Edat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Edat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Edat Grubu

  • İsim soylu bir sözcük ya da sözcük grubu ile onu izleyen bir edattan oluşan sözcük grubudur:

Arabayla (araba ile) gittik.
Bana göre hava hoş.
Akşama kadar sokaktaydı.
Evde giymek için almış.
Her şeye rağmen buradayım işte.
  • Edat grubu, yer aldığı grubun içinde zarf ya da sıfat göreviyle kullanılabilir:
Koşar gibi geldiğini görünce kaçtı.
→ "Koşar gibi", zarf-fiil grubu (Koşar gibi geldiğini görünce) içinde zarf görevi yapmış. 
El kadar çocuğu bakkala göndermiş.
→ "El kadar", sıfat tamlamasında (El kadar / çocuk) sıfat göreviyle kullanılmış.
  • Edat grupları cümlede genelde zarf tümleci görevindedir:
Büyük bir zafer kazanmış gibi konuşuyordu.
O ana kadar böyle bir şey duymamıştım.
Elindekilerle yetinmelisin, dedi.
İstanbul'a alışabilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık.
Sana rağmen başardık.
  • Edat grupları ek eylem alarak yüklem göreviyle kullanılabilir.
Bizim perişanlığımız, gönülleri toplamak içindir.
  • Özne, nesne, dolaylı tümleç olarak kullanılabilmesi için grubun isimleşmesi gerekir:
Gibi, benzetme edatıdır. → özne
Onun gibisini nerede bulacaklar. → nesne
Bu kadarına da dayanamam. → dolaylı tümleç
İlgili Sayfalar

Edat Konu Kavrama Testi 1

1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi edat değildir?
A) Onlar mutlu olsun diye kaldım bunca yıl.
B) Seni çok seviyorum lakin istediğini yapamam.
C) Sanki beni bekliyor sokağın başında elinde çiçekle.
D) İstifasının gerekçesini açıklamak üzere bir basın bildirisi hazırlıyor.
E) Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.

2. Aşağıdakilerin hangisinde "yalnız" sözcüğü yay ayraç içindeki sözcük türüne örnek olamaz?
A) Dediğinize katılıyorum yalnız konuşmamız gereken bir konu daha var. (edat)
B) Kalabalıklar içinde kendini yalnız hissedenler için yazılmış bu şiir. (zarf)
C) Yalnız, çaresiz, yoksul, hasta insanlarla ilgilenmek bizim görevimiz. (sıfat)
D) Kardeşim uzun zamandır babadan kalma bu koca evde yalnızdı. (isim)
E) Doğduğu köyü son kez görmek istedi yalnız doktoru buna izin vermedi. (bağlaç)

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile" sözcüğü edat olarak kullanılmamıştır?
A) Masanın üstündeki kutuyu mutfaktan aldığı bıçakla açtı.
B) Sahte pasaportla yurt dışına kaçmaya çalışan kadın yakalandı.
C) Sosyete pazarından güzel bir kazakla kadife pantolon almış.
D) Bu şehirde insanlar her yere bisikletle gidiyor.
E) Anlaşamayacağım insanlarla kaybedecek zamanım yok diye düşündü.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında (I) değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
(II) ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun (III) diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi (IV) artık
(V) yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
4. Numaralanmış sözcükler türleri bakımından ikişerli eşleştirilse hangisi dışarıda kalır?
A) I     B) II     C) III     D) IV       E) V

I. Delikanlı babasını sırtlayıp eve doğru yola çıkmıştı.
II. Dönüşü uzayınca kızı başka bir adamla evlendirdiler.
III. Yalnız kalınca bir süre Avrupa'da gezip tozmuş.
IV. Dünkü yangından ancak birkaç parça eşya kurtarabilmişler.
V. Kara Ali, çıkan dedikodulardan dolayı nişanı bozmak ister.
5. Numaralanmış cümlelerin hangisinde edat (ilgeç) kullanılmamıştır?
A) I    B) II    C) III    D) IV     E) V

