Komşular birer birer kulübeden sessizce uzaklaştılar. Juana ocağın başına çömeldi, haşlanmış fasulye dolu toprak tenceresini, ufak alevlerle yanan ateşin üzerine koydu. Kino kapıya gitti, dışarı baktı, her vakit olduğu gibi birçok kulübeden dumanlar yükseliyor, etrafa kokularını yayıyordu. Sisli bir havada yer yer yıldızlar beliriyor, havadaki rutubet hissediliyordu. Kino burnunu battaniyesiyle kapadı. Zayıf, sıska köpek yaklaştı, havada dalgalanan bir bayrak gibi ayaklarının dibine serildi. (İnci, John Steinbeck)
Kahraman Anlatıcı
  • Anlatıcı, hikayenin kahramanlarından biridir.
  • Anlatılanlar, kahraman anlatıcının gözlemleri ve kendi iç dünyasıyla sınırlıdır. 
  • Anlatıcının düşünce ve heyecanlarını paylaşan okur, her şeyi anlatıcının gözüyle görür. 
  • Bu anlatıcıdaki "ben" tamamen kurmacadır.
  • Birinci tekil kişi ağzıyla konuşur.
Örnek
Artık sık sık görüşüyorduk, günde iki üç kez. Mariya Viktorovna hemen hemen her öğleden sonra mezarlığa geliyor, beni beklerken mezar taşlarının, anıtların yazısını okuyordu. Bazen de sessizce kiliseye girerek yanımda duruyor, benim çalışmamı seyrediyordu. (Taşralı, Anton Çehov)

İlgili Sayfalar (Anlatım Teknikleri)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.