6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "karşı" sözcüğü ilgeç olarak kullanılmamıştır?
A) ne olur sabaha karşı rıhtımda
çocuklar pia'yı görseler
B) Bir elleri vardı masallar içinde
Yazgıya karşı gelen
C) Ama dışarda yağmur var
Bir yaz sonu sıcağına karşı
D) Annem ki karşı durmuştu yıllarca
Onulmaz bir inceliğin yıkımına
E) Sele karşı terim
Gücüm dondu


7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “gibi” edatıyla kurulan öbek diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) 835 Satır adlı kitap Türk şiirinde bir bomba gibi patladı.
B) Bu kitap, onu geçmişi hiçe sayan bir şair gibi gösterdi.
C) Ölçüsüz yazanlar siyasi bir seçim yapmış gibi görünüyorlardı.
D) Bu şiirle kalbimi kuru bir yaprak gibi eline almıştı.
E) Tur şoförlüğü, turist rehberliği, çevirmenlik gibi işlerde çalıştı.

Geçiyordu tek tek ellerinden
yüzlerce yıldan beri
tozların kemirdiği sayfalar
kimisi silindi silinecek
kimisi dağılmak üzere
8. Bu dizelerde kaç edat kullanılmıştır?
A) 1       B) 2       C) 3       D) 4       E) 5

9. Aşağıdakilerden hangisinde "doğru" sözcüğü ilgeç olarak kullanılmıştır?
A) Sınavda dört yanlış bir doğruyu götürecekmiş.
B) Bence çok doğru bir karar verdiniz.
C) Sabaha doğru Bodrum'da oluruz, dedi.
D) Onlar Tanrı'nın gösterdiği doğru yoldadır.
E) Doğru bildiğin yoldan şaşma.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "için" edatı cümleye neden-sonuç anlamı katmıştır?
A) Kadrolu çalışan işçiler için herhangi bir sıkıntı görülmüyor.
B) Güzellik tarif edilemediği için şiirin de tarifi mümkün değildir.
C) Bu zor dönemde üreticimize destek vermek için bir dizi karar aldık.
D) Bu zavallı çocuğu Allah rızası için hoş gör.
E) Bu ziyareti iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri düzeltmek için yapıyoruz.

11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem bağlaç hem edat kullanılmıştır?
A) Gök uzak, yer uykuda
Yalnız değilim ama
B) Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Post verenler yabanın hayduduna kurduna
C) Bu şarkıyı ancak bir kız
Öldürülen sevgilisi için söyleyebilir
D) Fakat kamil adam olmak isterse
Elem çektiğine esef etmesin
E) Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri
Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile" edatı cümleye neden-sonuç anlamı katmıştır?
A) İnşaat sektöründeki durgunluğu grafiklerle anlatmaya çalıştı.
B) Okul müdürümüz ildeki toplantıya iki öğretmeniyle katıldı.
C) 1929 ekonomik kriziyle dünyada birçok insan işsiz kalmıştı.
D) Üç küçük çocukla burada nasıl yaşadığımızı düşündün mü hiç?
E) Ölümünün 10. yıl dönümünde onu saygı, sevgi ve hürmetle anıyoruz.

13. Aşağıdakilerin hangisinde edat grubu yüklem görevinde kullanılmıştır?
A) Ben dirilir yeniden ölürüm, ölmek eğer,
Bu kadar güzelleşir, bu kadar eşit olursa
B) Ne kadar yalnızız şu akşam vakti,
Bir selam bile yok artık verilen
C) Toprak kokan avuçlarımda güneş,
Ve urbam gibidir üstümde hüzün
D) Kendime göre karşılarken akşamı
Nane şekeri uzattı en tembeliniz
E) Bu denizli, çiçekli, kuşlu dünyada
Bir tek acılar mıdır payımıza düşen

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tek" sözcüğü edat olarak kullanılmıştır?
A) Bizim tek suçumuz var o da hür bir insan gibi konuşmak.
B) Bu kadar olay yaşandı tek satır çıkmadı basında.
C) Yalnızlıktır aşkın tek yasası bir onu bilirim ben.
D) Tek acılar mıdır bizim payımıza düşen.
E) Sözlerini bildiği tek türkü de buydu zaten.

I. Saçları beline dek uzanan güleç yüzlü bir genç kızdı.
II. Yalnız sana anlatabilirdim tüm yaşananları.
III. En güzel şiirimi yazmadım zira aşık olmadım henüz.
IV. Sen sadece merhamet duyacaksın ölümün karşısında.
V. Söylenecek çok şey vardı ancak susmayı tercih ettik.
15. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde ilgeç kullanılmamıştır?
A) I ve III    B) II ve V    C) III ve V    D) II ve IV     E) I ve IV

Şairin lisanı; nesir (I) gibi anlaşılmak (II) için (III) değil, fakat duyulmak (IV) üzere vücut bulmuş, musiki (V) ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın, ortalama bir dildir.
16. Parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi edat değildir?
A) I      B) II     C) III      D) IV      E) V

17. Aşağıdaki dizelerin hangisinde edat yoktur?
A) Aysel git başımdan ben sana göre değilim
B) Ama bundan dolayı kimseye hıncım yok
C) Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
D) Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış
E) Mum olduğu gibi kalsın akşamdan

Sokaklar bir yara (I) gibi, yüründükçe kanardı
Donup kalırdı sesim, o (II) buzdan yüreklere vurdukça
(III) Her ana ağıt yakmak (IV) için dudaklarını (V) aralık tutardı
Aklım, en güzel duyguların kıyılarında durdukça.
18. Dizelerdeki numaralanmış sözcükler türleri bakımından ikili eşleştirilse hangisi dışarıda kalır?
A) I      B) II      C) III      D) IV       E) V

I. ne çok şey anlatılır ya da anlatılamaz
baskının direnmeye davetine
II. gölgeli bir bahçeye girer gibi
girebilmek usulcacık ihtiyarlığa
III. Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Nasıl dinlersen öyle, şen veya hazin.
IV. onun başına gelecekleri bir ben biliyorum
çünkü inandım onun bütün inandıklarına
V. bugün kalbimi eski bir plak gibi
Öyle çok tersine çevirdim ki

19. Numaralanmış dizelerin hangilerinde hem edat hem bağlaç kullanılmıştır?
A) I ve V    B) II ve IV    C) I ve III    D) II ve III    E) IV ve V


Kitaplarım şeker sandığında
Kendi kitapların gibi aç
yolculuk canını sıkarsa eğer
ister götür onları beraberinde.
Bana yalnız
Yastığımın altındaki
Şiir kitabını bırak.
20. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtisiz ad tamlaması
B) Bağlaç
C) Birden fazla edat
D) Zaman belirteci
E) Dönüşlülük adılı




Cevaplar

1.B  2.A  3.C  4.D  5.C  6.D  7.E  8.B  9.C  10.B  11.A  12.C  13.C  14.D  15.C  16.E  17.D  18.E  19.E  20.D

Edat (İlgeç)

  • Sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kuran sözcüklere edat (ilgeç) denir.
Öne çıkan edatlar:
  • gibi, ile, için, kadar, sanki, ancak, yalnız, üzere, değil, mi, ait, diye; 
  • -e değin, -e dek, -e doğru, -e karşı, -e göre, -e rağmen, -e karşın, 
  • -den beri, -den dolayı, -den ötürü, -den başka...
Özellikleri
  • Kendi başlarına bir anlam taşımazlar.
  • Sözcükler arasında kurdukları ilgilere göre anlamlarından söz edilebilir. Ancak bu anlam isimlerde ya da eylemlerde olduğu gibi değildir, sezinlenen bir anlamdır.
  • Edatlar; cümleler ve yan cümleler arasında anlam ilgisi kurmaz, bağlama görevi 
    üstlenmez. Bu görevi bağlaçlar üstlenir. 
  • Edatlar, isim ve zamirler ile çoğu kez grup kurar. 
  • Bu tür gruplara edat grubu denir: ev için, adam gibi, masa kadar, ona göre...
Gibi
  • Benzerlik ve karşılaştırma ilgisi kurar:
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
  • Kurduğu öbek bir ismi niteliyorsa sıfat olur:
Dev gibi dalgalar kıyıları dövüyordu.
  • Benzerlik ilgisi kurarken yüklemin anlamını etkiliyorsa öbek kurduğu sözcükle zarf görevi yapar:
Koca adam çocuk gibi ağlıyordu.
  • Cümlenin sonuna gelerek yüklemlere olabilirlik anlamı katar
Bu askerlik hiç bitmeyecek gibi.
  • Gibi edatı iyelik eki aldığında ad gibi görev üstlenir:
Onun gibisini nerede bulacaklar
İle 
  • Sözcükler arasında araç ilgisi kurar. Eylemin hangi araçla yapıldığını gösterir. Bu ilgide "aracılığıyla" anlamı düşünülmelidir: 
Elindeki küçük çakıyla sıraya adını kazıyordu.
Eşyalarını dayısıyla yolladım.
  • Sözcükler arasında birlikte olma, beraberlik ilgisi kurar. Eylemin kiminle yapıldığını bildirir:
O akşam annesiyle yemeğe çıkmışlardır.
  • Sözcükler arasında neden-sonuç ilgisi kurar: 
Koca şehir bir depremle yerle bir oldu.
  • Soyut kavramlarla gruplaşarak eylemin nasıl yapıldığını gösteren durum zarfı olur:
Aynadan yüzünü hüzünle seyretti.
Uyarılar
  • "İle" sözcüğü; eş görevli sözcükleri, sözcük gruplarını bağladığında bağlaç olur. "İle"nin yerine "ve" getirebiliyorsanız bağlaçtır.
Sevinçle hüznü bir arada yaşadık.
İçin
  • Eylem adlarıyla öbekleşerek "amacıyla" anlamı veren ilgiler kurar: 
Mutlu olması için her dediğini yaptık.
  • Neden-sonuç  ilgisi kurar:
Üşüdüğü için içeriye girmiş.
  • Özgülük anlamı katar. Varlığın kime ya da neye özgü olduğunu bildirir:
Sizin için insan kardeşlerim
Her şey sizin için
  • Görelik anlamı katar:
Sizin için hava hoş tabii ki
  • Yemin, yakarma anlamlı deyimler oluşturur:
Tanrı hakkı için bu zavallıyı bağışla.
Kadar — e kadar
  • Sözcükler arasında "eşitlik" ilgisi kurar. İki kavramı nitelik ya da nicelik yönünden eşit tutar:
Ben de senin kadar sevdim onu.
Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak
Rüyaların kadar sade, güzeldin
  • Sözcükler arasında "benzerlik" ilgisi kurar: 
Senin cennet kadar güzel vatanın var.
  • "Yaklaşıklık" ilgisi kurar:
Bir aya kadar kendi evimize taşınacağız.
  • -e durumundaki adlarla öbekleşerek eylemin bittiği zamanı ya da bittiği yeri gösterir: 
Çalışma akşama kadar sürdü.
Okula kadar beraber yürüdük. 
  • Bu, şu, o sözcükleriyle öbekleşerek "ölçü" anlamı verir.
Kadıncağız bu kadar söz söyledi.
O kadar yağı ne yapacaksınız.
  • İsim çekim eklerini aldığında ad gibi kullanılır:
Bu kadarına da razıyız, ne yapalım?
Yalnız
  • Edat olarak kullanıldığı zaman cümleye "sadece, tek, yalnızca, ancak" anlamları katar:
Beni bu dertten yalnız sen kurtarabilirsin.
Uyarılar
  • "Yalnız" sözcüğü edat dışında isim, sıfat, zarf ve bağlaç olarak da kullanılabilir:
Biz bu dünyada hep yalnızız. (ad)
Bir ömür boyu yalnız yaşadı. (belirteç)
Yalnız taş duvar olmaz. (sıfat)
  • Yerine "fakat" ve "ama" getiriliyorsa bağlaçtır:
Ben de isterim yalnız hiç param yok. (bağlaç)
Ancak 
  • Edat olduğunda "yalnız" sözcüğü gibi cümleye "sadece" "bir tek" anlamı katar:
Aradığını ancak bu kitapta bulabilirsin.
Uyarılar
  • Fakat, ama anlamıyla cümleleri bağladığında bağlaç olur:
Dediğini yaparım ancak beni dinleyeceksin.
  • "Ancak" sözcüğü sınırlama zarfı (nicelik zarfı) olarak da kullanılabilir. Bu durumda cümleye "olsa olsa" ya da "en çok" anlamı katar:
Oraya ancak yarın varabiliriz.
Sınav kağıdım ancak 60 alırmış.
Sadece, tek, bir 
  • "Yalnız" edatı yerine kullanılan edatlardır. Onun gibi sınırlama anlamı katar:
Sadece senin aşkın avutur beni.
Tek seni sevdim ben bu dünyada.
Bir ben kaldım ortasında kavganın.
Uyarı: 
  • "Bir" sözcüğü niteleme sıfatı, belgisiz sıfat ve sayı sıfatı da olabilir.
Baba katiliyle baban bir safta.
                        niteleme sıfatı ("aynı" anlamıyla kullanılmış)
Bir gece ansızın geliriz, dedi.
belgisiz sıfat (herhangi bir gece)
Sadece bir gün kaldı.
        sayı sıfatı
Üzere
  • Eylemin hangi amaçla yapıldığını bildirir. "için" edatının anlamını karşılar. 
Bakanla görüşmek üzere Ankara'ya gitti.
  • Bir eylemin gerçekleşmesine çok yaklaşıldığını bildirir:
Borsa kapanmak üzere.
  • Koşul ilgisi kurar. Eylemin bir koşula bağlı olarak yapıldığını bildirir:
Bir daha görüşmemek üzere ayrıldık.
  • Gibi edatının yerine kullanılır:
Bilindiği üzere her ay toplanıyoruz.
Sanki
  • Benzetme, uyarı, inanmama anlamları katar:
Sanki her tarafta var bir düğün
Çünkü en şerefli en mutlu gün
Kısa mesafe koşularda daha başarılı sanki
Ben sanki ben değilim
Gözüm bir şey görmez oldu
Değil (Olumsuzluk edatı)
  • İsim cümlelerini olumsuz yapar:
Benim beklediğim bu değildi.
Burada mutlu değilim.
  • Olumlu fiil cümlesini olumsuz yapar:
Bu projeyi destekliyor değiliz.
  • Olumsuz fiil cümlesini olumlu yapar:
Ben seni anlamıyor değilim.
Diye
  • De- fiilinin zarf-fiil eki (-e) almış halidir.
  • Edat olarak da kullanılır.
  • Amaç-neden ilgileri kurar:
Oda havalansın diye açtım pencereyi. (amaç)
Şikayet etti diye kızmış. (neden)
👉 Dilimizdeki bazı edatlar ad durum eklerinden "-e" ve "-den" ile öbekleşerek kullanılır:
-e göre
  • Görelik ilgisi kurar:
Sana göre aşk laftan ibaret
Bana göre hayatın anlamı
-e doğru 
  • Ad ve zamirle kullanılarak yönelme ilgisi sağlar:
Başını kapıya doğru çevirdi.
  • Zaman anlamlı sözcüklerle öbekleşerek zaman ilgisi verir. Zaman zarfı olur:
Akşama doğru sizi arayacak.
Uyarılar
  • "Doğru" sözcüğü isim, sıfat ve zarf olarak da kullanılabilir:
Üç doğru birbirini üç farklı noktada keser.
      isim
Doğru insanı bulamadı bir türlü.
 sıfat
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
 zarf
-e karşı
  • Adlarla öbekleşerek "-e doğru" gibi yönelme ilgisi katar:
Yeşil başlı gövel ördek
Uçar gider göle karşı
Uyarılar
  • "Karşı" sözcüğü isim, sıfat ve zarf olarak da kullanılabilir:
Bizi karşıya çıkaracak tekne bu mu?
        isim
Sesim karşı tarafa gitmiyor.
           sıfat
Bazı kararlara karşı çıktık.
                        zarf
-den dolayı (-den ötürü)
  • Cümleye "neden" anlamı katar:
Başarınızdan dolayı sizi kutlarım.
Yol çalışmasından dolayı işlerimiz sürekli aksıyor. 
-den başka (-den gayrı, -den özge)
  • Cümleye "dışında, hariç" anlamı katar:
Onun bu evden başka mülkü yok.
-den beri
  • Eylemin başlangıç zamanını ve yerini gösterir:
Dünden beri içimde bir sıkıntı var.
-e rağmen (-e karşın)
  • Karşıtlık ilgisi kurar:
Bütün baskılara rağmen geri adım atmadı.

👉 Edat (İlgeç) Konu Kavrama Testi Çöz.

İlgili Sayfa